Bir garip ilişkiler yumağı: Mavi

Esra Kaya’nın son teklisi ‘Mavi’, ilişkisine hapsolmuş bir kadının ağzından metaforik bir hikaye anlatıyor

"Kadının ve erkeğin beslemesi ile yaşayan ve aslında canlı bir organizma olan ilişkiler gün geliyor bizi yan yanayken yalnızlaştırabiliyor. Hatta bazen ne güzel başlamıştık diyen kadınlarımız zamanla psikolojik şiddete maruz kalabiliyorlar," diyor Esra Kaya…

Her ilişki güzellikler dileğiyle başlar ama öyle mi devam eder, bilinmez. İşte Esra Kaya’nın son teklisi ‘Mavi’ buna parmak basıyor.

2008 yılında rock’tan caza yönelen Esra Kaya Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı mezunu. Piyano ve vokal öğretmeni olan bir müzisyen olan Esra Kaya son zamanlarda tarzların birbiri içine geçmesinin hayli trend olduğu bir şarkıyla karşımızda. ‘Mavi'nin düzenlemesini gitarist Eylül Biçer üstlendi ve kayıtta yine Eylül Biçer, Çağrı Sertel, Ediz Hafızoğlu ve Orhan Deniz gibi değerli müzisyenler yer aldı. Kayıtta ayrıca Sinan Sakızlı ve Ceylan Akçar ve mix’te Sinan Sakızlı; mastering’de ise Everett Young imzası bulunuyor.

‘Mavi’nin içinde yok yok. Rock, indie, reggae… Bunların hepsinin harmanlanması ve Esra Kaya’nın hepsiyle gayet güzel uyumlu vokali şarkıyı bambaşka boyutlara taşıyor.

Esra Kaya’ya 3’te 3

Şarkının çıkış hikayesini anlatabilir misin? Ve ‘Mavi’ nereden geliyor? Özel bir anlamı var mı?

Bazı şarkılarımı kendi hikayelerimden bazılarını gözlemlerimden, bazılarını da etkilendiğim durum yada olaylardan ilham alarak yazıyorum… Mavi de aslında benim yaşadığım bir hikayeden yola çıkarak yazdığım ama özünde kadın erkek ilişkilerini irdeleyen bir şarkı oldu. Mavi bir simge. Kendini ifade etme biçimi olarak mavi, şarkıdaki erkeğin sevdiği tüm şeyleri simgeliyor. İlişkiden kopuk, var mı yok mu anlaşılamayan, bağ kuramayan erkeğin yansıması aslında ‘Mavi’.

Şarkıda reggae de var elektronik de var gitar da var. Ama türünün örneklerine baktığımızda farklı bir yerde duruyor şarkı. Ne düşünüyorsun?

‘Mavi’yi Eylül Biçer düzenledi. Şarkının tam da dediğiniz gibi farklı bir yerde durması beni çok mutlu ediyor. Eylül'le uzun zamandır arkadaşız. Beni tanıması ve nasıl müziklerden hoşlandığımı bilmesi çok önemli oldu bu süreçte ama şarkılarımın tek bir stil içine sıkışmamasının asıl sebebi Eylül'ün müzikal becerisidir. Çok farklı tarzlarda dinleyen ve hatta çalan çok yetenekli bir müzik insanı Eylül. Çok şanslıyım.

Sen neyle var olabiliyorsun?

Benim kendimi iyi, güzel ve var olarak hissettiğim birçok yer, durum ruh hali var. En başta sevdiğim insanların yanında kendimi çok iyi hissediyorum. Müzik tabii ki çocukluğumdan beri benim elim kolum gibi bir uzvum. Aslında basit şeyler beni var eden… Bazen kısa ama anlamlı anlar. Doğanın içinde, deniz kenarında buraya ait olduğumu hissedebiliyorum. Evim benim kalem, orada mutluyum. Güzel şeyler izlemek, dinlemek, okumak, bakmak ile insan olduğumu hissedebiliyorum. Tabii ki hayat tozpembe değil. Çevremizde yada hayatımızda olumsuzluklar, mutsuzluklar olabiliyor. Onlardan kaçmaya çalışmıyorum. Onlar da bizimle beraberler. Aslında onlarla da varız ama genel olarak kendimi iyi hissettiğim yerlerden beslenmeye çalışıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Burak Soyer Arşivi