Menemen'de halay videosuna terör propagandası suçlaması

(İZMİR) - Menemen Haldun Koşay Anadolu Lisesi'nde sınıfta kaydedilen bir halay videosu nedeniyle bir soruşturma başlatıldı. Okul birincisi olan Asmin Yıldız'ın tutuklanmasına karşı çıkan avukatı Zeynep Sedef Özdoğan, "Asmin, Cumhuriyet Savcısı olmak isteyen, hukukçu olmak isteyen, bu ülkeye yönelik çok büyük hayalleri olan bir kız çocuğu. Asmin suç olan bir şeyi alenen yayınlamayacak kadar da okul birincisi, zeki bir çocuk" açıklamasında bulundu.

Menemen Haldun Koşay Anadolu Lisesi'nin son sınıfında öğrenim gören beş öğrenci aleyhinde "terör propagandası" iddialarıyla başlatılan soruşturma sonucunda, okul birincisi Asmin Yıldız'ın tutuklandığını belirten avukatı Zeynep Sedef Özdoğan, İzmir Barosu'nda bir basın toplantısı düzenledi.

Özdoğan, Asmin Yıldız'ın Aliağa Şakran Kadın Cezaevi'nde tutulduğunu vurgulayarak, incelemenin bir sınıf içi etkinlik sırasında çekilen ve TikTok'ta paylaşılan halay videosu üzerinden yürütüldüğünü aktardı.

Özdoğan, "Son sınıf öğrencileri üniversite sınavının ağır baskısı altındadır. Bu nedenle okul idaresi, boş derslerde öğrencilerin müzik çalmasına veya oyun oynamasına hoşgörüyle yaklaşır. İşte böyle bir eğlence, geçen hafta maalesef büyük bir talihsizlikle Asmin Yıldız'ı cezaevine sürükledi. Sınıfta öğrenciler akıllı tahtaya bir müzik açıyorlar. Beş öğrenci halay oynuyor. Asmin, halay videoları internette çok popüler olduğu için bunu cep telefonundan kayda alıyor ve kendi TikTok hesabından yayınlıyor. Algıda bir seçiciliği olmadığı için geçen ifadeleri Kürtçe de bilmediği için seçmemiş. Böyle bir seçiciliği yok, farkında değil. Bunu TikTok'a koyuyor. Kendi hesabında birkaç yüz kişi tarafından izleniyor. Ancak "Hafıza" adlı bir hesap bunu eleştirerek çokça paylaşıyor. Görünürlüğü 600 binlere ulaşıyor. Yeni Şafak gazetesi haberleştiriyor" dedi.

"Tepkileri görünce özür dileyerek kaldırıyor"

Asmin'in tutuklanma süreci hakkında bilgi veren Özdoğan, "22 Ekim'i 23 Ekim'e bağlayan gece saat 01.00 sularında Asmin'in evinin kapısı çalınıyor. Öncesinde aileye gelen tehdit içerikli telefonlar da var. Bu telefonlardan kısa bir süre eve polis geliyor, gözaltına alınıyor. Aynı gün savcılığa çıkarılıyor, savcı ifadesini almaya gerek görmeden sevk ediyor; 7. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından sorgusu sonrası tutuklanıyor" ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda benzer emsal durumları hatırlatan Özdoğan, Asmin Yıldız'ın herhangi bir suç işlemediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Bütün bu yargı kararları ortadayken bu çocuk niye tutuklandı? Ben de cezaevinde kendisine izah ettiğimde "O zaman ben niçin buradayım?" diyor. Sosyal medyadaki haksız linçlerin sonuçlarını biliyorsunuz. Ne yazık ki böyle bir ortamda hakim şu yorumu yaptı: "Terör örgütü propagandası yapmanın suçunun 3713 sayılı yasada belirlenen alt ve üst sınırı göz önüne alındığında, bu gencin kaçış amaçlı hukuki eylemler gerçekleştirebileceğinden şüpheliyiz." Şimdi aynı yasada ne olduğuna baktığımızda, mahkumiyet beklemiyoruz. Çünkü istinaf mahkemesi ve Yargıtay, bu durumun suç oluşturmadığına hüküm vermiş. Neden? Zira bu gençler hala sosyal medyada, Yeni Şafak'taki haberlerde yer alıyorlar, Hafıza isimli x paylaşımı da mevcut. Ben avukat olarak oraları gözlemledim. Çünkü Asmin Yıldız, sosyal medya tepkilerini görünce toplumsal duyarlılığı olan bir birey olarak, özür dileyip paylaşımlarını kaldırıyor. Ve henüz hiçbir hukuki işlem olmadan önce, bu sosyal medya paylaşımını kaldırıyor. Ayrıca akıllı tahtada çalınan müziğe dair bir dikkat dağınıklığı söz konusu değil; arkadaşlarıyla halay ve eğlenceye tamamen odaklanarak yapılmış bir kayıt var. Üstelik tutanakta da belirtilmiş olan çelişkiyi unutmamak gerek: Polis, "YouTube kanalından ulaşıldığını tespit ettik." diyor. Eğer bu marş herkese açık olan bir YouTube kanalındaysa, zaten bu halay videosundan sosyal medya üzerinden bir propaganda yapmanın gereği yok. O marşın bağlantısı da YouTube'da mevcut ve hiç sakınca olmaksızın herkesin erişimine açık. Asmin'in bunu paylaşmasına da gerek yok. Eğer kendisinin suç olduğunu düşünüyor olsaydı, muhtemelen bir okul birincisi olarak suç teşkil eden bir içerik yayınlamazdı. Asmin Yıldız'ın yeri cezaevi değil, okulu ve ailesinin yanıdır. Cumhuriyet Savcısı olmak, hukukçu olmak ve bu ülkeye dair büyük hayaller besleyen bir kız çocuğu. Ancak şu an hayalleri karartılmak isteniyor. Anayasa'nın ikinci maddesi, kişi özgürlüğü ve güvenliğini sağlayan 19. maddesi, düşünce ve ifade özgürlüğünü koruyan 25 ve 26. maddeleri, adil yargılanma hakkını içeren 36. madde ve en önemlisi eğitim ve öğretim hakkını içeren 42. madde gereğince Asmin Yıldız'ın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Asmin Yıldız'ın annesi ve babası da kızlarının hızlı bir şekilde serbest bırakılmasını talep etti.