Batman'da Demokratik Toplum mitingi: Beştaş, militanların toplumsal yaşama katılımını savundu

(BATMAN) - Batman'da gerçekleştirilen "Demokratik Toplum ve Özgürlük" mitinginde konuşma yapan DEM Parti Erzurum Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Meral Danış Beştaş, "11 Temmuz'da silah bırakan militanların toplumsal yaşama ve siyasi yaşama katılımı gerekiyor. Bese Hozat bu açıklamayı yaptığında burada bir kanun olmadığı için geri gitmek zorunda kaldı. Onlar bu mücadeleye burada devam etme iradesini ortaya koydular. Biz de o iradenin hukuki zeminini yaratacağız, yaratmak durumundayız" ifadelerinde bulundu.

Demokratik Kurumlar Platformu tarafından Batman'da "Demokratik Toplum ve Özgürlük" mitingi düzenlendi. Miting, kent merkezindeki Dörtyol kavşağında yapıldı ve Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti milletvekilleri ile belediye eş başkanları ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.

Beştaş, mitingde barışa, kardeşliğe, eşitliğe ve özgürlüğe olan inançlarını dile getirerek, "Şu anda cezaevlerinde binlerce tutsak var. Yüzlerce siyasetçi sadece siyaset yaptıkları için cezaevlerinde tutuluyorlar. İşte yanı başımızda bir kayyum var. Van'da kayyum var. Mardin'de kayyum var. Belediye başkanlarımız cezaevinde. Şu anda önceki dönem eş genel başkanlarımız sevgili Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş cezaevinde. Neden? Çünkü Kürt meselesinin demokratik çözümünü Sayın Öcalan'ın cezaevinde dört duvar arasında yürütmüş olduğu çalışmaları, direnişi destekliyorlar. Çünkü Kürt halkının haklı mücadelesini, eşit ve özgür yaşam mücadelesini destekliyorlar" dedi.

'İmralı Adası'nın kapılarının açılması gerekiyor, Talebimiz nettir'

Bu süreçte Kürt dilinin tanınmasının önemli olduğunu, Kürt sorunuyla birlikte Kürtlerin hak ve özgürlüklerinin yasal güvence altına alınması gerektiğini vurgulayan Beştaş, şu açıklamalarda bulundu:

"Mücadelemiz buna yöneliktir. Kürt meselesi aynı zamanda bir hukuk meselesidir. Ve en önemli boyutu hukuktur. Hukuk tanıyacak, başka yolu yok. Hukuki zemin oluşacak. Kürt halk önderi Öcalan ilk açıklamasında dedi ki: "Hukuki ve siyasi zemin oluşturulacak." Şimdi bu meselenin baş aktörünü, temel aktörünü hala cezaevinde tutarak hala sınırlı görüşmelerle, hala sınırlı saatlerle, ziyaretlerle siz konuşursanız bu meselenin çözümünü böyle yıllara sarkıtırsınız. Bu nedenle İmralı Adası'nın kapılarının açılması gerekiyor. Talebimiz nettir. Talebimiz açıktır. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü milyonlarca insanın, halkın, halkların talebidir."

'Çözüm Kürtlerin diliyle, kimliğiyle, kültürüyle kabulüdür'

11 Temmuz'da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Süleymaniye kentine bağlı Dukan ilçesindeki Casene Mağarası'nda silah bırakan terör örgütü PKK üyelerinin toplumsal yaşama dahil edilmesi gerektiğini belirten Beştaş, "Çözüm demokratik toplumdadır. Çözüm demokratik entegrasyondadır. Çözüm Kürtlerin diliyle, kimliğiyle, kültürüyle kabulüdür. Başka bir çözüm yolu yoktur. Olsaydı bugüne kadar zaten olurdu. Barış talebimizi, özgürlük talebimizi her zamankinden daha çok yükseltme zamanıdır. Sizlerin bu sürecin devamında daha çok sahiplenmesi gerekiyor. Hepimizin birlikte düşüncelerimizi, taleplerimizi yüksek sesle ifade etmemiz gerekiyor. Daha özgür günler yakındır. Yeter ki biz ayakta duralım. Yeter ki bu iradeyle yürüyüşümüze devam edelim. 11 Temmuz'da silah bırakan militanların toplumsal yaşama ve siyasi yaşama katılımı gerekiyor. Bese Hozat bu açıklamayı yaptığında burada bir kanun olmadığı için geri gitmek zorunda kaldı. Onlar bu mücadeleye burada devam etme iradesini ortaya koydular. Biz de o iradenin hukuki zemin yaratacağız, yaratmak durumundayız. Bu konuda hep birlikte çalışırsak bunu başaracağız arkadaşlar" ifadelerini kullandı.

'Metafor kullanıp bu dönemin adını bile koyamıyorlar'

Beştaş'tan sonra söz alan Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, yeni bir dönemde bulunduklarını ifade etti. Uçar, bu dönemin karakterini belirleyecek şeyin Kürtlerin hafızası olması gerektiğine dikkat çekerek, "Bu yeni döneme karakterini verecek, rengini verecek şey bizim mücadelemiz olmalı. Her biriniz izliyorsunuz. Cumhur İttifakı'ndan diğer siyasi partilerde yeni döneme dair sözler kuruluyor. İki tane örnek vermek isterim. MHP lideri Devlet Bahçeli diyor ki: "Kuş tek kanatlı uçmaz" Meclis Başkanı Nurman Kurtulmuş diyor ki: "Bisiklet tek pedalla sürülmez." Metafor kullanıp bu dönemin adını bile koyamıyorlar. Niye barış demiyoruz? Niye çözüm demiyoruz? Buna ihtiyacımız var" söyledi.

'Terazideki bu dengesizliği düzeltmek zorundayız'

"Gelin biz bir yıllık süreci bir teraziye koyalım hep birlikte. 27 Şubat'ta terazinin bir tarafına birlikte bakalım" diyen Uçar, şunları belirtti:

"27 Şubat'ta Sayın Öcalan çağrıda bulundu. Çağrının akabinde yine aynı kefede Sayın Öcalan'ın çağrısıyla bir fesih gerçekleştirdi. Yine Temmuz ayında barış ve demokratik toplum grubundan 30 PKK'lı silahlarını bıraktı. Yetmedi Sayın Öcalan komisyonun önünü açacak yol haritası sundu. Bu Kürt tarafının terazisi. Peki diğer tarafa bakıyoruz. Ne var? Hiçbir şey yok. Terazideki bu dengesizliği düzeltmek zorundayız. Komisyon var. Komisyonu da herkes biliyor. Sayın Öcalan'ın inancı, ısrarı ve iradesiyle kurulan ama diğer siyasi partilerin de hayır demediği bir mekanizmayı önemsiyoruz. Peki komisyonda ne eksik? Komisyonda cesaret eksik. Komisyonun en önemli eksiği nedir biliyor musunuz? Haftalardır Türkiye'de her kurum dinlenildi, her kesim dinlenildi. Dinlenilmeyen tek kişi var. Sayın Abdullah Öcalan. Soruyoruz komisyona, neden dinlemiyorsunuz? Toplumsal hassasiyetler deniliyor. Türk halkının da, Kürt halkının da toplumsal hassasiyetlerini yakınlaştırmakla, yaklaştırmakla ve birbirine karşı saygılı bir hale getirmek de zorundayız. Ama devlete şunu söylemek isteriz. Toplumsal hassasiyetlerin arkasına saklandığınız toplumsal hassasiyetlerin müsebbibi sizsiniz."