Türkiye'de tekstil sektöründe alarm: Ekonomik kriz artık kalıcı halde

Türkiye tekstil sektörü, yarım asırdır küresel tedarikçiler arasında yer almasına rağmen, son dönemde ciddi bir daralma ve yapısal değişimle karşı karşıya. Sektörün küresel pazar payı yüzde 3’ün altına gerilerken, 2025 yılının ilk yarısında ihracat rakamlarında belirgin bir düşüş kaydedildi.

2025’in ilk yarısında Bangladeş ve Vietnam gibi rakipler çift haneli ihracat artışı kaydederken, Türkiye’nin tekstil ihracatı yüzde 6,9 düşüş gösterdi.

2022'de 22 milyar dolara ulaşan tekstil ihracatının bu yıl 17 milyar dolara gerilemesi bekleniyor. Bu süreçte yaklaşık 310 bin işçi işten çıkarıldı ve 6 bin işletme kapandı. Bazı üreticiler ise tesislerini Mısır’a taşıma kararı aldı.

Rekabet gücü zayıf

Sektörün rekabet gücünün düşmesinde en önemli etkenler, maliyet artışları ve küresel pazar dinamiklerindeki değişimler olarak öne çıkıyor:

2022’den bu yana dolar bazında asgari ücretin yüzde 60 artması ve liranın değerli kalması, ihracatçıların maliyetlerini katladı.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, durumu şu sözlerle özetledi: “Avrupalı müşteriler, Çin’den yüzde 15-20 pahalı olsak da bizi tercih ederdi. Ancak fark yüzde 50’ye çıkınca artık tercih etmiyorlar.”

Avrupa pazarında Çin yeniden lider konuma geldi. Ayrıca, ABD’nin ticaret tarifelerindeki değişiklikler de siparişlerin Çin’e kaymasına neden oldu.

Tekstil atölyelerinde çalışan Suriyeli mültecilerin yaklaşık yüzde 20’sinin ülkelerine dönmesi iş gücü açığı yaratırken, gençlerin masa başı işlere yönelmesi de sektörün karşılaştığı bir diğer problem.

The Economist dergisi, yaşanan durumu geçici bir kriz olarak değil, sektörün yapısal olarak yeniden şekillendiğinin işareti olarak değerlendiriyor.