Kulis: Gri liste korkusu AKP içinde "güç savaşı" başlattı

Gazeteci Nuray Babacan'ın 07 Kasım tarihli yazısına göre, Türkiye’nin küresel finansal güvenilirlik kriteri olan Mali Eylem Görev Gücü (FATF) gri listesine yeniden girme korkusu zirveye çıktı. Ülkenin, kara para aklama ve kayıt dışılıkla mücadele konusunda 28 Haziran 2024’teki listeden çıkış sırasında verdiği sözleri yerine getirememesi, bu riskin temel nedeni olarak gösteriliyor.

Ekonomi paketi baskılarla sürekli değişiyor

FATF’ın ‘yüksek riskli ülke’ anlamına gelen gri listeye yeniden dahil olma ihtimali, ekonomi yönetimlerinin korkulu rüyası haline gelirken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in liderliğindeki yönetimi zor durumda bırakan asıl sorun, iktidar içindeki baskı grupları.

Babacan’a göre, kara para aklama ve kayıt dışılık gibi konularda herkese sorumluluk getiren taslak metinler, hızla büyüyen ve iktidara yakın sermaye gruplarını rahatsız etti ve “iktidar içi güç savaşlarını” başlattı. Bu baskılar nedeniyle, hazırlanan ‘ekonomik önlemler paketinin’ sürekli revize edildiği ifade ediliyor.

Bu süreçte Şimşek’in, borsadaki manipülasyonların farkında olduklarını ve özellikle bazı fonlar üzerinden manipülasyon yapanların kim olduklarını bildiklerine dair açıklamaları dikkat çekiyor.

Reform yılı deklarasyonu dikkat çekme çabası

Kulislerde, bazı AKP’li kurmayların, iktidarları döneminde büyüyen sermaye gruplarına yönelik adımları, gri listeye girmeme çabaları olarak yorumladığı belirtiliyor.

Bu gerilim devam ederken, AKP yönetiminin dikkati başka tarafa çekmek amacıyla 2026 yılını "reform yılı" ilan eden yeni bir proje başlattığı aktarılıyor. Ancak Babacan, gerçek bir reformun, kamu harcamalarının amacı dışı kullanımı, liyakatsiz atamalar ve yargı bağımsızlığı gibi onlarca başlıkta mevcut çalışma alışkanlıklarından tamamen vazgeçmek anlamına geleceğini vurguluyor. Bu durumun, iktidarın çuvaldızı önce kendine batırması demek olduğu ifade ediliyor.