İlmek ilmek ördüler: Yargı operasyonu ve tam biat

Anayasa Mahkemesi üyelerinin AKP iktidarı döneminde atanan isimlerden oluşması ve eski yapının tamamen değişmesine karşın iktidarın hukuktan beklentisindeki bariz değişim bugünkü kaosu ortaya çıkardı. İktidar, tüm kamu kurumlarında olduğu gibi yargıdan da ‘tam biat’ beklediği için siyasi projelerini desteklemeyen kararlara savaş açtı. Ancak, parti içinde hala evrensel hukuka inanan bir grup bulunuyor.

KULİSLER KARIŞTI

Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay’ın çekişmesinin kökeni çok eski değil. Anayasa’nın 153. maddesi ve tüm ilgili yasalar ortada dururken, AYM’ye ve kararlarına Yargıtay tarafından açılan savaşın nedeni tamamen siyasi. Bu tartışma patlar patlamaz siyaset kulislerinde “Yargıtay 3. Dairesindekiler kime yakın?” sorusunun sorulması bunun göstergesi.

PARTİ VE SARAY FARKI

İlginçtir, AKP’liler bu tartışma konusunda ikiye bölünmüş durumda. Siyasette eski olan hukuk kökenli yöneticiler, hukukun temel kurallarına uyulmasını ve yargı alanının siyasetin güç gösterisinden çıkmasını savunuyorlar. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda sonradan kendilerine yer edinen kadrolar, tam tersini düşünüyor.

POZİSYON ALAMAYANLAR

Olayın yönünü değiştirmesi beklenen iki isim var. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. Bu iki siyasiyi tanıyanlar, “kendi başlarına inisiyatif alma, doğru olandan yana pozisyon geliştirme, ikna etme” kabiliyetlerinin sınırlı olduğunu bilir. Bu iki isim, “en baskın ve en güçlünün” yanında yer alarak pozisyon geliştireceği için kimse sürpriz bir adım beklemiyor. Asıl, sessiz sedasız bu krizi çözmeye çalışanlara bakmak gerekir. Bu krizin, ekonomik, siyasi, hukuki açısından doğuracağı sonuçlara kafa yoran bir grup, arabuluculuk yapmaya çalışıyor.

MHP ETKİSİ

Burada en güçlü faktör tabii ki, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına yönelik sert eleştirileri, bu mahkemenin yapısının değiştirilmesi, hatta lağvedilmesi gerektiğine ilişkin açıklamalarını kimse unutmadı. Ayrıca Yargıtay’daki hakim gücün MHP’ye yakın olduğu iddiaları da kulislerde konuşuluyor.

İŞARETİ VERMİŞTİ

Son olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan çok değil, birkaç hafta önceki, “Yargıtay ve AYM arasında, yetki ayrımı bakımından birtakım sorunlar var. Çünkü AYM, Yargıtay’ın üzerinde bir temyiz makamı değildir. Yargıtay’ın suç olarak gördüğünü AYM, ‘suç değil derse’ o zaman Yargıtay’ın üzerinde konumlanmış olursunuz. Buna yönelik bir düzenleme olacaktır teşkilat kanununda. Bu problemleri giderecektir” sözleri herkesin aklında. Bu tam da Bahçeli’nin talebi gibi duruyor. Ancak bakanlık yöneticileri, bu konuda bir yasa çalışması olmadığını ve bir talimat gelmediğini söylüyorlar. An meselesi, o da olabilir.

FARKLI SENARYOLAR

Daha ilginç senaryolara gelince… AYM ile Yargıtay arasında yüksek yargı mensuplarına yapılan zam düzenlemesinin iptal edilmesi nedeniyle ciddi bir gerginlik yaşandığını, Yargıtay seçimlerinin yaklaşmasının da bu çıkışın bir gerekçesi olabileceğini, hatta rüşvetle bağı olan yargıçlarla ilgili çalışmanın da tetikleyici olabileceğini iddia edenler var. Zamanla anlayacağız…

DÖNÜŞTÜRME SANCISI

Yani siyasetin hukuka müdahalesinin sonuçları, yıllardan beri işleyen mekanizmada ciddi sarsıntı yarattı. Maalesef, dış politika ve ekonomik konularda olduğu gibi yargı konusunda da aklı selimlerle, artık kendi koydukları kurallarla ülkeyi yönetmek isteyenlerin çatışması sürüyor. O yüzden Türkiye, mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidiyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi