SIRADAKİ GELSİN…

Belki de son 20 yılın en güçlü oyununu her hafta istisnasız oynayan Fenerbahçemiz, bu haftayı da 3 puanla kapadı. Son birkaç haftadır devam eden pozisyonları bol bol harcama hastalığımız ise ne yazık ki çözülmüş değil. Oyuncuların her biri muazzam bir özveriyle oynuyor. Top kaptırıldığı an hepsi neredeyse birbirleriyle yarışıyor topu almak için. Dolayısıyla, rakip tamamen ekarte ediliyor. Fenerbahçe oyuna hakim oluyor, baskı yapıyor, pas yapıyor, bol pozisyon üretiyor, bol atıp, bol kaçırıyor ve 90 dakikalar böyle son buluyor. Oyuncu bazlı bakarsak, Djiku'nun dönüşü hemen farketti. İkinci topları çok hızlı kazanması, neredeyse orta sahada kurduğu defans hattıyla takımın atak sürekliliğine büyük katkıda bulunuyor.

Dzeko son birkaç haftadır (içim kan ağlayarak yazsam da) pas ve şut problemleri yaşıyor. Alıştığımız Dzeko bu değil. Ama aksine, Tadic de eski hayran olduğumuz Tadic oldu tekrar. Dün akşamki o muazzam şutu da ben girmiş sayıyorum. Krunic de beni biraz şaşırtıyor, kendisine zaman vermek lazım tabi ama ben daha "hızlı" başlar sanıyordum.

Belli ki açılması, adapte olması biraz zaman alacak. Çağlar'ın da muazzam dik duruşu sayesinde kadromuza katılması bir kez daha İsmail Kartal ve yönetimin kurduğu takımın dışardan nasıl gözüktüğünü herkese gösterdi. Ne yalan söyleyeyim, gurur duyuyoruz takımın her şeyiyle. Huzurlu uyuyup, mutlu uyanıyoruz. Kalbimizin sahibi Fenerbahçe böyle olduğu zaman hayat bize çok güzel. Adettendir bozulmasın, biz  lider olarak çook rahat uyuyoruz, gerisini onlar düşünsün.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
İbrahim Can Arşivi