İzmir’de hayat 09.05’te durdu: “Atatürk’ün hayalindeki Türkiye bu değil”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 87’nci yılında tüm yurtta olduğu gibi İzmir’de de büyük bir özlemle anıldı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan binlerce İzmirli, saat 09.05’te sirenler eşliğinde Ata’sı için saygı duruşuna geçti.

Cumhuriyet Meydanı’nda tören

İzmir’deki anma törenlerinin ilk adresi Cumhuriyet Meydanı oldu. Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, İzmir milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve binlerce yurttaş katıldı.

Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Saatler 09.05’i gösterdiğinde İzmir’de hayat iki dakika boyunca durdu. Cumhuriyet Meydanı’ndan yükselen siren sesleri, taşıt kornalarıyla birleşerek tüm kente yayıldı. İZDENİZ gemileri körfezde sirenleriyle eşlik ederken, vatandaşlar toplu taşıma araçlarında, okullarda, sokaklarda ve meydanlarda saygı duruşunda bulundu.

“Yeri doldurulamadı, hiçbir zaman doldurulamaz”

Törenin ardından konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 87’nci yılında yaşanan hüznü dile getirdi:
“Ülkemiz 87 yıldır bir hüzün yaşıyor. Kendi bağrından yetişmiş ve bu toprakların gördüğü en büyük vatanseveri kaybedeli 87 yıl oldu. Yeri doldurulamadı; hiçbir zaman doldurulamaz. O günü her hatırladığımızda aynı acıyı hissediyoruz. Ama bir yandan da bu gün, Atatürk’ün bize bıraktığı mirasa layık olmanın, onun hayalini yeniden düşünmenin günüdür. Onun hayalindeki cumhuriyet bugünkünden farklıydı. Daha çok çalışmamız, daha çok üretmemiz gerekiyor. Hepimize büyük görev düşüyor.”

“Atatürk’ün hayalindeki Türkiye bu değil”

Başkan Tugay, Atatürk’ün en büyük mirasının “millet bilinci” olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:
“Her şeyden önce millet bilincini, vatandaş olma bilincini kazandırdı. Daha önce böyle bir anlayış yoktu. Halkına eşit haklar verdi, demokrasinin temellerini attı. Ama bugün bir öz eleştiri yapmalıyız. Kendi evlatlarını başka ülkelere kaptıran, yoksulluk, işsizlik, pahalılık, barınma, sağlık ve eğitim sorunlarıyla boğuşan bir ülke haline geldik. Atatürk’ün hayalindeki Türkiye bu değil. Bu tabloyu düzeltmek, hepimizin sorumluluğudur. Çok büyük bir insanı, dünyaya gelmiş en büyük lideri anıyoruz. Ona layık olmanın tek yolu, onun gösterdiği yolda daha çok çalışmaktır.”