Yerel seçim sonuçlarının, iktidar partisinde yarattığı dalgalanma halen devam ediyor. Partinin sonbaharda yapmayı planladığı kongre ve sonrasına ilişkin ilginç yorumlar yapılıyor. Hükümetin 2028’e kadar gidemeyeceği, bu nedenle “sonbahar kongresi ve oluşacak kadronun” partinin geleceği için hayati önem taşıdığını söyleyenler var.

AKP’de üç yılda bir kongre yapıldığı hesaba katılırsa, 2028’de yapılacak genel seçimler öncesinde yani 2027’de yeni kongre ile yeni kadrolar belirlenebilir. Peki hükümet, 2028 yılına kadar gitmezse, erken seçim dahil farklı hesaplar ortaya çıkarsa o zaman sonbahar kongresinde oluşacak kadrolar, partinin kaderini belirlemez mi?

SÜRPRİZLERE HAZIRLIK

Tabii ki her an olağanüstü kongre yapma olanağı var. Ancak siyasetteki hızlı ve beklenmedik değişikliklerin bunu imkansız kıldığı zamanlar olabilir. İşte tüm bu olasılıklar AKP içinde de konuşuluyor. Sonuçta parti yönetimi, Erdoğanlı veya Erdoğansız seçeneklere kafa yormak zorunda. Bunlar, gündemden bağımsız olarak yapılan derin sohbetlerin konusu.

FARKLI KONGRE

AKP’nin yarışsız-standart düzende, “Açılış, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın salonu selamlaması, konuşması, kapanış” şeklinde askeri düzenle 4 saatte biten kongresi, bu kez farklı anlam taşıyacak. En önemlisi, partinin MKYK’sına seçilecek isimler, partinin politikalarındaki değişimin veya değişimsizliğin habercisi olacak.

MKYK VE DELEGELER ÖNEMLİ

Bu kongreye kadar belirlenecek ‘delegelerin kimliği’ de ihtiyaç duyulduğunda kimden yana pozisyon alacaklarını belirlemek açısından her zamankinden fazla önem taşıyacak. O nedenle il ve ilçe kongreleri her zamankinden daha sıkı takip edilecek.

DÖRT YIL GİTMEZSE

AKP kulislerine göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu kongrede partiyi her türlü olağanüstü gelişmeye göre hazırlayacak. Siyaset kulislerinde hükümetin önünde 4 yıllık seçimsiz sürecin olmadığı görüşü ağırlıklı. Dediğimiz gibi olağanüstü kongre ile önümüzdeki yıllarda adım atılmazsa, bu yılın sonbaharındaki AKP kongresi çok önemli olacak.

OLASI GELİŞMELER

Parti kurmayları, ekonomide iyileşmenin çok yavaş hayata geçeceğini, rakamlara yansıyan değişmenin halkın hayatında hemen görülmeyeceğini dile getiriyorlar. Bu da hükümeti zora sokacak konulardan biri olarak anlatılıyor. Ayrıca partinin son dönem siyasetinin “genç seçmene, kızgın seçmene” hitap etmediği, bu kitleleri temsil eden “yeni aktörler ve özneler” olmadığı anlatılıyor.

KİMSE KALMADI

Partinin değişimi şimdi gerçekleştirmemesi durumunda çok geç olacağı yorumları yapılıyor. Bazı AKP’liler tarafından, “Sağdan say üç dört kişi var, halk tarafından bilinen. Parti en son SETA kadrolarına kaldı. Eskiden AK Parti denilince, en az 20 siyasetçinin ismini sayardınız. Şimdi bakanlar bile tanınmıyor. Cumhurbaşkanının dışında marka ismimiz kalmadı” yorumları yapılıyor.

SEÇİMİN SONUÇLARI

Sohbetlerde, ekonomideki zorluklar, moral bozukluğu, bürokraside buna bağlı olarak oluşacak tutum değişikliği gibi konular da hesaba katılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le kurmaya çalıştığı yeni ilişki biçiminin Ekrem İmamoğlu’na karşı alternatif geliştirme çabası olduğu yorumları da yapılıyor. Ancak bundan sonuç çıkarmak için çok erken olduğunu söyleyenler de az değil.

SİYASET HAREKETLİ

Ve hatta, seçimlerden sonra gelişen bu havanın ittifak ortağı MHP’yi rahatsız ettiği, Devlet Bahçeli’nin zaman zaman verdiği mesajların “Ben buradayım” gösterisi olduğu yorumları yapılıyor. Anayasa değişikliğinde oluşacak farklı bir ittifakın MHP’yi rahatsız edeceği, denkleme CHP ve İYİ Parti’nin girmesi, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” konusunda uzlaşma sağlanması gibi olasılıkların küçük ortağı mutsuz ettiği anlatılıyor.

Anlayacağınız, yerel seçimin sonuçları hem kafaları hem de siyaset gündemini epey karıştıracak gibi…