Hafta sonu yaşanan muazzam hayal kırıklığı tam olarak başlıkta yazdıklarıma sebep oldu. Sezona BJK'den 5 yiyerek başlayan, daha sonra kendisinin 6'da biri değerinde bir rakibe şampiyonlar liginden elenen GS ve hocası kendi taraftarının yoğun eleştirisine uğruyordu. Dahası GS yönetimi karaborsa bilet satışı, kara para aklama suçlamalarının altında eziliyordu.
Fenerbahçe'de ise işler genel hatlarıyla yolunda gidiyordu. Taraftar umutlu, mutlu ve heyecanlıydı. Ama işte derbide, kendi evinizde yenilince bütün bu denge tam ama tam tersine döndü. Geçen sene İsmail Kartal'a demediğini bırakmayanlar, seçimde Aziz Yıldırım'ı destekleyenlere her türlü hakareti edenler şimdi birden çılgınlar gibi “Ali Koç istifa” ve “İsmail Hoca değerini bilememişiz” diyor. Daha 6.hafta ve ”bu sezon da gitti” söylemleri havada uçuşuyor. Lütfen biraz sakin olalım, karamsarlık için daha çok erken. Ayrıca, bu sezon ne olursa olsun, şu saldırganlığı bırakın, iki sene üst üste aynı hocayla oynayalım.
Bu sezon alınacak sonuçtan bağımsız, Mourinho seneye de bu takımın başında kalmalı. Yahu alternatif hoca kalmadı resmen. Ali Koç’un istifasına gelirsek, ben yıllar önce kaç kere buradan yazdım, “bu kadar başarısız bir insan bedelini ödemeli, istifa etmeli” dedim. Ancak şu anda istifasını isteyenler, aslında bir çözüm önermiyor, sadece öfkeyle cezalandırma istiyor. Bence manası yok, şu an istifa sadece kaosa sürükler kulübü. Acilen taraftar muazzam bir şekilde kenetlenmeli, Mourinho bir an önce oyununu oturtmalı ve bütün oyunculara moral, motivasyon yüklemesi yapılmalı. Ez cümle, sabırlı olmak ve inanmaktan başka çaremiz yok. Gerisi sadece takıma daha çok zarar verir.
