“Sadece kendimi bulmaya ve kendim olmaya çalışıyorum”

Moleküler Biyoloji ve Sinirbilim gibi sağlam bir akademik alanda ilerlemeye devam ederken kendini 3 üç yaşında adım attığı müzikal sahneye atan İdil Arıöz, ilk şarkısı “Çakıl”ı tüm dijital platformlarda yayınladı. Alternatif pop ve elektronik müziğin temasına sahip sound’u, kendini aramak, taramak, anlamak için çıktığı yolculukla beraberinde gelen şarkı sözleriyle dinleyiciye bir çok soru bırakan “Çakıl”ı ve Arıöz’ün müzik hayatı üzerine söyleştik. “Kendi özümüzü tanımaya yeterince vakit ayırabilirsek başkalarıyla uğraşmaya mecalimizin kalmayacağını düşünüyorum,” diyen sanatçı, sadece kendini bulmaya çalıştığını ve sadece kendi olmak istediğini belirtiyor. 

Müziğe nasıl başladın? Kimleri dinliyordun, neler çalıyordun? Kendi şarkılarını ne zaman yazmaya başladın? 

Müziğe 3 yaşında minik konuk sanatçı olarak çıktığım bir Türk Sanat Müziği korosunda başlamış bulundum. Ailem bu ilgimi ve yeteneğimi fark edip beni konservatuvardaki solfej/enstrüman kurslarına ve çocuk korolarına yönlendirmiş. Daha sonra bugüne dek cover yapan gruplarda solist olarak yer aldım. Dua Lipa, Bruno Mars’tan Nova Norda’ya, Epica’dan Sertab Erener’e kadar uzanan birçok tarzda popüler müzik öncüsünü dinlemekten hoşlanırım. Cover grubumla ise de hem eski hem yeni zamanların popüler müziklerini çalarak insanlara eşlik edilebilir geniş bir müzik seçkisi vermeyi istiyoruz. Eğitimim müzik ile alakasız bir alanda. Doktoramın son yılında işimde yaşadığım kaybolmuşluk hislerinden dolayı çocukluk hayallerime geri dönmüş oldum ve şarkılar yazmaya başladım.

Şarkı yayınlamaya ne zaman karar verdin? Bir kırılma ânın var mı?

Şarkı yayınlayabilmek hep benim içimde arzuladığım bir şeydi fakat akademik ve mesleki kaygılarla dibe ittirmiştim. 30’lu yaşlar ile beni baskılamış olan mükemmeliyetçiliğimi törpüleyebildiğim bir döneme girdim. Doktora sürecimde de yaptığım işimde çok mutlu hissetmiyordum. Bu süreçte laboratuvarda uzun saatler deney yapıyordum ve aklımda sadece müzik yapma isteği vardı. Tüm bunlar sonucunda benim için şarkı yazmaya ve içimdeki bu arzuyu gerçekleştirmek adına bir ortam oluştu ve artık bu isteği gerçekleştirmenin zamanının geldiğini hissettim. Deney, analiz yaparken arka planda sürekli müzik prodüksiyonu, şarkı yazımı, beste yapımı ile ilgili içerikler tüketmeye başladım. 2022 yazında kendime bu hedefi koydum ve gerekli adımları atmaya başladım.

Yola çıktığında aklındaki sound, sözler, kafandaki müziği ilk şarkın “Çakıl”a tam olarak yansıttığını düşünüyor musun? 

Evet, açıkçası öyle olduğunu düşünüyorum. Tam şu sanatçının tarzında olsun gibi net bir fikrim yoktu. Sözler ve sound acısından sonuçta çıkan şey beni çok mutlu etti. Tabii sound acısından tüm krediyi Kaan’a vermeliyim.


“Çakıl” nasıl ortaya çıktı? Var mı bir hikâyesi? 

Varoluşumuzu, hayattaki amacımızı ve gerçekten ne istediğimi çok sorguladığım bir dönemdeyim ve kaybolmuş hissediyordum. Bunları düşünürken bir süre bir şeyler ve üretmeye çalışıp yapamadığım sancılı bir süreç vardı. Bu sürecin ardından masama şarkı yazmayı planlamayarak oturduğum bir günde bu sözler ve beste çıktı.

Şarkıyı ilk dinlediğimde, senin bir yolculuğa çıktığını ve “Çakıl”ın da bunun ilk adımı olduğunu düşündüm. Zira aynada görünenin arkasına cesurca bakıyorsun, kendini daha yakından tanımaya çalışıyorsun, anlamaya çalışıyorsun ki bu “görünüyorsam o hâlde varım” çağında pek rastladığımız bir durum değil. Bu düşüncemle ilişkilendirebilir bir yanı var mı şarkının? 

Kendimle uğraşmayı seviyorum. Kalıplara sığarak çevrenin onayını almaya çalışan biriyken yavaş yavaş kendini tanımaya, sezgilerine kulak vermeye başlayan birisine evriliyorum. Hayatımın büyük bir kısmında onay alabilme üzerine yaşadığım ve bana çizilen yolda yürümüşüm gibi hissettiğim için artık kağıt üzerinde olan veya başkalarının beğenisi için yapılan şeylere karşı çok mesafeliyim.

Gizem Ertürk’le “Çakıl” üzerine yaptığımız kısa muhabbette, şarkıya biraz mesafeli yaklaştığımı, büyük ihtimalle elektronik altyapıya R&B vokalli ve “derin uçurumlardan” süzülüp gelen şarkı sözleriyle karşılaşacağımdan bahsettim. Çünkü senin tarzında müzik yapanlarda –belki elektroniğe biraz daha yakın duranlar hariç- böyle yüzlerce şarkı çıkıyor her gün. Ancak “Çakıl” hem sound’u hem de sözleriyle gayet sade, derdini direkt anlatan bir şarkı olmuş. Bu “kulvar dışına” çıkma adına yaptığın bir şey miydi yoksa içinden geçen bu muydu? 

Dediğim gibi eskiden kendi iç sesimi çok boş vermiş bir insan olduğum için artık sadece kendi hoşuma giden, duygularımı temsil eden ve içimden gelen şeyleri yapmak istiyorum. Herkes gibi olmaya veya hiç kimseye benzememeye çalışma gibi hiçbir iddiam yok. Sadece kendimi bulmaya ve kendim olmaya çalışıyorum.

“Evrende çakıl taşı kadar bile değiliz/Tüm dertlerimizle kocaman bir hiçiz” diyorsun şarkıda. Buna sonuna kadar katılıyorum fakat etrafta bununla ilgili gördüğüm bir tezat var: Aslına bakarsan bu nakarat artık birçok kişi için motto haline geldi. Özellikle pandeminden sonra “kocaman bir hiç” olduğumuzun farkına vardık. Ama diğer yandan da insanların üzerine geçirdiği “biriciklik” kostümü var. Sosyal medyada, televizyonda herkes tüm dünyanın içinde bulunduğu kaos karşısındaki çaresizliğini kabul ediyor fakat yine tam da bu yüzden herkes, bunun tam tersi olarak “Ben özelim”, “Ben değerliyim”, “Ben en bilmem neyim” gibi biçimlerle kendilerini ifade ediyor. Bu tezat durumu nasıl değerlendirirsin? 

Böyle bir tezat olduğuna katılıyorum. Aslında herkes bir savunma mekanizması olarak ve varoluşsal anlam açısından kendinin özel olduğunu düşünmek istiyor. Sanırım burada kaçırdığımız nokta kendimizin hangi yönlerde özel olduğunu düşünüp o yolda ilerlemek yerine, herkes kötü, ben en iyiyim düşüncesine kapılmak. İnsan kendini başkalarıyla karşılaştırdıkça, konumlamaya çalıştıkça kendini aramayı unutuyor ve bu duygu bencilliğe doğru sürükleniyor. Kendi özümüzü tanımaya yeterince vakit ayırabilirsek başkalarıyla uğraşmaya mecalimizin kalmayacağını düşünüyorum. Hem de bu bize daha garanti bir anlam duygusu ve mutluluk sağlayacaktır.

Profesyonelliğe ilk adımını attın. Devamında bizi neler bekliyor? 

Bir süre daha parçalarımı single şeklinde yayınlamaya devam etmek gibi bir planım var. O sırada içinden geçtiğim duygular ile ilgili şarkılar yazıyorum, yazacağım. İleride geriye baktığımda parçalarımın gerçek hislerimin temsilcisi olmasını çok isterim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Burak Soyer Arşivi