Alaaddin Dinçer

Alaaddin Dinçer

Ebeveynler Mutsuzsa Çocuklar Mutlu Olabilir Mi?

TÜİK’in Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2024 sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı, 2023 yılında yüzde 52,7 iken 2024 yılında 3,1 puan azalarak yüzde 49,6 oldu. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise 2023 yılında yüzde 13,7 iken 2024 yılında 0,8 puan artarak yüzde 14,5 olarak gerçekleşti. Mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 49,6 ise mutsuz olan bireylerin oranı bu verilere göre yüzde 50,4 çıkmaktadır. O zaman şöyle bir yorum yapmak mümkün. Büyükleri mutsuz olan bireylerin doğal olarak çocukları da mutsuz demektir.

MUTLULUK ORANI SADECE 25-34 YAŞ GRUBUNDA ARTTI

Yaş gruplarına göre mutluluk düzeyi incelendiğinde 25-34 yaş grubunda 2023 yılında yüzde 50,7 iken 2024 yılında 0,3 puan artış ile yüzde 51,0 oldu. Mutluluk oranı 25-34 yaş grubu haricinde diğer tüm gruplarda azaldı. Mutluluk oranının en fazla azaldığı yaş grubu 7,1 puan azalış ile 45-54 yaş grubunda oldu. Bu yaş grubunda 2023 yılında yüzde 53,6 olan mutluluk oranı 2024 yılında yüzde 46,5 oldu. Mutluluk oranı 55-64 yaş grubunda bir önceki yıla göre 2,2 puan azalarak yüzde 47,5 olarak tahmin edildi. 65 ve daha yukarı yaştaki bireylerde ise 2023 yılında yüzde 56,0 iken 2024 yılında 1,9 puan azalarak yüzde54,1 oldu.

TOPLUMUN YÜZDE 46,5’İ EĞİTİMDEN MEMNUN DEĞİL

Kamu hizmetlerinden memnuniyet düzeyleri incelendiğinde; 2024 yılında asayiş hizmetlerinden memnun olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 72,1 olurken bunu sırasıyla yüzde 67,4 ile ulaştırma, yüzde 63,2 ile sağlık, yüzde 58,8 ile Sosyal Güvenlik Kurumu, yüzde 55,9 ile adli ve yüzde 53,5 ile eğitim hizmetlerinden memnuniyet takip etti.

ÜLKENİN SORUNLARI SIRALAMASINDA EĞİTİM İKİNCİ SIRADA

Ülkenin en önemli sorunu incelendiğinde; 2024 yılında hayat pahalılığı yüzde 29,2 ile ilk sırada yer alırken yüzde 15,7 ile eğitim ikinci sırada ve yoksulluk yüzde 14,0 ile üçüncü sırada yer alıyor.

Yorum, ülke nüfusunun yaklaşık 64 milyonu 18 ve üzeri yaştaki bireylerden oluşmaktadır. Mutsuzluk verisine göre 18 ve üzeri yaştaki nüfusun yüzde 50’den (32 milyon 384 bin) fazlası mutsuzluk tarafında yer almaktadır. Bu tabloya bakarak mutsuzluk tarafında yer alan bireylerin çocuklarının mutlu olmadığı gerçeği ile yüzleşmek gerektiğini düşünüyorum. Mutsuz ebeveynlerin mutsuz olma nedenlerinin başında sosyo ekonomik yaşam koşulları gelmektedir. Soyo ekonomik durum mutsuz ebeveynlerin çocuklarına doğrudan etki eden bir faktördür. O nedenle toplumun mutsuzluk resminin içinde çocukları da görmek gerekmektedir. Bir kamu hizmeti olan eğitim hizmetinden toplumun yüzde 46,5’i memnun olmadığını söylüyor. Bu memnuniyetsizlik oranı oldukça yüksektir. Nedenleri üzerinde mutlaka durulmalıdır.

Ülkenin sorunları sıralamasında ilk üç sırayı alan sorunlar birbiri ile doğrudan ilişkilidir. Hayat pahalılığı yoksulluğu, yoksulluk eğitim hizmetinden yeterince yararlanamamayı beraberinde getirmektedir. Toplum nezdinde eğitim ülkenin ikinci sorunu olarak görülüyorsa eğitim alanında sorunlar var ve bu sorunlar çözülmemiş demektir. Aslında toplum kanayan bir yaraya, eşitsizlik ve adaletsizliklerin her geçen gün derinleştiği bir alana dikkat çekmektedir.

Yoksul çocuklar yeterince beslenemiyorsa ve yeterli eğitim olanaklarına sahip değilse fiziksel ve zihinsel sağlık sorunları yaşıyor, zihinsel olarak derslerde başarısız, fiziksel olarak yaşına uygun bedensel gelişmesini tamamlamamış demektir. Ve bu verilere göre milyonlarca çocuk bu sorunlarla büyüyor ve büyütülüyor. Verileri çok eleştiriliyor olsa da devletin resmi bir kurumunun açıkladığı oranlar ve sayılar ülkede özellikle sosyal alanlarda ve ekonomik alanda işlerin iyi gitmediğini, gelir adaletsizliği uçurumunun büyüdüğünü, hemen her alanda eşitsizlik makasının açılmakta olduğunu gösteriyor. Ortada her türlü imkana sahip avantajlılar ve imkanları ya çok sınırlı ya da hiç olmayan dezavantajlı yoksul çocukların yarıştırıldığı ve sürdürülebilirliği tartışmalı bir eğitim sistemi var. O nedenle böyle bir eğitim sisteminde ısrar, toplum nezdinde onay görmemekte, sorun alanları sıralamasında ikinci sıraya yerleşmektedir.

Sonuç olarak, hayat pahalılığı yoksulluğu, yoksulluk sosyal haklardan yeterince yararlanamamayı ve mutsuzluğu topluma yaşatıyorsa ülkeyi yöneten siyasetçilerin uyguladıkları kısa, orta ve uzun vadeli politikalarını yeniden gözden geçirerek yoksul halk kesimlerini kapsayacak, içine düştükleri durumdan kurtaracak politika oluşturmaları gerekmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alaaddin Dinçer Arşivi