YENİDEN ÇEVRİM BİR FİLM OSCAR ADAY ADAYI OLMALI MI !

“7. Koğuştaki Mucize”, Güney Kore yapımı “Miracle in Cell No.7” ile aynı isim ve benzer   içerikle yeniden çevrilmiş bir film. Küçük kızıyla birlikte eşit zeka yaşına sahip olan ve haksız yere suçlanan Memo’nun (Aras Bulut İynemli) hapse girmesiyle yalnız kalan küçük kızı Ova (Nisa Sofiya Aksongur) ile buluşabilmesi için kolektif dayanışmanın öyküsü olarak özetlenebilir 7.Koğuştaki Mucize...

Oscar ödülleri, sinema dünyasının küresel anlamda en çok ilgi çeken ödüllerinin başında gelir. Bu ödüller 1927’de Amerika’nın Los Angeles şehrinde kurulan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1928 yılından itibaren verilmeye başlandı. Akademi Ödülleri (Oscar Ödülleri), sinema sanatının en popüler ödül töreni olarak günümüze ulaştı. Oscar Ödül töreni, her yıl Şubat ayında ve genellikle Hollywood Bulvarı’nda yer alan Kodak Tiyatrosu’nda düzenlenerek sahiplerine verilir. 93. Oscar Ödülleri (2021) töreni ise Covid-19 nedeniyle 25 Nisan’a  ertelendi.

Oscar Ödülleri Jürisi

Oscar Ödüllerinde pek çok kategoride Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’ne seçilen jüri üyelerinin oylarıyla aday olan filmler ve kazananlar belirlenir. Bu kategorilerden birisi olan ve eski adı “Yabancı Dilde En İyi Film Oscar”ı olan ve yakın zamanda “En İyi Uluslararası Film Oscar”ı olarak değişen ödüle aday olmak, bizim sinemacılarımız açısından da merakla beklenen bir sürecin parçasıdır.

Oscar Ödülleri jürisi, 15 farklı disiplinden olmak üzere oyuncular, yönetmenler, görüntü yönetmenleri, sanat yönetmenleri, kurgucular, müzik, yapımcılar, halkla iliskiler, kısa filmler ve animasyon, ses, görsel efektler, yazarlar, belgesel temsilcilerinden oluşur. Akademinin seçilmiş bütün üyeleri, kendi dallarında ödül için adaylarını önerir. Tüm üyeler ayrıca “En İyi Film Akademi Ödülü” için oylamaya katılabilir ve bütün dalların adayları belli olur. Adaylar belli olduktan sonra ödülleri kimlerin kazandığını belirlemek için ise ikinci bir oylama yapılır.

Oscar Adayı Filmi Seçmek

Biz ülkemizi uluslararası arenada temsil edecek her olguyu, bağlamından soyutlayarak bir milli maç kıvamında ele almaktan mutlu oluyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve sinema meslek örgütü temsilcilerinden oluşan bir kurul tarafından belirlenen ülkemizin Oscar aday adayı filmle ilgili olarak da, zaman zaman torpil söylentileri ya da adaylığı haketmediği yönünde spekülasyonlar yapılır. Diğer yandan Oscar aday adayı demek yerine, artık Oscar adayı demek  tercih ediliyor ama; En İyi Uluslararası Film Oskar aday adaylığına filmini gönderen ülker arasından seçilen beş film, bu kategori için aday olabiliyor.

Ayrıca ülkemizin Oscar adayı olacak film, Oscar  adayı olacak filmlerin seçimi için uygulanan en az bir hafta vizyonda kalmış filmlerin jüri tarafından önerilenler arasından seçilmesi yerine; kurula başvuran filmlerin  arasından  seçiliyor. Örneğin 2021 Oscar Ödülleri için ülkemizin adayı filmin seçimi, başvuran 23 film arasından Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve sinema meslek örgütü temsilcilerinden oluşan 16 kişilik jüri tarafından belirlendi.

Vizyona girdiği dönemde yüksek box office rakamlarıyla dikkati çeken ve bu bağlamda melodramatik ögeleriyle de öne çıkan “7. Koğuştaki Mucize”, 2021 Oscar Ödüllerinde ülkemizi temsil etmek için En İyi Uluslararası Film Oscarı için aday gösterildi. Öncelikle şunu belirtelim ki “7. Koğuştaki Mucize”, bir ana akım sinema örneği olarak gerek sinematografisi ve özellikle oyunculuk performanslarıyla derdini düzgün anlatan bir film. Oyuncu kadrosunda Aras Bulut İynemli, Nisa Sofiya Aksongur, Celile Toyon Uysal, İlker Aksum, Mesut Akusta, Deniz Baysal ve Yurdaer Okur gibi sinema ve tiyatro dünyamızın başarılı oyuncularının adları sayılabilir. Peki  aday gösterilmesinde bir sorun var mı?

7. Koğuştaki Mucize Ödülünü Almıştı

Aslında sorun olarak görünen bu filmin bir remake, yani bizim kültürel dünyamıza uyarlanarak ülkemiz yapımı olarak yeniden çekilmesi. Aslında bu filmin, başka bir filmden uyarlanarak yeniden çekilmesi bir sorun değil!.. Çünkü anaakım bir sinema örneği olan “7. Koğuştaki Mucize”, gişeyi hedefleyen ve bu hedefinde de başarıya ulaşarak seyircinin yüreğine dokunmuş bir film ve bu bağlamda da ödülünü, sinemamızda bütün zamanların en çok seyredilen onuncu filmi olarak fazlasıyla aldı. Sorun ise aslında özgün olmayan bir film projesinin, 2021 Akademi Ödüllerinde ülkemizi temsil etmek için aday olarak seçilmesi.

                                                          Memo ve Kızı Ova (resim altı yazısı)

Bu seçim şüphesiz pek çok spekülasyona neden oldu; ölçü kaçtı ve “Nobel Edebiyat Ödülü’ne de çeviri bir kitapla aday olalım” diye sapla samanın birbirine karışmaya başladığı sosyal medya mesajlarına  malzeme oldu. Aslında sanal çağın başat iletişim şekli olan sosyal medya dedikoduları, film vizyona girmemiş olsa piar açısından hayli katkı sağlayıcı bir reklam unsuruna dönüşebilirdi.

Miracle in Cell No.7 Filminden Uyarlama !

“7. Koğuştaki Mucize”, Güney Kore yapımı “Miracle in Cell No.7” (7-beon-bang-ui-seon-mul-2013) ile aynı isimle ve oldukça benzeyen içeriğiyle yeniden çevrilmiş bir film. Küçük kızıyla eşit zeka yaşına sahip olan ve haksız yere suçlanan Memo’nun (Aras Bulut İynemli) hapse girmesi ve babaannesinin (Celile Toyon Uysal) ölmesiyle yalnız kalan küçük kızı Ova (Nisa Sofiya Aksongur) ile buluşabilmesi için kolektif dayanışmanın öyküsü olarak özetlenebilir 7.Koğuştaki Mucize... Filmin aslı olan “Miracle in Cell No.7” ise farklı olarak, büyüdükten sonra avukat olan küçük kızın babası için adalet arayışını anlatır.

Filmi daha önce bir remake olarak tanımlasak da aslında 7. Koğuştaki Mucize, bir taşla iki kuş vurmaya çalışan bir uyarlama... Öncelikle uyarlandığını belirttiğimiz Güney Kore yapımı “Miracle in Cell No.7” isimli filmle her ne kadar büyük benzerlikler taşısa da, yönetmen Mehmet Ada Öztekin’in filmi, ülkemizin üzerinden silindir gibi geçen 12 Eylül 1980 İhtilali sonrasındaki ortamı fon seçerek, satır aralarında “siyasi mesajlar” da veriyor.

Filmde özellikle Memo karakterini oynayan Aras Bulut İynemli, Ova karakterine hayat veren Nisa Sofiya Aksongur ve babaanne rolünde büyük oyuncu Celile Tolon Uysal’ın performanslarının öne çıktığını eklerken, dönem canlandırmaları açısından da sanat yönetmeni Hakan Yarkın’ın mekan ve aksesuar tasarımlarının da işlevsel olduğunu vurgulayalım.

Sonuçta sinema dünyasının en prestijli ödüllerinin başında gelen Oscar Ödüllerinde, ülkemizi temsil edecek özgün bir projenin aday adayı olarak seçilmesi daha doğru olurdu. Diğer yandan Oscar aday adayı olarak açıklanmaya başlayan diğer ülkelerin filmleriyle yarışacak olan anaakım sinemamızın seyirci nezdinde kabul görmüş bir örneği ve medyanın da gündeminde yer tutmuş bir proje olan “7. Koğuştaki Mucize” filmine, “En İyi Uluslararası Film Oscar”ı kategorisinde aday olması durumunda başarılar dilediğimizi ekleyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bülent Vardar Arşivi