“On, dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir” dedik hep ağızdan lambalar söndü birdenbire. İçimizdeki muziplerden birinin sürpriz yaptığı sandık. Öyleymiş ama pek eğlenceli değilmiş.

Lambayı söndüren arkadaşımız sosyal medya hesabına düşen haberi okudu. Cereyana yüzde 125 zam gelmiş, artık karanlıkta oturmalıymışsınız. Çok komik.

“Asgari ücreti yüzde 53 zam arttıran hükümetimiz cereyana bu kadar zam yapar mı, aç şu lambayı” diye çemkirdik, sonra telefonlara gömüldük. Valla doğruymuş, yüzde yüz yirmi beş, yazıyla da yazayım da net olsun, zam yapılmış.

“Hayda mayda” derken “şakkadanak” doğalgaza da yüzde 25 fiyat ayarlaması yapılmasın mı?

Daha bunu konuşmadan bir şakkadanak da benzine 61 kuruş, “benimki dizel” diyen sevinenlerin deposuna da litre başına 1 lira 29 kuruş düzeltme gelmesin mi?

“Nasıl lan?” derken şakkadanak köprü geçişlerini de gidiş geliş yapıp iki yönden de para alma cambazlığı sahne almasın mı? “Yahu iyi ki erken geçmişiz karşıya” diye sevinen dönüşte de para ödeyeceğini öğrenince pek bir üzüldü.

“Yahu yeni yıla mı giriyoruz, biten yılı başa mı sarıyorlar” diye, orasını burasını çimdikleyenler, anasını babasını arayanlar, balkona çıkıp havaya bakanlar oldu, olmadı değil valla.

Sessizlik oldu tabii. Bir süre sonra değişik sesler çıktı ağızlardan ama esas bu manasız bekleyişi komplolara bayılan arkadaşımız bozdu. “Bu işte bir oyun var. Ya bunlar bizden bir şey saklamak için bu zamları yaptılar ya da yarın geri alıp bizi çok sevindirecekler” diyordu bilgiç bilgiç.

İtirazlara da lafı hazırdı; “Baba dolar 8 buçuktan 18 buçuğa çıktı sonra 13’e düştü diye halay çektirmedi mi bu hükümet bize. Bak aynısı olacak.” Arkasından konuşmak gibi olmasın ama o gece kimseden bir daha yüz bulamadı.

Demem o ki yılbaşı gecesi burnumuzdan geldi. Ne içtiğimizden bir şey anladık ne umutlarımızdan söz edebildik. Sadece yediğimizi ama pek güzel yediğimiz zammı konuştuk.

Sadece kur dalgalanmasıyla 5 aydır ahaliye hayatı zindan edenler yılbaşı gecesini de boş geçmedi. Sabahı bekleyemediler, bir gün önce yapmadılar. Hani yılbaşı gecesine gündem vermediler. Erken uyumamızı istemediler.

Çünkü bir gün önce yapılsa aralık ayı enflasyon rakamlarını etkileyecek bu da doğal olarak işçinin, memurun, emeklinin maaşına yansıyacaktı. Olur mu öyle? Öyle zam olur mu? Acısını, büyüklüğünü yaşatmadan fiyatlarda ayarlama düzenleme-oranlama-yeniden değerlendirme olur mu arkadaş?

Zam dediğin gece yarısı yapılır, maaştan önce sıcaklığı hissettirilir. Hissedilmeyen zam yapılsa ne olur yapılmasa ne.

Bu yüzden emeği geçenleri tebrik ederim. Milletini bu kadar seven, düşünen senede bir de olsa ağız tadıyla sevdikleriyle toplanıp yeni yılı umutla bekleyen bu ahaliyi ihmal etmeyen değerli fikir adamlarını, memleketin münevverlerini yürekten kutlarım. Allah razı olsun.

Zamma zam diyen Gazete Pencere’nin arşivlerine ulaşabiliyorsunuz. 1 Ocak tarihli sayısının birinci sayfasını çerçeveletip görebileceğiz bir yere asın derim. Faturalarınızın düşmesine çok faydası olacağından eminim.

Ekonomimizi yönetenler 5 yıldır enflasyon hedefini yüzde 5 olarak belirliyor, buna inanmamızı bekliyorlar. Daha muvaffak olamadılar. İdareye geldiklerinde devraldıkları oranın üstüne çıkmayı başardılar. Ayarlı aralık enflasyonu ile ne memurun ne emeklinin yüzünü güldürebildiler. Endişeli bekleyiş sürüyor. Ya yılbaşı kutlaması her gün yapılırsa, ya tutmayan hedeflerin acısı ahaliden çıkarılırsa diye.

Bakın burası çok önemli.

Hükümetimiz canı gibi sevdiği milletini hiç ihmal etmez, emin olun.