“İnsan bazen, müzikten öte yazılanda buluyor kendini”

Cihan Yıldırım’ın rock camiasında voleyi ilk şarkısı Vurdular’la yapması gerekiyormuş ama çok da geç kalmış sayılmayız. Duman’ın Darmaduman albümündeki Gözleri Kanlı şarkısına içerik olarak hayli benzeyen Vurdular, Yıldırım’ın ayak sesleriymiş. Bu adımların sonuncusunun ardından kalan izi de Yaşanmamış Hatıra’yla devam ettiriyor.

Türküyle dolu bir ortamdan Iron Maiden’a, grunge’a uzanan bir yolculuktan kalanları dinleyiciyle paylaşan Cihan Yıldırım son teklisi Yaşanmamış Hatıra’yı yayınladı. Söz ve müziği kendisine, mix ve mastering’i de Seltay Sobutay’a ait şarkı yıkıcı sound’u kişisel sorgulamalarıyla kafanın arıza dozunu biraz bozsa da son dönemde dinlediğimiz işlerden farklı yerde duruyor. Biraz ‘ütülenmek’ istiyorsak Cihan Yıldırım’a kulak verelim…

Baban bağlama çalıyormuş. Senin de kulaklar erken yaşta türkü ve deyişlere misafir olmuş. Sonrasında Iron Maiden Fear of the Dark albümüyle tanışmışsın… Arada uçurum var. Neler döndü kafanda?

Evet, babam ve halam birçok organizasyonda müzik yaptılar ve aynı zamanda kaset çıkarttılar. Türkü ve deyişlerde ritmik bir melodi vardır, sizi içerisine alan. Hala küçüklüğümden hatırladığım birçok melodi vardır, kafamın içerisinde çalan. 1999 yılında kuzenimin CD çalarından Fear of the Dark’ın riff’indeki melodiyi duyduğum o anı cidden tanımlayamam. Şu an bunları söylerken bile dinlediğim an, duygu halim, geçen konuşmalar gözümün önünde. Hiçbir zaman unutamayacağım bir odak noktasıydı benim için ve o riff belki de benim metal&rock müzik hayatıma başlama adımımdı diyebilirim.

Metalle tanışmandan sonra ‘heybeyi’ kimlerle doldurdun? Neler çalıyordunuz grubunla?

İlk başlarda ‘Esnaf’ adında Türkçe rock grubu kurduk. Malt, Duman, Çilekeş, Mor ve Ötesi gibi Türkçe Rock’ın değerli isimlerini çalıyorduk. Grubumuz bir süre sonra dağıldı. Ardından Iron Maiden! ‘Navy Cross’ isimli Iron Maiden tribute grubu kurduk. Ancak repertuvarı şekillendirme kararı aldıktan sonra Megadeth, Manowar, Judas Priest, Dio, Overkill, Black Sabbath gibi heavy metal ağırlıklı bir program ile ilerledik. Uzun yıllar heavy metal çaldıktan sonra ‘ The Preachers’ isimli proje bünyesinde grunge ağırlıklı ama metalden de tamamen kopmadan Pearl Jam, Alice in Chains, Muse, Alter Bridge, Volbeat, System of a Down ve elbette Iron Maiden çaldık. Kişisel olarak ise o heybeyi Parkway Drive, Killswitch Engage, Bullet for my Valentine, Slipknot gibi daha sert gruplarla doldurdum.

On sekiz yaşında sahne almaya başlamışsın. Ama solo şarkılarını bu yıl içinde dinlemeye başladık. Neden arayı bu kadar uzattın?

Bünyesinde bulunduğum projelerde daima gitarist olarak yer aldım. Vokal olmayı hiç düşünmemiştim.

Sanırsam bu kadar uzun bir ara olmasının sebebi şarkılarımı söyleyecek birini aramamdı. Keza bestelerime The Preachers grubumuzun vokali Birtan Yılmaz vokallik yapacaktı. Ancak pandemi nedeniyle organize olamadık ve hem kendisi hem de çevremden gelen olumlu yorumlar doğrultusunda şarkıları benim söylememde hemfikir olduk. Kendisine destekleri için buradan çok teşekkür etmek isterim.

Ekiple çalışmak eğlenceli ancak bir o kadar da zor ve fikirlerin aynı noktada buluşması ciddi bir zaman alabiliyor. O nedenle solo olarak devam etmek beni daha hızlandırdı.

Vurdular’la ilk şarkı olmasına rağmen çok cesur ve sağlam bir giriş yaptın. Şarkı zaten sert ve sözleri de uzun zamandır üzerinden geçilmemiş bir konuyu işliyor. Ben o şarkının hikayesini daha çok merak ettim. Ben en son Duman’ın Darmaduman albümünde Gözleri Kanlı’da bu mevzuya benzer satırlar duydum ki aradan dokuz yıl geçti…

Vurdular aslında sonraları çıkarmayı planladığım parçalarımdan birisiydi. Ancak ilk şarkımın tamamen yaptığım müziğin, kişiliğimle birleştiği ‘ ben buyum‘ diyeceğim bir parça olmasını istedim. Yıllardır içimde biriken isyanı daha fazla tutamamam, sessiz kalmamam gerektiğini düşünüp, beni dinleyecek insanlarla ‘Vurdular’ ile konuşmak istedim. Yazdıklarından dolayı yitirdiğimiz yazarlar, gazeteciler! Gezi Park’ı protestolarında dövülerek öldürülen Ali İsmail… Vurdular’ın sözlerini yazmak sanırsam en zor kompozisyonlarımdan birisi oldu, çünkü çok fazla çıkartmam gereken kelime mevcuttu… Şarkı hakkında komik bir sohbeti paylaşmak istiyorum. Birçok insan ‘abi yapma Vurdular çok arabesk bir isim metal müzikle alakası yok’ diye şarkının adını değiştirmemi istedi. Ama şarkının ruhundan çıkmayıp, isyan ederek ‘Vurdular’ olacak dedim.

Yakın zamanda Can Uzunallı’yla yaptığım röportajda kendisine de sormuştum bu soruyu. Zira aynı durum sende de var. Genelde geçmişte sert müzik yapmış müzisyenler, solo kariyere başlayınca dümeni biraz ‘yumuşak’ yöne kırıyorlar. Sende bu yok. Sebebi bir ‘sevda’ mı bunun yoksa şarkılarını bağımsız yayınladığını da göz önüne alırsak ‘piyasayı’ elinin tersiyle itme tercihi mi?

Hem sevda hem de piyasaya bir sitem. Planladığım müzik, sert bir sound üzerine brutalden uzak, clean bir vokal yapmaktı. Amacım, anlatmak istediğimi sadece metalci kitle dışında daha farklı dinleyiciye de ulaştırmaktı. İnsan bazen, müzikten öte yazılanda buluyor kendini. Şarkılarımı yapmaya başladığım hiçbir aşamada popülerlik, maddiyat aklımdan geçmedi. “Ne kadar kazanıyorsun abi?” diye soranlara “Keşke başka bir ülkede yaşasaydık?” diyerek cevap veriyorum. Beni mutlu eden, gelen olumlu olumsuz tüm eleştirel yorumlar. Ortak yorum ‘ abi bizi 2000’li rock dönemine götürdün’ şeklinde oluyor ki bu beni çok mutlu ediyor. İçimde olanı yansıtmam ile birlikte, benimle aynı duyguyu hissedebilen insanları bulmak, aynı zamanlara yolculuk yapmak ve değerli yorumlarını duymak gerçekten paha biçilemez bir his.

Son teklin Yaşanmamış Hatıra’da kaygılarla dolu bir düş dünyasına sokuyorsun bizi. Neler var o dünyada? Kaçış halin de var. Hatta “yersiz yurtsuz” kalana kadar kaçıyorsun. Neden ve nereye kaçıyorsun?

Yaşanmamış Hatıra benim iç dünyamda olan fırtınalarla dolu bir şarkı oldu. O dünyada yaşanmışlıklar var. Aynı zamanda tereddüt ve kaygı içerisinde olup yaşayamadıklarımız. Düşlerim, hayallerim ve geçmişte olanlar! Hepsi yarınlarıma saplanıp kaldı. Kaçmak istedim onlardan ve kendimden. Ne kadar başarılı oldum? Ya da gerçekten başarılı olmak istedim mi? Bu kaçış tamamen kısır bir döngü benim için ve hep başladığım noktaya geri dönüyorum. Nereye savrulacağımı bilemeden.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Burak Soyer Arşivi