Mehmet Şandır

Mehmet Şandır

İznik’in mesajı

Katolik dünyasının ruhani lideri ve Vatikan Devleti Başkanı Papa 14. Leo’nun geçen hafta Türkiye’yi ziyaret etmesi, ziyaretin zamanlaması ve yapılan açıklamalar çok yönlü mesajlar içermektedir.

“İnsanlığın geleceği tehlikede” diyerek, diyalog ve istikrarın teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çeken Papa, Türkiye’nin ‘istikrar kaynağı olarak rol üstlenmesi’ gerektiğini, insanlığın barışı ve istikrarı yani huzuru için Türkiye’nin jeopolitiğinin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın gayretlerinin önemini vurgulaması ve bu gerçeği Hristiyan dünyasının ruhani lideri olarak Hristiyan dünyasının liderlerine hatırlatması değerliydi, önemliydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da “İnsanlığın yön arayışının hızlandığı, küresel düzeyde belirsizliklerin arttığı, Asya'dan Afrika'ya, Latin Amerika'dan Doğu Avrupa'ya gerilimlerin tırmandığı bir dönemde” Türkiye’nin ‘istikrar kaynağı’ olmaya hazır olduğunu cevaben söylemesi de karşı mesaj olarak kayda geçti...

Üçüncü dünya savaşı ihtimalinin konuşulduğu günümüzde bu mesajların Amerika kökenli bir din adamı tarafından verilmesi özel anlam taşır.

EVET; Türkiye ve Türk Milleti insanlığın huzuru için barış ve istikrarın kaynağıdır, teminatıdır! Bu gerçeğin idrakinde olmalıyız ve gereğince davranmalıyız!

Papa önce Ankara’ya geldi; Atatürk’ün kabrine çelenk koydu ve Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi. Resmi kabulün Cumhurbaşkanlığı külliyesinin içindeki Millet Kütüphanesi Cihannüma Salonu'nda Kur’anı-Kerim ayetleri altında yapılması başlı başına bir mesajdı.

Aynı gün İstanbul'a geçen Papa Harbiye'deki Saint Esprit Katolik Kilisesi'nde (Kutsal Ruh Katedrali) piskoposlar, rahipler, diyakonlar ve ruhani görevlilerle bir araya geldi, ardından Fransız Fakirhanesi'ni ziyaret etti.

Cuma günü helikopterle Bursa'nın İznik ilçesine gitti ve Birinci İznik Konsili'nin 1700. yıldönümüne ilişkin Hristiyan mezhepleri arasındaki ayine katıldı. "Hristiyanlar arasında tam birliğin yeniden sağlanması arayışında İznik inancıyla ifade edilen ortak imanla hareket etmeliyiz” dedi.

Cumartesi günü, Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'ni ziyaret etti; yerel kiliseliler ve Hristiyan topluluklarının liderleriyle toplantı yaptı. İstanbul Ermeni Patrikhanesini ziyaret ettikten sonra Aya Yorgi Kilisesi ve Fener Rum Patrikhanesine gitti. Burada Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşerek ortak bildiri imzaladı. Volkswagen Arena'da düzenlenen ayine katıldıktan sonra ülkemizden ayrılarak gezisinin ikinci ayağı olan Lübnan’a gitti.

Papa 14.Leo’nun bu ilk yurt dışı programının gerçek amacı kiliseler arası diyaloğun ilerletilmesi maksadıyla görüşmeler yapmaktır. İstanbul’daki programı bunu göstermektedir. Hristiyanlar arasında Hristiyan olmayanlara karşı birliğin sağlanması için özellikle İznik Konsili’nin kararları üzerinden eylem birliğini sağlamaktır.

Ayağının tozu ile verdiği ilk demeçte, “Farklılıklarımıza, farklı dinlerden, farklı inançlardan olmamıza rağmen biz hepimiz kardeşiz ve umuyorum ki barışı ve dünyanın birlik olmasını teşvik etme sürecinin bir parçası olabiliriz.” demiştir.

Amerikalı Papa, İsa’nın doğumundan 325 sene sonra İznik’te toplanan 1.Konsil’in uzun tartışmalar sonunda kararlaştırdığı ‘Kiliseler Birliği’ kararını yeniden hayata geçirmek için 1700 yıl sonra yollara düşmüş ve yolculuğuna Türkiye’den başlamıştır.

İznik’te toplanan 1.Konsil, Hristiyan dininin doktriner birliğini temin etmek ve bir ‘iman’ yani Hristiyan olmanın şartını tanımlamak ve bu iman etrafında birliği sağlamak için yapılmıştır ve Hristiyanlar için çok önemlidir. Buna rağmen zaman içinde Hristiyanlık farklı anlayışlar etrafında parçalanmış ve örgütlenmiştir.

Doktrinde parçalanma iki merkezde siyasi güce dönüşmüştür. Biri Roma’da Batı Roma İmparatorluğu ve Roma Katolik Kilisesi/Papalık diğeri İstanbul’da (Konstantin) Doğu Roma-Bizans imparatorluğu ve Fener Rum Patrikhanesi/Ortodoks Patrikliği.

Bu iki siyasi güç/imparatorluk Türklerin saldırıları sonunda tarih olmuştur.

Hristiyan dünyası Türk boylarının Avrupa’da kurduğu Hun İmparatorluğunu özellikle Atilla’yı ve 20 Haziran 451 günü yaşadıkları Katalon Savaşı mağlubiyetini unutmazlar; çünkü bu yenilgi Batı Roma İmparatorluğu’nun sonunu getirmiştir.

İkincisi de Malazgirt yenilgisinden sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in 1075 tarihinde Nicaea'yı Bizanslılardan almasını ve 1080 yılında Selçuklu devletinin başkenti yapmasını sonra da adını da Nicaea'nın izi anlamında "İznik" olarak değiştirmesini asla unutmazlar. Bu sonuç 1453 yılında İstanbul’un fethi ile Doğu Roma İmparatorluğu’nu (Bizans) yıkmıştır.

Hristiyan dünyası bu iki sonucu hiç unutmadı...

Hittin yenilgisini de unutmadı, Kutsal Kudüs’ün İslam’a kazandırıldığı savaşı...

Papa’nın tüm Hristiyan kiliseleri ile toplanıp İznik’te ayin yapması ve birlik çağrısında bulunması asla masum bir eylem değildir.

Unutmak yok olmaktır; biz de unutmadık!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Şandır Arşivi