MHP'nin raporunda "Umut hakkı" var mı? TMK'da değişiklik önerisi tartışılıyor

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından Çözüm Süreci kapsamında hazırlanan 120 sayfalık komisyon raporunda, "terör örgütünün tasfiyesi ve örgüt üyelerinin yeniden topluma kazandırılması" için üç aşamalı özel bir düzenleme (silah bırakma, adli mercilere teslim olma, rehabilitasyon) önerildi.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmaları çerçevesinde hazırladığı 120 sayfalık raporda, Çözüm Süreci kapsamında terör örgütünün tasfiyesi ve üyelerinin yeniden topluma kazandırılmasına yönelik hukuki ve siyasi öneriler yer aldı.

MHP raporunda, örgüt üyelerinin topluma kazandırılması için üç aşamalı özel bir düzenleme yapılması gerektiği belirtildi:

1. Silahların tam olarak bırakılması.

2. Örgüt mensuplarının adli mercilere teslim olması.

3. Rehabilitasyon süreci.

Yasal düzenlemeler için gerekli şartlar ise şöyle sıralandı:

Silahların tam olarak teslimi ve örgütün bağlı kuruluşlarının dağıtılması gibi sahadaki durumun devletin emniyet güçleri tarafından tespit edilmesi ve örgütün fiili varlığının sona erdiğinin ilan edilmesi gerekir.

Örgüt mensuplarının mutlaka adli bir sürece tabi tutulması gerektiği, aksi takdirde hukuk normlarının örseleneceği vurgulandı.

Umut hakkı tartışmaları

Raporda, cezaevindeki mahkûmların durumlarında iyileştirme anlamına gelen "umut hakkı" başlığına dikkat çekildi. Bu hakkın değerlendirilmesi için kilit şartın Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) değişiklik olduğu belirtildi:

“Bu kanun değişmeden koşullu salıverilme değerlendirilmesi yapılamaz.”

Raporda, örgüt üyelerinin yargılanma süreçlerine dair kademeli bir yaklaşım benimsenmesi önerildi:

Örgüt içindeki konumuna göre kademeli şekilde ceza indiren, öteleyen veya ceza sorumluluğunu düşüren bir sistem öngörülmeli.

Af sonucunu doğuracak düzenlemelerin, olumsuz gelişmelere ve muhataplarını cesaretlendirici bir ortama yol açabileceği uyarısı yapıldı.

Terör örgütü üyeliği nedeniyle hakkında dava olanlar için mahkûmiyet halinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ya da yargılamanın durdurulmasını öngören özel bir "yargılamanın durdurulması" müessesesinin kabul edilebileceği belirtildi.

Örgüt bağlantısı nedeniyle açılan soruşturmalar da belirli şartlarda ertelenebilir.