Hoş geldiniz

Hoş geldiniz… Son gelen Fred ile Cengiz ve bu yılın tüm transferleri, bu takıma faydalı olacağınızı net biçimde ortaya koydunuz. Fenerbahçe Samsun’dan, ligin puan kaybetmeyen tek takımı ve lideri olarak dönüyor. Liderliğe de bir hoş geldin diyebiliriz.

Hoşgeldiniz… Ligimizin yeni sezonu yine hakem tartışmalarıyla başladı. Galatasaray-Trabzon maçından sonra her iki takım yönetimi de kıyameti koparırken, Erden Timur’dan “bu ligi bitirtmeyiz” açıklaması bekledik ama şimdilik sabretti galiba. Bir başka yutkunan, içinden geçenleri söylemeyen, ülke puanını soran muhabire “ülkeyi boşver futbola dön, ülkeyi bunlar yönetiyor işte” cevabını veren Şenol Güneş’ti. Kornerde top auttan mı geldi, tartışılır. Ama belli oldu ki Beşiktaş bu yıl da epey isyan edecek. 

Hakemlerle boğuşmaya en alışkın takım Fenerbahçe de bu yıl yine çile çeker, Allahın emri ancak bence asıl sorun kimi mevkilerdeki oyuncu fazlalığı olacak. Kent, İrfan Can, Symanzki, Zajc, Batshuayi, King daha ikinci maçtan kulübedeydiler. Gerçi kimisi sakatlık nedeniyle kenardaydı ama pek çok ismin bu yıl kulübede olmayı hazmetmesi gerekecek. Aynı sorun stoperler ve santraforlar arasında da yaşanacak. Umarım İsmail Kartal bu zengin kadro içinde hassas dengeleri kurmayı başarır.    

İsmail Hoca, antrenmanlarda hazır olduklarını gördüğü için yeni transferler Fred ve Cengiz’i takıma adapte etmek için kadroya aldığını söyledi. Fred ve Cengiz’i ilk 11’e alınca, İsmail Yüksek ve Mert Hakan’ı da orta sahanın mücadelecileri olarak seçmişti. Ve her ikisi de Hoca’nın beklentisini boşa çıkarmadı. İsmail-Mert Hakan ikilisinin önünde Tadiç, Fred, Cengiz üçlüsü, ilerde de Dzeko yer almıştı. Sakatlıklar yüzünden biraz da mecburi olarak tercih edilen Djiku-Serdar Aziz stoper ikilisi takımın zayıf karnı gibi görünüyordu. Serdar Aziz, kimi zaman Fofana karşısında ağır kaldıysa bile hava toplarında çok başarılı oldu ve orta sahaya büyük destek verdi.

Samsunspor ve Samsunspor taraftarı aradan geçen 11 yılda süper ligi özlemiş. Atmosfer şahaneydi. Samsun maça çok da istekli ve hırslı başladı ancak bu tempoyu fazla sürdüremedi. Fenerbahçe önce ilerde baskı kurdu, ardından orta sahaya hakim oldu. İsmail dönen topları da almaya başlayınca, Fenerbahçe oyunun tümünü kontrol altına aldı. Ancak ilk yarıda pozisyon üretmekte yeteri kadar etkili değildi.

Yine kanatları kullanmaya çalıştı Fenerbahçe. Sağda Ferdi, Cengiz ikilisi atakları taşıdı. Cengiz, ilk yarıda sağ kanadı İrfan Can Kahveci kadar etkili kullanamadı. Her ne kadar milli takımda birlikte oynuyorlarsa da Ferdi ile uyumları şimdilik yeterli değil. İkinci yarıda daha çok merkeze girmeye başlayınca etkili oldu.

Tadiç ve Osterwolde soldan etkili toplar getirirken Dzeko üç dört hava topunu kullanamadı. Osterwolde her maç performansını artırarak bulduğu şansı iyi değerlendiriyor.

Fred her hareketiyle “kalite”yi sergiledi ama kapanan Samsun savunmasının arasına girmediği için Szymanski’nin eksikliği hissedildi ve Dzeko ilerde yalnız kaldı. Bu nedenle Fred ikinci yarıda Dzeko’nun yanına girmeye başladı. 47. dakikada ceza sahasına girdi ama öyle bir gol kaçırdı ki, kendisi bile inanamadı. Fred 70. Dakikada bir kez daha ceza sahasına girince golü buldu ama VAR tarafından ofsayt gerekçesiyle iptal edildi.

Fenerbahçe’de tekrar buluşan Cengiz-Dzeko ikilisi 62. Dakikada golsüz gidişe son verdi. Tıpkı Roma’da oynadıkları dönemde olduğu gibi Cengiz’in ortasında Dzeko düzgün bir kafa vuruşuyla golü buldu. 

İsmail Kartal, biraz sakatlıklar nedeniyle biraz da Twente maçını düşünerek değişiklikler yaptı. Samsun’da da beş değişiklik vardı. Ancak oyunda çok fazla değişiklik olmadı. Yine Fenerbahçe gol arayan, Samsun kapanıp kontratak arayan takımdı.  Sadece uzatma dakikalarında İrfan Can Kahveci, nefis bir pasla Syzmanski’yi defans arkasına kaçırınca ikinci gol geldi. 

Fenerbahçe mutlu dönüyor ama Samsun’un ligin zor bir deplasmanı olacağını söylemek mümkün. Bu maçta Fenerbahçe’yi durdurmak üzerine kurmuşlardı planlarını, bu nedenle ofansif anlamda zayıf kaldılar. Eminim diğer maçlarda daha skorer bir Samsun izlemek mümkün olacak.

Tribünün Muhalefet Şerhi

GAZA GELMEYELİM, HAVAYA GİRMEYELİM

Neredeyse her gün maç yapan Fenerbahçemiz bir maçını daha galibiyetle bitirdi. Bu kadar sık maç yapılmasından asla şikayetçi değilim, yanlış anlaşılmasın. Maşallah yetenekli oyuncular, takım içi arkadaşlık, gülen yüzler, oynadığı oyundan keyif alan oyuncular, keşke günde iki defa izleyebilsek. Yenilerden Fred, bu sene tüm taraftarın sevgilisi olur çok belli. Cengiz asist yapsa da biraz sönük bir maç çıkardı, ama konuşmak için daha erken. Eski Cengiz olarak izleyebilecek miyiz bakalım. Benim bahsetmek istediğim ise İsmail Kartal ile yükselişe geçen bireysel performanslar. Mesela, 2 sezon önce İsmail Hoca çalıştırırken, Zajc, Crespo ve Osayi bambaşka birer oyuncu olmuşlardı. Keza, belki de en çok eleştirdiğim oyunculardan İrfan Can Kahveci bu sene tamamen değişmiş durumda. Osterwolde bile, dün akşam en iyi oyununu oynadı geldiği günden bu yana. İsmail Hoca'nın en önemli özelliklerinden biri bu bence, onun yönetiminde neredeyse bütün oyuncuların bireysel performansı tavan yapıyor. Hakkını vermek lazım. Kendisinin efendiliği, kibarlığı ve spor adamlığı da eminim başka kulüplere parmak ısırtıyordur. Gerçi Türkiye’de kibarlık, efendilik pek para eden, kıymet verilen şeyler değil ama biz kıymetini biliyoruz. Ya bu arada, Serdar Ali Çelikler  'Szymański' skorer değil' demişti. Dün akşam ile birlikte 5 maçta 3 gol 3 asisti var. Çelikler gibi çok yorumcu var, dikkat çekebilmek için bol bol 'bu tarz' bilgiler aktarıyorlar. Derdim Çelikler ile uğraşmak değil. Endişem başka. Bu sene, sürekli eleştirdiğim Ali Koç, en iyi kadrosunu kurdu. Hocamız da İsmail Kartal. Şimdi en büyük risk, işler azıcık bile yolunda gitmese yorumcuların gazıyla takımına zarar verebilecek taraftarlar. Lütfen bu sene takımınıza güvenin, kötü gününde de yanında olun. Sene sonu omuz omuza şampiyonluk kutlayalım.

İbrahim CAN

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi