Pazar günü Ankara’nın göbeğinde düzenlenen terör saldırısı, hükümetteki son görevlendirmelerden sonra kapalı kapılar ardında yaşanan hesaplaşmaların su yüzüne çıkmasına neden oldu. Saldırının arkasında kim ve kimlerin olduğu sorusu, hükümette birden fazla seçenekle değerlendiriliyor. Ayrıca, Laleli esnafından haraç alanlardan, sınır kapılarına kadar uzanan farklı çete operasyonlarını da haber verelim.

TÜM OLASILIKLAR

AKP kulislerine göre, İçişleri Bakanlığı ve istihbarat birimleri terör eyleminin amacı konusunda bir kısmı kamuoyuna da yansıyan değerlendirmeleri sürdürüyor. Bunlar içerisinde en az olasılık olarak görünen Ermenistan’ın PKK’yı kullanarak, Karabağ’daki gelişmeler nedeniyle eylem yaptırdığı iddiası. 

TSK OPERASYONU VE SONRASI

PKK’nın son dönemde Irak’ta Talabani bölgesinde kurduğu ‘eğitim kampına’ TSK’nın düzenlediği operasyon ve terör örgütüne verdirilen zayiatın ardından, ‘gövde gösterisi yapma’ amacıyla eylemin planlandığını dile getirenler de az değil. PKK’nın eylemi üstlenmesinin bu olasılığı güçlendirdiği savunuluyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklamaları da bunu destekliyor.

“GÖZDAĞI” DİYENLER

Eylemin, son dönemde yapılan organize suç örgütlerine yönelik operasyonlarla bir bağlantısı olabileceği ise diğer seçenek. Mafyanın, terör örgütü mensuplarını taşeron olarak kullanarak gözdağı vermek istediğini dile getirenler var. Bu siyasetçiler tarafından sıkça dillendirilen, ancak istihbarat birimleri ve işin uzmanları tarafından mesafeli durulan bir iddia…

İSTİHBARAT ZAFİYETİ MASADA

Ayrıca, terör saldırısının planlanma sürecini atlayan istihbarat birimlerinin zafiyeti de başka bir tartışma konusu. İçişleri Bakanlığı istihbarat birimi ve KOM’un (Kaçakçılık ve Orgazine Suçlarla Mücadele) performansı yeterli bulunmuyor. İkinci kez ekip değişikliğinin gündeme geldiği, bakanlık içinde istihbarat zafiyetinin sorgulandığı ifade ediliyor. İçişleri Bakanlığı ile MİT’in yeterince iş birliği yapıp yapmadığı da tartışılıyor.

GÖZDAĞI VE KÜSLÜKLER

İşin psikolojisi ise daha farklı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve çevresindekiler, eylemin son operasyonlar nedeniyle ‘gözdağı’ olduğu görüşünü benimsemiş gibiler. Kulislerde, konu dönüp dolaşıp Ali Yerlikaya ile eski bakan Süleyman Soylu’nun birbiriyle olan meselesine geliyor. TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı olan Soylu’nun komisyon üyeleriyle birlikte yaptığı geçmiş olsun ziyareti, ikilinin görev değişikliğinden sonraki ilk teması.

ZORAKİ VE TATSIZ GÖRÜŞMELER

Yerlikaya ve Soylu’nun tek telefon görüşmesinin, bakanlıkta yapılan görev değişiklikleri nedeniyle yapıldığı ve tatsız bittiği anlatılıyor. Daha sonra Yerlikaya’nın bilgi amaçlı telefonlarına Soylu’nun çıkmadığı iddia ediliyor. Son zoraki görüşme de komisyon üyeleriyle birlikte yapıldığı için bir anlam ifade etmiyor.

MAFYAYA YENİ OPERASYONLAR

Bakanlığın yaptığı son mafya operasyonlara gelince; bakan son derece kararlı. Mafya tipi örgütlenmelere karşı operasyonlar biçim değiştirerek devam edecek gibi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da her aşamada bilgi verildiği ve her seferinde, “Sonuna kadar git” dediğini daha önce de aktarmıştık.

LALELİ’DE HARAÇ

Son olarak, organize suç örgütleriyle mücadele amaçlı olarak üç bakanlık iş birliği yaptı. Bir örneği, Laleli’de bavul ticareti yapanlardan haraç alan çeteler. Bazı mafya tipi örgütlenmelerin esnafı haraca bağladığı istihbaratlarının üzerine gidiliyor. Gümrük çetelerini ortaya çıkarmak için İçişleri Bakanlığı, Hazine Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda operasyonlar planlanıyor. MASAK aktif olarak işin içine dahil edildi. Haraç, kaçakçılık, gümrük çeteleriyle ilgili yeni bir başlık açılıyor.

KİRLİ PARA TRAFİĞİ

Bununla birlikte, insan kaçakçılığı, düzensiz göçmenlere aracılık edenler, uyuşturucu tacirlerinin birbiriyle bağlantılı olduğu, son dönemlerde sadece büyük şehirlerde değil, tüm illerde ve sınır kapılarında denetim ve kontrollerin arttığı, bunun da organize suç örgütlerini rahatsız ettiği anlatılıyor. Canlı bomba, PKK, Laleli esnafı, mafya, uyuşturucu tacirleri derken, ortaya çıkan görüntü ve kirli para trafiği ürkütücü…