Sofrada gelenek, tabakta yaratıcılık

Kadıköy Çarşı içinde konumlanan Müsaade Meyhane, klasik meyhane kültürünü modern dokunuşlarla yeniden tanımlayan özel bir mekân. 2018 yılından bu yana hizmet veren işletme, adından da anlaşılacağı gibi nezaket ve incelik kavramlarını mutfağıyla buluşturmayı başarıyor. Meyhane kültürünün zamansızlığını korurken, menüsüne cesur ve yenilikçi tatlar ekleyerek fark yaratıyor. Aynı zamanda, konuklarına modern meyhane deneyimi sunarken geleneksel değerlere bağlı kalmayı da önemsiyor. Bu bağlamda şef Sadık Döner’in dokunuşları, menünün yaratıcı çizgisinde önemli bir rol oynuyor.

Müsaade’nin menüsünde klasik mezelerin modern yorumları dikkat çekiyor. Günlük olarak değişen "insert" menüsü ise çarşıdan alınan taze ürünlere göre hazırlanıyor ve misafirlerini her gün yeni tatlarla buluşturuyor. Yeni eklenen açık ateş mutfağı ve genişletilmiş açık alanı ile mekân, sadece bir yemek değil, bir deneyim vadediyor.

musaade-istiridye-mantari.jpeg

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiğim Müsaade deneyimi, beklentilerimin ötesine geçti. Mezelerde özellikle “Bezirgani” ve “Rakılı incir”in dengesi hem şaşırtıcı hem de oldukça lezzetliydi. “Beyin Söğüş” ise eşlikçiler olmadan daha net bir tat sunabilirdi; bu lezzeti biraz fazla karmaşıklaştırmış. Ara sıcaklarda, yuzu ponzu ile servis edilen “İstiridye Mantarı” ince bir asidite sunarken, ”Yaprak Ciğer” ve “Kuzu Gerdan Topları” mutlaka denenmesi gereken lezzetler olarak öne çıkıyor. Ana yemeklerden “Kuzu Gerdan Tirit” zengin dokusuyla damağımda unutulmaz bir iz bıraktı. “Kuzu Karski” ise pişirme derecesiyle et severler için kusursuz bir seçenekti.

Müsaade’nin kurucusu Mert Efe Çelik, meyhaneyi sadece bir işletme değil, bir yaşam alanı olarak tanımlıyor. Kendisi, mekânın samimiyetini ve geleneksel meyhane ruhunu modern bir dille aktarmayı hedeflemiş. Bu vizyon, her detayda hissediliyor; özellikle mekanın sıcak atmosferinde ve servis anlayışında.

musaade-pastirma-tursusu.jpeg

Müsaade Meyhane, meyhane kültürüne getirdiği özgün yorumlarla Kadıköy'ün ruhuna dokunuyor. Samimi bir yemek deneyimi arayan herkes için keyifli bir durak. Kadıköy’de klasikle modernin buluştuğu bu mekânda, her ziyaret yeni bir keşif demek.

ZAMANIN TADINI DAMAKTA BIRAKAN DENEYİM

Huxo, 2014 yılında başlayan yolculuğunu Aqua Florya AVM'deki restoranında sürdürüyor. Felsefesinin merkezine, zamanı ve tadı aynı düzlemde kıymetlendirmeyi koyan bu mekân, “Zaman yaşayıp tükettiklerimizin en kıymetlisi, öyle yaşayın ki tadı damağınızda kalsın” mottosuyla dikkat çekiyor. Yerel ve dünya mutfaklarından esinlenen menüsüyle Huxo, misafirlerine çok yönlü bir gastronomik deneyim sunuyor. Gastronomiye olan yaklaşımlarında taze malzeme kullanımı ve zengin lezzet çeşitliliği göze çarpıyor. Et yemeklerinden pizza ve pidelere, kahvaltı çeşitlerinden özel tatlılara kadar uzanan geniş bir menü sunan Huxo, misafirlerinin farklı damak zevklerine hitap ediyor.

Geçtiğimiz hafta Huxo'da yaşadığım deneyim, bu felsefenin ne kadar içselleştirildiğini görmek açısından etkileyiciydi. Balıkesir Aslanboğa Kokoreç’ten özel olarak getirtilen kokoreç ile hazırlanan tabak, klasik bir sokak lezzetinin en rafine halini sunuyor. Kokoreç, ne fazla baharatlı ne de fazla sade; her lokmada dengeyi hissediyorsunuz. Geleneksel Kayseri Yağlaması, doğru kalınlıktaki şebitleriyle oldukça başarılıydı, ancak harcının biraz daha yağlı olması lezzeti daha da derinleştirebilirdi.

huxo-depresyon-2.jpeg

Huxo’nun modern dokunuşları, özellikle vişneli bonfilede kendini gösteriyor. Sosunun dengesi ve lezzet katmanları oldukça etkileyiciydi, bu da şef Adem Karaman’ın menüye kattığı farklılıkların somut bir örneği. Tatlı tercihim ise "Depresyon" isimli tatlıdan yana oldu. Brownie, çikolata, muz ve çileğin uyumuyla hazırlanan bu tatlı, yemeği taçlandıran bir final olduğunu söyleyebilirim.

Huxo, sıcak atmosferi ve özgün mutfağıyla zamana değer katan bir deneyim arayanlar için ideal bir adres. Özellikle şef dokunuşları ve yerel malzeme seçimi, mekânın kalitesini pekiştiriyor.

DENİZ YOLCULUĞUNA KEYİF KATAN RAFİNE LEZZETLER

Denizcilik mirasını çağdaş bir vizyonla buluşturan MSC Cruises her yolculuğu unutulmaz kılan bir felsefe ile misafirlerini ağırlıyor. Akdeniz’den ilham alan rotaları ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla sadece seyahat değil, zengin kültürel ve gastronomik deneyimler sunuyor.

Grubun sahip olduğu gemilerin restoranlarında Akdeniz mutfağından Japon mutfağına, Amerikan tarzı steakhouselardan İtalyan mutfağının eşsiz tatlarına kadar geniş bir yelpazede rafine lezzetler bulmak mümkün. Özellikle ana restoranlar özenle hazırlanmış menülerle her damak zevkine hitap ederken, şık atmosferiyle de konuklarına farklı bir gastronomik deneyim yaşatıyor.

Geçtiğimiz hafta bu kış boyunca her hafta İstanbul çıkışlı seferler yapacak olan MSC Sinfonia’da, bu gastronomik çeşitliliği deneme şansım oldu. Geminin ana restoranında başlangıç olarak servis edilen “Özel Dana Tonnato”nun hamsi emülsiyonu ve kremalı ton balığıyla uyumu damağımda dengeli ve unutulmaz bir tat bıraktı. “Biberli Biftek” yumuşak dokusu ve pişirilme derecesiyle gerçekten takdire şayandı. Tatlı severlerin kalbini çalan “Passion Fruit Pannacotta” ise hafifliğiyle bu deneyimi mükemmel bir şekilde sonlandırdı.

Bu yaklaşımıyla MSC Sinfonia’nın İstanbul çıkışlı turlarında sadece bir deniz yolculuğunun değil aynı zamanda damaklarda iz bırakan bir gastronomi yolculuğunun da kapılarını aralayacağını söyleyebilirim.

7 ÖNERİ / 7 YORUM

SERVANT – NİŞANTAŞI

“All Day Goods For Neighbors” felsefesiyle sabah kahvaltısından akşam kokteyllerine kadar geniş bir menü sunuyor.

GİNGER – ACARKENT

Asya mutfağının özgün tatlarını, Akdeniz tarzı paylaşım tabaklarıyla sunuyor.

ENVANTER – YELDEĞİRMENİ

Hem tatlıları hem de keyifli kahvaltı tabaklarıyla dikkat çekiyor.

SUSHİ BARBA – İSTİNYE PARK

Menüsünde yer alan yaratıcı sushi kombinasyonları ve farklı lezzetler, damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor.

HERİSE – SARIYER

A la carte menü yerine, 12 course’luk bir tadım menüsü sunarak özel bir deneyim yaşatıyor.

RİTA DELİ – İSTİNYE PARK

Nefis sandviçleri ve hamburgerleriyle ünlü bir lezzet durağı.

CYCLE – KURUÇEŞME

Tapas bar ve restoran konseptiyle dikkat çekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Reha Tartıcı Arşivi