İyinin iyisi

İsminden başlayarak her şeyiyle zor ve iyi birtakım Belçikalılar. Hızlı, güçlü, sert ve sistemli oynayan bir takım. Ama iki temel eksikleri vardı; oyunu değiştirecek bireysel yetenekleri yoktu, tecrübeleri eksikti. Ancak Fenerbahçe bu gece iyinin de iyisiydi. Rakibinden hız ve güç anlamında bir eksiği olmadığı gibi, hem oyuna ağırlığını koyacak teknik ayakları vardı Fenerbahçe’nin, hem de çok daha önemli maçlar oynamış tecrübeli isimleri… Fenerbahçe her anlamda bir adım ilerde olduğu Belçikalıları yenerken teknik direktör İsmail Kartal da oyuncu değişiklikleriyle katkıda bulundu.

 

Aslında ilk 11’i kurarken muhtemelen Dzeko mu Batshuayi mi ikilemine düşmüştür Kartal. Eminim aklı Dzeko demiştir ama gönlü Batshuayi’yi kesmeye elvermemiştir. Kupada bu aşamada takımın golcüsü olmuş Batshuayi’yi kendi ülkesinde kenara almak hiç doğru gelmemiştir. Batshuayi de müthiş top oynamadıysa bile attığı erken ilk golle “İyi ki kesmemiş” dedirtti. Bu arada “FB duran toptan gol atarmıymış” da dedirtti.

 

Orta sahayı kolay geçti Belçikalılar. Her hızlı geçtiklerinde de Djiku ve Çağlar’ın başına bela oldular.  Çağlar çok iyi başladı, sahanın en aktifi, en doğru hamleleri yapan ismiydi. “Kim sakatlanmasın?” diye sorsak ilk sayılacak isimdi ama daha 35. dakikada sakatlandı. Derler ya “her şeyde bir hayır vardır”, Çağlar’ın çıkıp Ferdi’nin girmesi oyunun kaderini belirledi.  Osterwolde’yi stopere gönderip sol beke geçen Ferdi, sol kanadı ofansif anlamda o kadar etkili kullandı ki, Belçikalılar savunma yapmaktan hücuma çıkamadılar, Çağlar’ı aratamadılar bile.

 

Ferdi’nin girişiyle ilk yarının son 15 dakikasında oyunun kontrolünü tamamen ele geçiren Fenerbahçe, ikinci yarıda topu rakibe bırakıp kontra atak aramaya başladı.

İsmail Kartal, oyun boyu etkisiz kalan Cengiz’e 65’e kadar dayandı, bu dakikada yerine Ryan Kent’i aldı. Yorulan Fred’in yerine de Kruniç’i alarak orta sahayı defansif anlamda güçlendirdi. Mert Hakan’ın da girmesiyle Belçikalıların şansı zaten kalmamıştı.

 

Çağlar sakatlandıktan sonra yerini alan Osterwolde, partneri Djiku ile birlikte güçlü bir stoper performansı sergilemekle kalmadı, oyunun sonlarında göz kamaştıran bir deparın ardından gol atmayı da başardı.

 

Takımda İsmail, Djiku, Osayi, Tadiç hemen her oyuncu başarılı bir günündeydi, Cengiz Ünder hariç. İlk goldeki serbest vuruşu dışında sahada varlığı bile tartışılırdı.

 

Bir not da hakeme ilişkin; son yıllarda bu kadar oyuna hakim olan bir hakem pek seyretmedik. Doğru bir hakem yönetimi olunca futbolun ne kadar güzelleşebileceğini gördük. Bu geceden sonra Galatasaray ve Federasyon öl Allah Fenerbahçe’nin “yabancı hakem” isteğine evet demez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi