Bu sene hüsranla bitmiş, yıllar süren şampiyonluk hasreti iyice perçinlenmiş ve her derbiyi kaybetmişsin. Bütün bunlara rağmen olmuyor kardeşim, o maçı izlemeden olmuyor. Kendime söz vermiştim maçı izlemeyeceğim diye ama işte maç saati yaklaştıkça uyuşturulmuş gibi kumanda açıyor o malum kanalı. Böyle bir acayip sevda bu Fenerbahçe tutkusu. Tabi bu tip romantizmler güzel olsa da bize kalıcı çözümler lazım.
Öncelikle, Başkan hafta arasında Skriniar kalitesinde 4-5 oyuncu dedi. Söz çok iyi ama geçmiş icraatlere bakınca, “kim mesela sayın Ali Koç” demeden duramıyorum, “kim, mesela Caner Erkin mi, Mert Müldür mü? Yok yok sanırım Samet Akaydin”... Demek istediğimi anlamışsınızdır, her doğru 1 transfere karşı 3 yanlış transfer yapıldı bugüne kadar. Her zaman haziranda kadro hazır olacak dendi, bu sene bile Kostic Avrupa'da listeye yazılamadı. Dolayısıyla, laflar güzel ama biz icraate bakalım. Bu sene gerçek anlamda en az 5 tane Skriniar ayarında oyuncu hem de erkenden, hazırlık döneminden önce transfer edilmesi lazım.
Bunları yapmadan seneye de aynı hüsranla karşılaşırız. Ha bu arada şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum, biz öyle şampiyon olamadık falan diye sevgisi gram eksilen, desteği azalan taraftarlardan değiliz. Ne kadar kahrolsak da hala Fenerbahçe diye atıyor kalbimiz. O yüzden kimse sanmasın bu takımın desteği azalır, yalnız yürür.