Siyasi kulislere bomba gibi düşen, Ekrem İmamoğlu kararının gölgesinde kalan ilginç gelişmelerden biri, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanında verdiği fotoğraftı. Heyecan dalgası yaratan bu karenin yakın gelecekte hiçbir anlamı olmadığı ortaya çıktı. Şimşek, ertesi gün yurt dışına gitti, siyasete dönmeme kararında bir değişiklik olmadığı öğrenildi ama Erdoğan istediğini aldı.

Bugün, TBMM’nin yeni yıl molasından önce kulislerdeki konulara kısa kısa değineceğiz. Biri de Şimşek’in bir görünüp, bir yok olduğu an. Şimşek’in bu açılışa gayri resmi danışmanlık yaptığı ve Silivri Doğalgaz Depolama Tesisi inşaatını yapan şirketin davetlisi olarak katıldığı belirtiliyor. Kendisinin bu karenin Erdoğan tarafından kullanılacağı bilmemesi mümkün değil. Yakın çevresinin, siyasete dönmeme kararı sürerken, bunu neden yaptığı konusunda kendisini eleştirdiği konuşuluyor.

Bildiğimiz, geçtiğimiz bir yıl içerisinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile iki kez görüşen ve kendisine önerilen çalışma tekliflerini reddeden Şimşek’in, Erdoğan’dan sonra yemek yediği ikinci kişi, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan oldu. Şimşek, siyasete ve ekonomiye bakış açısından kendisine daha yakın hissettiği Babacan ve ekibine de umut vermedi.

Sonuç olarak Şimşek, yurt içi-yurt dışı şirketlere danışmanlık yapıp yılın yarısını yurt dışında geçiriyor. Durum böyleyken, Şimşek’in son karesi, Erdoğan için seçim öncesi iyi bir malzeme oldu. Hepsi bu…

YENİ YSK BAŞKANI BELLİ GİBİ
Tüm partilere aynı mesafede durması gereken YSK yönetimi, son dönemlerde ciddi bir tartışmanın parçası oldu. YSK Başkanı Muharrem Akkaya’nın giderayak, Ekrem İmamoğlu’nun henüz sonuçlanmamış mahkeme kararıyla ilgili yaptığı yorum, bardağı taşırdı.

Şimdi şubatın ilk yarısında belli olacak YSK’nin yeni yönetimi ve başkanıyla ilgili kulisler dönüyor ve başkan olarak halen YSK üyeliğini yürüten Mahmut Akgün’ün ismi konuşuluyor.

Şöyle ki; Yüksek Seçim Kurulu’nda 5 üyenin görev süresi 24 Ocak’ta doluyor. YSK Başkanı Muharrem Akkaya’nın arasında bulunduğu beş üye YSK’ya veda edecek. Bu nedenle Yargıtay 3, Danıştay 2 ismi, YSK üyesi olarak seçmek zorunda.

Buradaki ilginçlik şu:
Yasaya göre, beş üyeden birisi dahi seçilemezse, yeni üyeler görevine başlayamıyor. Beş üyenin tümü seçilene kadar, görev süresi dolan YSK başkanı ve dört üye görevini sürdürmek ve 2023 seçimlerini yönetmek zorunda kalabilir. Geçmişte, aylarca süren Yargıtay ve Danıştay seçimleri, YSK değişimini tıkamıştı.

Bu sefer sürecin uzaması beklenmiyor. Görev süresi bitmiş bir YSK yönetimiyle seçime gidilmemesi gerekiyor. Yargıtay ve Danıştay’da sürecinin uzamayacağı, seçimlerin 15 gün içinde tamamlanarak, YSK’nın yeni üyelerinin şubat ayının en geç ikinci yarısında görevlerine başlayacağı belirtiliyor.

Tabii buradaki en önemli nokta başkanın kim olacağı.

İktidar partisi, halen YSK üyeliği görevini sürdüren Mahmut Akgün’ü başkan olarak düşünüyor. Bilginize…

KARA HAREKATI BEKLEMEDE
İstiklal Caddesi’ne yapılan terör saldırısının ardından Suriye’yi de kapsayan Pençe Harekâtı’nın ikinci aşaması olarak lanse edilen kara harekâtı bir süreden beri hız kesti. Bugün-yarın diye duyurulan kara harekâtı, Rusya’nın Türkiye ile Suriye arasındaki arabuluculuğu nedeniyle askıda.

Kulislerdeki değerlendirmelere göre, seçim öncesindeki bu çıkışlar, daha faydalı bir nedenle şimdilik beklemede. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı bir araya getirme projesi öne çıktı. Seçim öncesinde gerçekleşmese bile her an olabileceği olasılığını gündemde tutmanın faydalarına yatırım yapılıyor.

Ayrıca işin uzmanları, kara harekâtı yapılabilmesi için ilerlenecek alanın temizlenmesi ve analiz edilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Bir yandan bunun yapıldığı, ilerleme hattındaki tüneller ve sığınakların güvenlik güçlerine tuzak olarak kullanılmasının önlenmesi için alan temizliği yapıldığı aktarıldı.

Anlatılanlara göre, Esad ile planlanan görüşme gerçekleşmezse, kara harekâtı yeniden gündem olabilir…

Anlayacağınız, seçim öncesi avantaj yaratma çabaları…