Aylardan aralık, günlerden pazartesiydi.

20 Aralık’ta 18.50’lere dayanan dolar TL kurunu frenlemek için aniden hayatımıza “kur korumalı mevduat” girdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamayı takiben, bu yeni ürünün devreye gireceğini söyledi.

Peşi sıra başka önlemler, paketler de geldi.

Şirketlere sağlanan vergi avantajları, ihracatçının gelirinin bir kısmını TL’ye döndürmesi zorunluluğu, liralaştırma stratejileri…

Derken döviz kuru bir parça aşağı geldi.

Geldi gelmesine ama bu tarz tedbirler çok da sürdürülebilir olmadı.

Dolar yeniden hareketlenmeye başlayınca yeni tedbir açıklayacaklarına dair bir açıklama geldi yetkili ağızlardan.

Açıkçası iletişimin bu şekilde kurulmuş olması beni çok şaşırtmıştı.

Keza meslektaşlarımı da.

Bakanlık enflasyon ve döviz kuru olmak üzere bazı ekonomi başlıklarıyla ilişkili bir açıklamanın yapılacağını aktarmıştı. Sonra asıl açıklama gelince bir kez daha şaşırma sırasıydı. Çünkü bakanlık ezcümle “Dikkat edin, daha önce yaptık yine yaparız” diyordu.

9 Haziran’da 17,52’ye kadar çıkan kur, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni bir açıklama yapılacağını duyurmasının ardından 17 liranın altına geriledi.

O günlerde, hatırlayın “Süper Bono” ve “Enflasyona Endeksli Tahvil” konuşuyorduk. Ama artık gündemimizde “Gelire Endeksli Senet”…

Gelire Endeksli Senet ihracına ilişkin süre bugün bitiyor.

HADİ ŞÖYLE BİR DERLEYİP TOPLAYALIM

Nedir bu Gelire Endeksli Senet?

Sadece gerçek kişiler için olan senet ihracında, amaç bireylerin tasarruflarını Türk Lirası varlıklarda tutmasını teşvik etmek.

Duyuru ve talep toplama yoluyla ihraç ediliyor.

Talepler 3 kamu bankası aracılığıyla toplanıyor.

Yatırımcılar en az bin lira tutarında ya da katlarında talepte bulunabiliyor.

Senetlerin ilk kupon ödemesi 23 Eylül’de yapılacak.

Gelire Endeksli Senetlerin getirileri, Devlet Hava Meydanları İşletmeleri ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden bütçeye aktarılan hasılat paylarına endeksli olacak.

Senetler, 24 Haziran’da yatırımcıların hesaplarına aktarılacak.

Dönemsel bazda yatırımcısına yüzde 5.32 oranında getiri sağlayacak. Gelire Endeksli Senetlerin yıllık bileşik getiri oranı ise yüzde 23.04 olacak. KİT getirisi daha fazla olursa bu getiri yüzde 25.54’e kadar çıkabilecek.

Yatırımcıya 6 ay vade ile sunulacak. (182 Gün)

Senetlerde 3 ayda bir kupon ödemesi yapılacak.

BİR DE SONRASINI TOPARLAYALIM

Şimdi tüm bu önlemlere gereksinim nereden çıktı? Enflasyon ile faiz arasındaki makas ve vatandaşın Türk Lirası’nda kaldıkça parasının erimesi rahatsızlığından.

Biz ne yaptık; faizleri artırmamak için faizleri artırdık.

Ha bir de, dövizi olanların kur riskini, döviz alamayacak, hatta tasarruf edemeyecek kişilerin üzerine yükledik.

Yüzde 73.5 enflasyon karşısında yüzde 14 olan politika faizi yine duramayınca da bu yeni ürün; “Gelire Endeksli Senet” karşımıza çıktı.

Peki, şimdi aklımdaki sorular şöyle:
Daha yüksek getiri sağlayabileceği tahvil varken neden tasarruf sahibi ‘Gelire Endeksli Senet’e rağbet etsin? Yüzde 23.04 getiri yüzde 73.5 enflasyon karşısında tatmin edici mi?

Ve en önemli soru ise:
Kamu iktisadi teşebbüslerinin geliri aslında kimindir?