Tuğçe Küçük

Tuğçe Küçük

UMUDUN, MÜCADELENİN, DAYANIŞMANIN KELEBEKLERİ: MİRABEL KARDEŞLER

1981 yılından bu yana 25 Kasımlarda ölümsüz kelebeklerin kanat çırpışlarıyla sokaklara dökülen kadınlar, kadına şiddete hayır diyor. Mirabel Kardeşler ve bu dünyadan kadın olduğu için bedel ödeyerek ayrılan bütün kadınlar için, kazanılmış ve mücadele ettiğimiz bütün haklarımız için susmadığımız her gün kelebekler bir yerlerden umudun kanatlarını çırpıyorlar.

Birkaç gün sonra 25 Kasım… Yani Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü…

Peki kadınların şiddet görmediği bir gün var mı? Kadınlar, şiddetin herhangi bir türüne maruz kalmasın diye mücadele etmediğimiz bir gün var mı?

Kadına yönelik şiddetin her türlüsüyle olan mücadele, cinsiyetler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak hususundaki mücadele çağlar boyu belli kitleler tarafından sürdürülmüş sürdürülmekte…

Kadınların öldürüldüğü, istismarın her türlüsüne maruz kaldığı, erkeklerle eşit standartlara sahip olmadığı çağımızda da, yüz yıllar önce hemcinslerinin hakları için mücadele eden kadınların çağında da şiddet, zorbalık, eşitsizlik kol gezmiş kol gezmeye devam etmekte…

Kadına yönelik şiddet; coğrafya, kültür, eğitim düzeyi, ekonomik durum, gelişmişlik seviyesi fark etmeksizin ve tüm mücadeleye rağmen devam etmekte… Hatta yetersiz yaptırımlarla kol kola devam etmekte…

Nitekim 25 Kasım’ın Uluslararası alanda Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele günü olarak ilan edilmesinin altında da bir şiddet hikâyesi yatıyor.

“Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı. Kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü.”  Minevra Argentina Mirabel- 1926

ÖZGÜRLÜK KELEBEKLERİ

Bugünün çıkış noktası 25 Kasım 1960’ta diktatör Rafael Trujillo yönetimindeki Dominik Cumhuriyeti’nde faşist yönetime karşı, insan hakları ve demokrasi için mücadele eden Mirabel Kardeşler’in katledilişine dayanıyor. Bu üç kız kardeş kelebekler adı ile de anılıyor.

Diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeş Patria, Minerva ve Maria ülkede özgürlük ve hak talep edilen hareketlerin öncüleri olarak tanınmaktaydılar. Trujillo hükümetinin ise farklı fikirlere kati suretle tahammülü yoktu. Muhalif sesler hapse atılarak hatta öldürülerek susturuluyordu. Mirabel Kardeşler’in hak arayış hareketleri de onların çok kez hapse gönderilmesine sebep olmuştu. Hatta hapse gönderilmekle kalmayıp tüm mülklerine el konulan Mirabel Kardeşler için Trujillo bir konuşmasında “Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabel Kardeşlerdir.” diyerek Mirabel kardeşler’i hükümet yanlılarının hedefine koymuştu. İşte bu konuşmadan tam 23 gün sonra 25 Kasım 1960 tarihinde kocalarını hapishanede ziyaret etmekten dönen Mirabel Kardeşler’in arabasını yolda durdurdular. Arabadan indirdikleri 3 kız kardeşe önce tecavüz edip sonra onları sopalarla döverek katlettiler. Ve onları uçurumdan aşağı attılar. Bu olay gazetelere kaza olarak yansıdı.

Mirabel Kardeşler’in ölümünden 6 ay sonra 30 Mayıs 1961’de ise Trujillo bir suikast sonucu öldürüldü. Mirabel Kardeşler’in ölümlerinin yıl dönümünde de diktatörlük, anti-Trujillo hareketi tarafından düşürüldü.

Diktatörlük karşıtı mücadelenin sembolü olan bu üç kelebeğin kanatlarının çıkardığı rüzgar diktatörlüğün köklerini yerinden söken esinti olmuştu. Ancak o tarihe gelindiğinde bu güçlü, cesur, onurlu kadınlardan geriye de sözleri ve birkaç fotoğraf kalmıştı.

“Belki bize en yakın şey ölüm; fakat bu beni korkutmuyor. Haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz.” Maria Terasa Mirabel- 1936

HER 25 KASIM’DA SOKAĞA

Mirabel Kardeşler’in öldürülmesinden yıllar sonra, 1981 yılında, Dominik Cumhuriyeti’nde Latin Amerika Kadın Kurultayı toplandı ve 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü olarak ilan etti. Bu tarihten yıllar sonra 25 Kasım, 1999 yılında da BM genel kurulu tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edildi.

1981 yılından bu yana 25 Kasımlarda ölümsüz kelebeklerin kanat çırpışlarıyla sokaklara dökülen kadınlar, kadına şiddete hayır diyor. Mirabel Kardeşler ve bu dünyadan kadın olduğu için bedel ödeyerek ayrılan bütün kadınlar için, kazanılmış ve mücadele ettiğimiz bütün haklarımız için susmadığımız her gün kelebekler bir yerlerden umudun kanatlarını çırpıyorlar.

 “Çocuklarımızın bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da.” Patria Mercedes Mirabel- 1924

Önceki ve Sonraki Yazılar
Tuğçe Küçük Arşivi