İYİDİR, İYİDİR

Zor ve sevimsizdir Avrupa mağlubiyetleri sonrasında oynamak. Maç öncesi hem seyirci tatsızdır hem oyuncu. Daha üç gün önce büyük coşkuyla gitmişsiniz Saraçoğlu’na. Taraftar yeni bir Avrupa zaferine tanık olmak için coşkulu, umutlu, oyuncu tarih yazmak için istekli, hevesli. Ancaaak, senden bir adım bile önde olmayan bir takımdan üç yeyip yıkılmışsan, dağılmışsan üç gün sonra kendi sahanda kendi seyircinin önüne çıkıp hiçbir şey olmamış gibi oynamak da zordur, seyretmek de…
Akıllı hocalar bu tadı bozuk maçlarda yedek kulübesinde arar çareyi. Yedek ağırlık çıkmanın bin tane faydası vardır. Kulübede beklemekten sıkılmış oyunculara fırsat verirsin, Avrupa maçında hem fiziken hem de moral olarak yıpranmış oyuncuları dinlendirirsin, seyircinin hışmından korumuş olursun.
Kasımpaşa maçı öncesi Pereira da yedek kulübesinden Serdar Aziz, Muhammed, Crespo, Berisha ve Serdar Dursun’u ilk 11’e alarak çıktı sahaya. Aslında başka bir açıdan bakılırsa Kasımpaşa maçı Olympiakos yenilgisini unutturup, yeniden liderliği almak ve milli maç arasına huzurlu gitmek için iyi bir fırsattı.
Kasımpaşa Teknik Direktörü Cihat Arslan maç öncesi yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada “Biz kontratak takımı değiliz, set hücumu tercihimiz” diyerek aslında Fenerbahçe’nin karşısında tam istediği gibi, “kapanmayan, açık futbol oynayan” bir takım bulacağının işaretini verdi.
Önde baskıyla başlayan Fenerbahçe, Kasımpaşa hocası Arslan’ın nın planladığı set hücumlarına izin vermedi.
Berisha, Serdar Dursun, Rossi, Ferdi ve Muhammet hep birlikte baskı yaptıklarında hem Kasımpaşa’nın top çıkarmasına izin vermediler hem de çok sayıda top kaparak pozisyon ürettiler. Gustavo da bu ekibe destek verince Fenerbahçe ilk yarıda istediği gibi oynadı.
Sahanın en iyisi Ferdi Kadıoğlu, sağ kanadın her yerinde son derece etkiliydi. Fenerbahçe’nin değişmezi olma yolunda hızla ilerleyen Ferdi, takımın ceza sahası içine rastgele orta alışkanlığından kurtulmasına da büyük katkı veriyor. Sağ kanattan taşıdığı toplarda, boşta arkadaşını görmedikçe, ona pas verebileceğini gözü kesmedikçe orta yapmadı, oyunu sürdürdü.
Rastgelen orta alışkanlığından kurtuldukça Fenerbahçe atakları daha etkili oluyor. Nitekim Berişanın ilk golü de böyle geldi. Muhammed, kanattan taşıdığı topu ortalamak yerine Rossi’ye verdi, o da ceza sahası yayındaki Berisha’yı gördü. Berisha’nın vuruşu defansa da çarparak filelere gitti.
Aynı şekilde Fenerbahçe’nin ikinci golü de yine kanattan gelen bir hızlı akının yerden ortaya dönmesi ile gerçekleşti. Yine Muhammed kaptığı topu Rossi’ye verdi. Rossi bu kez benzer şekilde ceza sahası yayı üzerinde bulunan Gustavo’yu gördü. Kaptan sol ayağıyla yaptığı düzgün vuruşla Fenerbahçe’nin ikinci, kendisinin de bu seneki ilk gölünü attı
İlk yarıda aksayan iki isim vardı. Sakatlığı nedeniyle takımdan uzak kalan Serdar Dursun, maç eksiği nedeniyle takımla uyum sorunu yaşayan bir oyuncu görüntüsü verdi. Fazlasıyla geri pas yapınca seyirciden tepki gördü, Pereira da ikinci yarının hemen başında oyundan aldı.
Bekleneni veremeyen diğer oyuncu Crespo oldu. Pereira’nın gelmesini bizzat istediği Crespo henüz bir varlık, bir fark gösteremiyor. Nitekim Pereira da ikinci yarıya onun yerine Zajc’la çıktı.
İkinci yarı Kasımpaşa’nın golüyle başladı. Çok güzel bir gol atan Travnik, Fener defansının kilit iki ismi Kim ve Szalai’nin yanından topu Altay’ın uzanamayacağı köşeye gönderdi.
Bu gol tüm oyunun psikolojisini değiştirdi. Herkesin aklına Galatasaray ve Konya maçlarında Kasımpaşa’nın 2-0’dan 2-2’yi yakaladığı geldi anlaşılan.
Fenerbahçeli oyuncular önde baskıyı bırakıp, daha çok savunma pozisyonlarına odaklanırken, Pereira da değişiklikleri erkenden yaparak oyunu tutmaya çalıştı.
Fener’in önde baskıdan vazgeçmesi zaman zaman Kasımpaşa’ya Cihat Arslan’ın sözünü ettiği set hücumu şansını verdi. Birkaç hücumda bu şansı yakaladılarsa da beraberlik golünü bulamadılar.
İlk yarıdaki etkinliğini kaybeden Fenerbahçe ise oyuna sonradan giren Valencia ile pozisyonlar yakaladıysa da üçüncü golü bulamadı.
Sonuçta Fenerbahçe üç puanı alarak milli maç arasına lider girmeyi başardı. İyidir, iyidir.

Tribünün Muhalefet Şerhi: YETMEZ, YETMEZ / İbrahim Can

Tamam bazıları “iyidir” diyor, böyle de bakabiliriz. Evet, Fenerbahçe feci bir Avrupa mağlubiyetinden sonra kendi evinde kazanmayı bildi, milli maç arasına lider girdi. Ancak bunu yıldızlarını oynatmadan yaptı. Başta Özil ve Pelkas, bir sürü oyuncu yedek soyundu. İkinci yarıda zorlandık ama bu iki isim mesela oyuna girmedi. Takım 3 puan kazanınca, göze çok batmıyor ama bu iki oyuncu neden oynamadı, bu neyin yorgunluğu ben merak ediyorum açıkçası.
Hoca orta sahanın merkezinde iki oyuncu kullanıyor. Bunun birisi mutlaka Gustavo oluyor, geriye bir kontenjan kalıyor. Meyer, Crespo, İrfan Can, Sosa, MHY ve Zajc hepsi bu bölgenin oyuncusu. Gustavo'nun yedek kalmayacağını düşünürsek bu kadar oyuncudan sadece bir tanesi kullanılabilecek. Takımın orta sahasında gereksiz bir kalabalık var. Açıkcası bu kalabalığı yarısı orta vadede takımda yer bulamayacak.
Aslında benzer kalabalık ileri 3’lü için de geçerli. Tamam kimileri kalabalık kadroyu zenginlik olarak da görebilir ama ben bu durumun Pereira’nın işini hayli zorlaştırdığını düşünüyorum. Oyuncu da bilsin kardeşim, “ilk 11 oyuncusu mu, yedekten mi zorlayacak?”. Biz de bilelim kim oynar kim bekler. Her maç öncesi adeta tombala oynuyoruz tribünde.
Maça gelecek olursak, dün akşam Ferdi mükemmele yakın oynadı, neredeyse hiç hata yapmadı. Sezon başında satmaya çalıştığımız, saç baş yolduran Ferdi'den, Pereira muazzam bir kanat oyuncusu yaratıyor. Hakkını teslim etmek lazım. Berisha her maç daha çok güven veriyor, özellikle fiziğini çok düzgün kullanıyor. Serdar Dursun'un biraz daha takıma alışması lazım diyelim şimdilik, ama soru işaretlerimiz de yok değil.
Liderlik güzel ama milli maç dönüşü umudumuz ve beklentimiz, sakatlıkları iyileşmiş, gümbür gümbür oynayan bir Fenerbahçe.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi