Alaaddin Dinçer
Çocuk ve Gençleri Sınavla Sınamak!
LGS, YKS, KPSS ve AGS derken, bir de bakıyoruz ki çocuklar genç, gençler yetişkin olmuş. Çocuk ve gençken sınavla sınadığımız yetmezmiş gibi, yetişkin olduklarında da sınavla sınamaya devam ediyoruz. Öyle ki, artık ilkokuldan ortaokula geçerken de çocukları sınavla sınamaya başladık.
Yabancı dil ağırlıklı eğitim yapacak olan 300 ortaokul ile proje iho’lara da sınavla sınayarak öğrenci alıyoruz. Bu yıl LGS, YKS, KPSS ve AGS’ye (Akademiye Giriş Sınavı) 4 milyonun üzerinde çocuk ve genç başvuru yaptı.
Geçen 5 yıllık zaman dilimine göre sayılar azalmış olsa da yine de milyonlar “umut bu ya” diyerek sınavlara başvuru yapmakta.
2023 seçimleri öncesinde barajın sıfırlanması ve seçimler YKS’de bir motivasyon kaynağı olarak görülerek başvurular tarihinin en yüksek sayısına çıkarak 3 milyon 527 bin 443’e ulaşmıştı. Aradan geçen 2 yılda sayı yaklaşık 1 milyon azalarak 2 milyon 560 bin 640 oldu. Bu yıl yapılan başvuru sayısı 5 yıl öncesinin de altında kaldı.
YÖK’E GÖRE YKS’DE DÜŞÜŞÜN NEDENLERİ
YÖK yaptığı açıklamada, 2025 YKS’ye başvuran aday sayısının düşük olmasının farklı nedenleri olduğunu söylemekte, nedenleri daha çok istatistiksel verilere dayandırmakta;
* 4+4+4 sistemi ile 60 aylık öğrencilerin ilkokula başlamasıyla son sınıf öğrenci sayısı 2024 yılı özelinde artış gösterdi. Bu kitlenin 400 bin civarında olduğu değerlendirilmekte. Son sınıf adaylardan YKS başvurusunda bulunan kitlenin 2024’ten 2025’e 270 bin kadar azaldığı görülüyor.
* Eski mezun olmasına rağmen yükseköğretime hiç kaydolmayan ve sınava giren aday sayısında 120 bin kadar düşüş oldu.
* 2023 YKS’de deprem nedeniyle ücretsiz başvuru hakkı tanınmış ve bu haktan 1 milyon aday yararlanmıştır. Başvurunun yüksek olmasında bu durumun da etkisi değerlendirilmeli.
YÖK, SOSYAL VE EKONOMİK NEDENLERİ YOK SAYMAKTA
Başvuruları sadece istatistiksel verilere dayandırarak açıklamak hem eksik hem de ülkenin içinde bulunduğu sosyoekonomik olumsuzlukları yok saymak anlamına gelmekte. Bu nedenler;
* Öğrencilerin yurt dışındaki üniversitelere taleplerinin çok artmış olması. Geçmişte daha çok yabancı dille eğitim yapan okullardan başvurular olurken, şu anda özel okulların yanı sıra Anadolu liselerinden hatta meslek liselerinden de talep olduğu görülmekte. Dünyada ilk 400’e giren üniversiteler için TYT ve AYT’ye girme zorunluluğu aranmamakta, dolayısıyla binlerce öğrenci YKS’ye başvurmadan yurt dışına gidebilme olanağını kullanmakta.
* 2024 YKS’ye başvuran 12. sınıf öğrencilerinin sayısı 1 milyon 93 bin 697 iken, bu yıl 831 bin 487’ye gerilemiş durumda, Bu verilere göre son sınıf düzeyinde 262 bin 210 öğrencinin başvuru yapmamış olduğu anlaşılmakta. Başvuru sayısının azalmasının nedenlerinden birinin de 12. sınıf öğrenci sayısındaki azalmanın olduğunu söylemek mümkün.
* Ev kiralarının yüksekliği KYK yurtlarının kontenjanlarının az olması ve özel yurtların astronomik ücretleri, kamusal bursların yetersizliği YKS’ye başvuruları olumsuz yönde etkilemiş olacağı değerlendirilmekte.
* Üniversite mezunları arasında işsizliğin yüzde 25’lerde olması, gençlerde “üniversite okusam da iş bulamayacağım” algısının oluşmasına neden olmakta. Bunun en somut örneği AGS ve ÖABT başvurularında ki düşüşte görülmekte.
* Başvurularda alınan ücretin yüksek olması sayısının düşmesinde etkili olmakta.
* Başka kentlerde üniversite okumanın maliyeti oldukça yüksek. Bu durum hane halklarının bütçesini zorlamakta. Bu bütçeyi karşılamanın yarattığı zorluk ebeveynleri başka seçenekleri değerlendirmeye yöneltmekte. Bu durumun başvuruların düşmesine önemli etkisinin olduğu değerlendirilmekte.
Sonuç olarak, karşı karşıya olduğumuz olgu ülkenin yıllardır çözülmeyen bir sorununun(her alanda yaşanan eşitsizlikler) çözüyormuş gibi yaparak değil, gerçek anlamda çözmeye yönelik somut politikaları oluşturmaktan geçmekte.