Yeni yılın en tartışmalı siyasi gündemi olan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay konusu, yeni adımlara gebe. Bu konunun daha fazla krize dönüşmeden sonuçlandırılmasını isteyen bazı AKP’lilerin önerileri gündemde. Öneri, “Can Atalay’la ilgili milletvekilliğinin düşürülmesi kararının okunması, Atalay’ın AYM’ye yeniden başvuru yapması, yeni kararın TBMM’ye gönderilmesinin ardından da yemin ederek göreve başlaması” biçiminde özetleniyor. Berberoğlu ve Gergerlioğlu örneklerine benzer şekilde…

YENİ DEĞİL YENİDEN

“Şimdiye kadar niye düşünülmemiş” sorularının muhatabı olacak bu öneri, yeni bir icat değil. Yeni olan, AKP içerisinde bazı isimlerin tartışmanın daha fazla uzamaması için direnenleri buna ikna etmeye çalışması. Konu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a da iletilirken, küçük ortak MHP’ye de

götürülüyor.

KURTULMUŞ’UN POZİSYONU

Gelişmeleri aktaracak olursak… “Bu meselenin suhuletle çözülmesi en doğru yol” diyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, siyasetteki son görevi olabilecek bu makamda ‘iyi polis’ konumunu korumaya çalışıyor. Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararın, Genel Kurul’da okunmasına ancak sonraki aşamaların planlandığı gibi tamamlanması durumunda karar verebileceği iddia ediliyor.

YENİ ÖNERİLER

Adalet Bakanlığı bürokrasisi dahil hukukçu AKP’lilerin bazıları, Can Atalay kararının okunması sürecinde, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’ndaki benzer aşamaların gerçekleşebileceğini dile getiriyorlar. Bu öneriyi savunanlar, TBMM Başkanı’nın “Milletvekilliğinin düşürülmesi kararını okutması, bunun ardından yeni bir sürecin başlatılması, Can Atalay’ın AYM’ye yeni bir başvuru yapması, milletvekili hakkını savunan ve tahliye talebinde bulunan yeni karar, direkt TBMM’ye gönderileceği için Yargıtay’ın aradan çekilmesi, TBMM yönetiminin de yemin ettirerek, Atalay’ın göreve başlamasının sağlaması sürecini başlatması” görüşünü dile getiriyor.

ARADAKİ FARK

En önemli farkın, mahkeme süreçleri tamamlandığı için son AYM başvurusunun ardından alınacak kararın direkt TBMM’ye gönderilmesi olduğu ifade ediliyor. Ancak, burada akla gelen en önemli soru, “Peki siyasi irade, zaten siyaseten cezaevinde olan Atalay’ın serbest bırakılmasına yol verecek mi?” Bu tartışmaların artık sona ermesi gerektiğini düşünen AKP’liler, bunun için kulis yapıyor.

FARKLI DÜŞÜNENLER

Bazı hukukçular, “Söz konusu kararın okunmasıyla milletvekilliğinin düşürülmesi, TBMM’nin de Anayasa Mahkemesi kararını tanımadığı/tanımayacağı anlamına gelir. Ve böylece bireysel başvuru yolunun TBMM’ce de yok sayıldığı, hukukun da ayaklar altına alındığı sonucu doğar” yorumunu yapıyorlar.

MUHALEFET İNANMIYOR

Muhalefet temsilcileri ise Atalay’ın cezaevinde kalmasının siyasi bir karar olduğunu, tüm bu aşamalar tamamlansa bile Saray’ın tutumunun önemli olduğunu, şimdiye kadar olduğu gibi hukuki sürecin yok sayılmayacağının garantisi olmadığını dile getiriyorlar. Ancak bazı hukukçu AKP’lilerin yeni bir öneriyle karar makamlarını ikna etmeye çalışmaları, biraz yol almışa benziyor. Yeni bir yol kazası olmazsa tabii…