Laiklik Meclisi, ölüm yıl dönümünde Ahmet Taner Kışlalı’yı andı

21 Ekim 1999’da evinin önünde bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, fikirleriyle hedef alınmış bir Cumhuriyet aydını olarak bir kez daha anıldı. Laiklik Meclisi tarafından yayımlanan açıklamada, suikastın yalnızca bir kişiye değil, “laik, demokratik, eşit ve özgür bir Türkiye idealine yöneltilmiş organize bir saldırı” olduğu vurgulandı.

Kışlalı’nın laikliği, Türkiye’de farklı inançların barış içinde yaşamasını sağlayan bir güvence, yurttaşların düşünce özgürlüğünün temeli ve demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak tanımladığı hatırlatıldı. Açıklamada, “Laiklik ortadan kalkarsa ulus olmanın yerini cemaat yapıları, yurttaşlığın yerini kulluk düzeni alır” diyen Kışlalı’nın sözleriyle bugünkü siyasal ve toplumsal krizlerin laikliğin aşındırılmasıyla doğrudan ilişkili olduğu belirtildi.

Laiklik Meclisi, dinin siyasete alet edilmesinin hem inanca hem devlet yapısına zarar verdiğini savunan Kışlalı’nın, “Laiklik karşıtı yönetimler çoğunluğun değil, inanan azınlıkların diktasıdır” sözlerini hatırlattı. Bugün devlet kurumlarının dini referanslarla yeniden şekillendirildiği, Diyanet’in tek mezhebi esas alan bir güç odağına dönüştüğü ve eğitim sisteminin laik temelden uzaklaştığı eleştirisi dile getirildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Laiklik bir tercih değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğinin, hukuk düzeninin, toplumsal huzurun, eşit ve özgür bir gelecek idealinin temelidir. Laikliğe yönelik her saldırı, doğrudan halkın egemenliğine ve ülkenin bağımsızlığına yönelmiş bir tehdittir.”

Laiklik Meclisi, Kışlalı’yı anarken laikliğin yeniden tesis edilmesi için toplumsal mücadele çağrısı yaptı. Yurttaşlar, meslek örgütleri, sendikalar, gençler ve kadınlar; “inancı siyasallaştıran düzene karşı laiklik zemininde ortak duruş sergilemeye” davet edildi.

Açıklama, “Ahmet Taner Kışlalı’nın ışığı yol göstericimizdir. Laiklik, bu ülkenin kurtuluşu ve geleceğidir” sözleriyle son buldu.