ŞAMPİYONLUK İKİNCİ KUPAYLA TAÇLANDI

ŞAMPİYONLUK İKİNCİ KUPAYLA TAÇLANDI
Kupa finaline hiç gol yemeden gelen Antalyaspor’un bu özelliği, iki dakika içinde, Atiba’nın nefis pası, N’Koudou’nun ortası, Boffın’in müdahalesine rağmen topu önünde bulunan Josef’in şık vuruşuyla tarihe karıştı.Maç...

Kupa finaline hiç gol yemeden gelen Antalyaspor’un bu özelliği, iki dakika içinde, Atiba’nın nefis pası, N’Koudou’nun ortası, Boffın’in müdahalesine rağmen topu önünde bulunan Josef’in şık vuruşuyla tarihe karıştı.
Maç böyle başladı.
Şampiyon olmuş Beşiktaş mutlu, pozitif. Ama ya Antalya? Eskisinden yenisine, hocasından, emekliliği geldiğinden habersiz Podolski’ye kadar gergin.
Maç öncesi demeçler, göndermeler. Ne oluyor yahu? 20 sene sonra final oynamaya hak kazanmış bir takımın olgunluğu sırıtmazdı üstünüzde sakin olun.
Büyüklerinden öğrenmişler belli. Algıcılar sizi, gerilimciler sizi. Bak 2 dakika sürüyor bütün havanız, boş beyanlarınız.
İstediğinden değil oyunun kuralından. Golü yedikten sonra Antalya’nın aklına top oynamak geldi. Bunlar hep aynı ekol. Ersun Yanal’ın da Aykut Kocaman’ın da yok birbirinden farkı.
Futbol zekaları skora göre. Başka taktik becerileri yok. Ama gerim gerim gerilmeye bayılıyorlar.
Beşiktaş kalecisini bir iki çalıştırdı Gökdeniz. Sonuç alamadı.
Ghezzal’a, Kurdryashov’un yaptığı sakatlamaya dönük faulü gülümseyerek geçiştiren orta operatör, bir dakika sonra aynı oyuncunun asistine tanıklık etti. Ghezzal, defanstan gelen topu en çok görüştüğü arkadaşı Rosier’e öyle bir servis etti ki, skor 2-0’a geldi. Yüzü asıldı Ali Palabıyık ve Ersun Yanal’ın.
Palabıyık hırsını, Necip’e yapılan net sarı kartlık harekete sarı kart vermeyerek çıkardı. Operatör.
Bunlardan kurtulmalı Türk sporu. Bu hocalardan, bu hakemlerden…
39’da Ghezzal bu kez Atiba’ya öyle bir top attı ki, izleyenler, “Atiba orda ne geziyor, top nasıl gitti, onu nasıl gördü” diye tartışırken, “Atiba’nın karşında gördüğü Boffın’in yanından yuvarladığı topa direk müsaade etmedi. Şansızlıktı.
İkinci yarı Antalyaspor, biraz aradı. Özelikle genç ve yetenekli kramponu Gökdeniz maçı döndürme adına çok çaba sarf etti. Podolski’nin takımını hırslandırma adına yaptığı hareketler, arkadaşları tarafından “Anlat anlat heyecanlı oluyor” tadında yanıt bulunca sonuç alınamadı.
Yorgun ama akıllı Beşiktaş oyuncuları oyunu pasa döktü. Her geçen dakika bilmedikleri bir oyunun da disiplininden kopan Antalya takımı çok şans verdi skorun açılması adına ama başta Mensah ve Töre bunları iyi değerlendiremedi.
Şunu özellikle vurgulayayım, haftalar öncesinden bu finale işaret eden Antalya takımı hiç hazırlanmamış, önceki gün son dakikada şampiyon olmuş Beşiktaş daha hazırdı.
Şampiyonluğun sevincini doğru dürüst yaşamadan alelacele bu maçı oynatan federasyon da biraz utanmalı. Anlıyorlarmış gibi ağızlarından “Marka… Marka değeri” lafları düşmüyor.
Bildiğiniz yanıldığınıza yetmiyor yahu. Şu kupanın marka değeri böyle mi olur? “Hemen oynuyoruz dükkanı kapatıyoruz” kafası mı marka yaratmak. Siz marka yaratamaz olan markayı da yok edersiniz, bunu da bilin.
Neresi doğru ki memleketin?
Beşiktaş var Allah’tan. Şampiyonluğunu taçlandırdı Türkiye Kupası’nı da alarak. Üstelik yıllardır Avrupa yüzü göremeyen Fenerbahçe’nin de memleket dışında doğru dürüst mücadele etmesinin önünü açtı. “Ne konfederasyonu, git bari Avrupa Ligi’nde mücadele et” dedi.
Sivas’ın önü açıldı. Bu anlayışla Antalyaspor’un ne işi var Avrupa’da? Onlar futbolun eski başkanlarıyla avcılık olduğunu sanıyorlar, tavşana devam… Ersun Yanal 20 yıllık fırsatı kaçırdı. Skora göre taktikle değil bir oyun taktiğiyle oynanması gerektiği dersini alır umarım. Almasa da olur.
Yine dönelim Beşiktaş’a… Taçlandırdı şampiyonluğu demiştik…
Bunu Beşiktaş tarihinde başaran iki büyük adam vardı. Gordon Milne ve Mustafa Denizli. Sergen Yalçın üçüncü hoca olarak Beşiktaş tarihinde bir sayfayı daha kendine ayırdı.
Yorgun Beşiktaş topçularının özverili mücadelesi, Sergen Yalçın’ın skor değil oyun hocası olması bu şampiyonluğun da özetiydi.
Tebrikler Sergen Yalçın, tebrikler Beşiktaş.
Mucizevi kadroyla ikinci kupasını da almanın onuru sizindir.
Son sözüm Beşiktaş yönetimine, bu iki başarının ardından bu kulübe verebileceğiniz en büyük zarar Sergen Yalçın’ı kaybetmek olacaktır. Umarım Beşiktaş böyle tarihi bir başarının ardından bunu yaşamaz.
Beşiktaş 2021 yılına damgasını vurmuştur, tarih yazmıştır vesselam.