Açık öğretim ortaokul ve lise tartışmaları son günlerin önemli eğitim tartışmaları arasında ön plana çıkmış durumda. 

AKP kendi politikaları çıkmaza girdiğinde veya yarattığı sorunları çözemediğinde bu politikalar kendi politikaları değilmiş gibi muhalefet yapma konusunda oldukça yetenekli. 

Son günlerin eğitim tartışma konusu olan açık öğretim sayılarındaki büyük artış da AKP’nin 21 yıllık eğitim politikalarının eseri. 

AKP iktidar olduğu günden bu yana eğitimin öncelikle üç ayağını güçlendirmeye çalışmakta. Buna bir tür sacayağı politikası diyebiliriz. Bu ayaklar; 

1. Din eğitimi, 
2. Özel öğretim, 
3. Açık öğretim. 

Her üç ayağın da özellikle 4+4+4’lük modele geçtikten sonra güçlendiği görülmekte. 

Tabloda yer alan öğrenci sayıları 2012-2013’te yürürlüğe giren 4+4+4 öncesi ve sonrası durumu göstermekte.

Kaynak, MEB İstatistikleri

Tablodaki rakamlar Sayın Tekin’in müsteşarlık yaptığı 5 yıllık dönemi ve sonrasını içeriyor. Rakamlardan da anlaşılacağı gibi her üç ayakta da büyük “gelişme” söz konusu. 

Tablodaki sayılar AKP’nin eğitim politikalarının sonucunda hedeflerine büyük oranda ulaştığını göstermekte. Bu sayılar içinde yer alan açık öğretim sayıları 2010-2011 yılında 404 bin 870’u ortaokul, 778 bin 213’ü lise olmak üzere toplamda 1 milyon 181 bin 92 olmuştu. 

Aradan geçen 12 yılda açık ortaokul sayıları dört yüz dört binden yüz yemiş üç bine düşerken, açık lise öğrenci sayıları 778 binden 1 milyon 566 bine çıkarak yüzde yüzden fazla artış göstermekte. Bu sayının içinde 18 yaş altı 262 bin 365 çocuk bulunmakta. Özel öğretim ve din öğretimindeki artışı anlatmaya gerek kalmıyor. Sayılar bizim söylediklerimizi büyük oranda doğrulamakta.

ÇOCUKLARIN AÇIK ÖĞRETİME GİTME NEDENLERİ

* Bu nedenler arasında hiç kuşkusuz ilk akla gelen çocuğun örgün öğretim yaşı süresi içinde okulu tamamlamada yaşadığı zorluklar ve sorunlar, eğitim harcamalarının ve maliyetlerinin artması, akademik yönden başarısız olmaya bağlı sınıf tekrarı, akran zorbalığı, teknolojik araç yoksunluğu vb. gibi,

* Ekonomik nedenlere bağlı olarak ebeveynlerin zorlamasından sonra örgün öğretim dışına çıkarak herhangi bir gelir getirici işte çalışmak zorunda kalmak,

* Sayın Bakan’ın müsteşar olduğu dönemde yapılan değişiklerle örgün öğretimden açık öğretime geçişin kolaylaştırılması, buna bağlı olarak üniversiteye hazırlık için zamanı başka kurslarda değerlendirme isteği,

* Okulda yaptığı disiplinsiz davranışlardan kaynaklı olarak uğradığı yaptırımlardan kurtulmak,

* Resmi eğitime ve mevcut yaşam tarzına ideolojik olarak itiraz eden yapıların devamsızlık yaptırarak çocukların örgün öğretimin dışına çıkmalarını sağlaması,

* Okula devam ederken yapılan evlilik, çocuk gelin diye tanımlanan durumların yaşanması, “ortaokuldan sonra kızlar okumaz” zihniyeti, ev işlerini yapmak, kardeşlere bakmak,

* Okulun çocukları hobilerini ve hayallerini gerçekleştirmesine yeterli imkanı sağlamaması, öğretmen ve yöneticilerin olumsuz yaklaşımları gibi nedenler gelmekte.

SONUÇ OLARAK…

Sayın Bakan, size bir çağrım birkaç tane de önerim olacak. 

• İvedilikle görev alanı cami olan din görevlilerinin okullarda ne ad altında olursa olsun görev yapmalarını engelleyin. 
• Açık öğretime geçmeyi zorlaştırın, okulu değerli kılın, sınavların sistem üzerinde oluşan baskısını azaltacak plan ve projeler geliştirmeyi önünüze koyun. 
• Okullarda çocukların kendini mutlu ve huzurlu hissedecekleri ve kendilerini geliştirecekleri hizmetleri, ortamları ve olanakları kamusal bilimsel eğitim anlayışı temelinde düzenleyin. 
• Öğrenciler, eğitim emekçileri ve okullar arasında ayrımcı uygulamaların yapılmasına izin vermeyin. Adil, özgürlükçü, eşit, ekolojik ve demokratik iklimin okullarda kurumsallaşmasına örnek olacak uygulamaları bakanlık merkez teşkilatından başlayarak bütün birimlere kadar uygulayın ve sistematik olarak raporlar halinde kamuoyu ile paylaşın. 
• Yolsuzluklara kapı aralanmasına fırsat vermeyin açık ve şeffaf olun. 
• Eğitim politikalarınızın bütüncül, kapsayıcı, gerçekçi, inandırıcı ve güven veren bir perspektifle oluşturmaya özen göstermenizin ülke ve toplum yararına olacağını asla unutmayın.