Mansur Yavaş'ın soruşturma tehdidine karşı adımları: İtiraz ve suç duyurusu

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında, İçişleri Bakanlığı tarafından verilen soruşturma iznine karşılık iki ayrı hukuki girişimde bulundu. Yavaş, biri usule ilişkin itiraz, diğeri ise suç duyurusu olan iki dilekçeyle süreci yargıya taşıdı.

Yavaş'ın adının geçtiği soruşturma, belediyenin düzenlediği konser etkinliklerine ilişkin olup; “görevi kötüye kullanma” ve “denetim görevini ihmal” suçlamalarını içeriyor. İçişleri Bakanlığı’nın izin vermesinin ardından Yavaş, soruşturma iznine karşı çıkarken sürece ilişkin bazı soruları da gündeme getirdi. Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek’in, Teftiş Kurulu ve İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşme yaptığı iddialarına dikkat çekti.

İki Hamleyle Karşılık Verdi

Gazeteci Aytunç Erkin’in aktardığına göre, Yavaş’ın avukatı öncelikle usule itiraz ederek şu noktalara işaret etti:

• Aynı konuda daha önce yapılan soruşturmaların yeni bir delil olmaksızın tekrar açılamayacağı,

• Yavaş’ın konserlerin içeriği ve onayı dışında ihale sürecine dair bilgisi olduğuna dair herhangi bir ifade, belge veya tespitin bulunmadığı,

• Sayıştay ve Mülkiye müfettişlerinin raporlarında etkinliklerin mevzuata aykırı olduğuna dair bir bulguya rastlanmadığı belirtildi.

“Gökçek Dönemi Soruşturulmadı” Eleştirisi

Avukat, aynı içerikteki dosyaların geçmişte Gökçek döneminde soruşturma iznine gerek görülmeden kapatıldığını vurguladı. "Herkesin kanun önünde eşit olduğu" ilkesini hatırlatan Yavaş’ın savunması, Gökçek hakkındaki çok sayıda şikâyetin işleme konulmamasını sorguladı.

HTS kayıtları

Mansur Yavaş, Melih Gökçek ve Osman Gökçek'in müfettişlerle temas kurarak soruşturma sürecine müdahale ettikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu dilekçede şu taleplerde bulundu:

• Milletvekili Umut Akdoğan’ın tanık olarak dinlenmesi,

• Gökçeklerin yaptığı görüşme içeriklerinin ve ziyaret listelerinin ilgili kurumlardan istenmesi,

• HTS kayıtlarının incelenmesi,

• Teftiş Kurulu üyelerinin tanık sıfatıyla ifadelerinin alınması.

Belediye kaynakları, geçmişte benzer konularda “başkan sorumlu tutulamaz” yönünde çok sayıda karar çıktığını hatırlatarak, bu kez farklı bir yaklaşım sergilenmesinin dikkat çekici olduğunu ifade etti.