Körfez çıkartmasındaki hava, sıcak para beklentisi ve yabancı yatırımcıya yönelik umutlar, maalesef faiz politikasının altında ezildi. 1- Birleşik Arap Emirlikleri’yle yapılan 51 milyar dolarlık anlaşma, orta vadeli enerji yatırımları için. Yani sıcak para girişi değil. 2- Katar’dakiler dahil yabancı yatırım fonları Para Politikası Kurulu’nun faiz kararlarını yetersiz bulduğu için beklemede.

Körfez turu gerçekleri

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın kabine toplantısından sonra yaptığı açıklama, ne kadar umut aşılamaya çalışsa da satır araları öyle değil. Zaten kulislerde konuşulanlar, Körfez ülkelerine yapılan ziyaretin gerçek perde arkasıyla ilgili farklı ipuçları veriyor. Anlaşıldı ki, verilen görüntüler ve yaptırılan haberler tam bir algı operasyonu.

Hepsi uzun vadeli

İktidar Partisi kulislerine göre, Körfez ülkeleri ziyaretindeki anlaşmalar özellikle yenilenebilir enerji alanındaki yeni yatırımları içeriyor. Yani bunun ekonomiye katkısı zaman alacak. “Doğrudan para girişi veya hazır satın alma” yok. Birleşik Arap Emirlikleri, güneş, rüzgar ve HES gibi projelerle ilgileniyor. Katarlılar ise fonları bekletiyor, şirket satın alma ile ilgileniyor. Örneğin, Trabzonspor’un satın alınmasıyla gündeme gelen bu ülkenin asıl amacı, Avrupa ülkeleri liglerinde kendilerine verilmeyen bu fırsatı, Türkiye üzerinden yakalamak.

Suudilerden sürpriz öneri

Suudi Arabistan’daki en sürpriz talep, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın küçük damadı Selçuk Bayraktar’ın yönettiği Baykar Şirketi’ne talip olmaları. Suudiler, şirketin tamamına talip olmuş. 100 milyar dolarlık bir işlem hacminden söz ediliyor. Baykar Şirketi’nin buna sıcak bakmadığı, yüzde 40’lık bir hisse satışından fazlasının düşünülmediği iddia ediliyor. Düşünün; savunma sanayinizin büyük bölümünde söz sahibi olan Baykarlara Suudi ortak. Karadeniz ve İstanbul’da yapılan arazi satışlarını da katarsanız, ülkenin en önemli alanlarında Suudiler söz sahibi olacak. Çaresizliğin neler yaptırdığını görmek açısından ilginç…

Türk inşaat firmaları

Suudilerle yapılması planlanan başka bir anlaşmanın, bu ülkenin Dubai’ye alternatif sıfırdan kurmaya hazırlandığı şehrin imarı. 3 trilyon dolarlık bir projeden söz ediliyor. Bu konuda Türk inşaat şirketlerine büyük fırsatlar yaratabileceği dile getiriliyor ki; galiba içlerinde en masumu bu. Şimdiden iktidara yakın bazı firmalara ayrıcalık tanındığı da konuşuluyor.

Yabancı fonlar beklemede

İşin ilginci, Katar’daki yatırım fonları dahil, tüm Avrupa ülkelerindeki yatırım fonlarının, bir türlü uygulanmayan faiz politikası nedeniyle beklemede olduğu aktarılıyor. Merkez Bankası faiz uygulamasının yüzde 25’e ulaşmadan hiçbir yatırım fonunun gerekli adımları atmayacağı söyleniyor. İddia o ki; Körfez ülkeleri turunda Katarlı fon yöneticileri bu durumu bizzat söylediler. Yani Arap sermayesi, Avrupa’daki fonları izliyor. Onların giriş yaptığı ülkelere giriş yapıyor.

Hala anlatamadılar

Hala Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, “Reel faiz ile politika faizi ayrı. Hedefimiz reel faizi düşürmek. Enflasyon düştükçe reel faizler de düşecek. Bu konuda taviz verilmemeliyiz” diye brifing verildiğini, 5 gün önceki görüşmede de aynı görüşlerin tekrar edildiğini öğrendik. Ancak bütün bunlara rağmen hiç kimse, bu kritik ilişkinin ömrünü, beklenen adımların ne zaman atılacağını bilmiyor.