AKP kongrelerinde MKYK listesindeki bir isme karşı çıkmak söz konusu değildir

AKP’nin kongrelerini izlemiş biri olarak, parti içi demokrasi konusundaki dramatik durumun, özellikle AKP’li gençlere gösterilmesi gerekir. Askeri kışla düzeninde 4 saatte başlayıp biten parti kongrelerini mi, herkesin nezaket kuralları içinde hem itiraz hem de eleştiri hakkını kullandığı parti kurultayları mı? Sadece bu bile bir ay arayla yapılan iki parti kongresini kıyaslamaya yeter.

KONGRE PAKETİ

Şu an siyaset sahnesinde olmayan sağ partilerin kongreleri dahi, AKP gibi “dört saat içinde başlayıp biten, anahtar teslim kongre” yapanı yoktu. Herhalde bir de MHP’de görürsünüz bunu. Sistem şöyle işler; delegeler ve konuklar yerlerini aldıktan sonra görsel bir sunumla Cumhurbaşkanı sahneye gelir, klasik olduğu üzere izleyicilere karanfil atar, ‘neler yaptık başlıklı’ sinevizyon sunumundan sonra konuşmasını yapar, delegelere dağıtılan yeni MKYK listesi eksiksiz olarak sandıklara atılır ve kongre dağılır.

ELEŞTİRMEK MÜMKÜN MÜ?

Görev alan gazetecilerin işi 14.00 sularında biter. Toplam 4 saat. Bırakın genel başkanı ve parti yönetimini eleştirmeyi, önerilen MKYK listesindeki birine bile karşı çıkmak, yerine yenisini yazmak, söz konusu değildir. Alternatif MKYK listesi yapmak ise hayal bile edilemez. 22 yılda tek bir istisnası bile yok.

NEZAKET VE YARIŞ

Gelelim CHP kurultaylarına. Tüm sorun ve sıkıntılara rağmen bu partinin tüm kurultayları iki gün sürer. İlk gün seçim sonuçları gece yarıları alınır. Parti Meclisine sürekli itirazlar olur. Hatta karşı listeler çıkartılır. Parti Meclis listesi delinerek yönetime giren çok isim olmuştur. Yarışanlar, eleştiri hakkını kullanır itiraz eder. Hatta kurultay divanının kimlerden oluşacağı bile yarış konusudur.

GENÇLERE ÖRNEK

Kimin seçildiğinden bağımsız olarak, bunu izleyen genç bir partili, hayatının her aşamasında demokrasinin kendisine sağladığı hakları kullanabileceğine inanır. Okulda, işyerinde, arkadaş grubunda görüşlerini açık açık dile getirerek, doğru olmadığına inandığı şeylere itiraz ederek, hakkını arayarak yol alır.

NEREDE YER ALACAKSINIZ?

İşte tam da bu gerekçelerle demokrasi kültürüne sahip çıkmak şart. Genç nesillerin iki parti kongresini kıyaslayıp, nasıl bir yapının parçası olacaklarına karar vermeleri gerekir. Bu nedenle, bu kültürün sadece sol partilerde değil, sağ partilerde de gelişmesi, doğru olanın tartışılarak bulunması şarttır. Bunun yapılmadığı tek toplum biçimi diktatörlüklerdir…

VAATLERİ TAKİP EDİN

Söz gençlere örnek olmaktan açılınca, bir hatırlatma yapmak geldi aklımıza. AKP’nin genel seçimlerde gençlere yönelik vaatlerini bir kez daha anımsatmak isteriz.

Gençlere eğitiminden istihdamına, evliliğinden çocuk bakımına kadar her alanda bolca vaat sıralanmıştı;

“Kendi ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlanacak bir Aile ve Gençlik Bankası kuracağız. Yüksek öğrenimdeki gençlerimize bir defaya mahsus olmak üzere cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız. Gençlere aylık 10 GB ücretsiz internet vereceğiz. Sosyal yardımları insanlarımızın yoksulluk seviyesine düşmesini önleyecek yaklaşımla yeniden yapılandıracağız. Kendi işini kuran genç girişimcilere faizsiz kredi desteği sunacağız. Gençlerimize esnek çalışma koşulları sunacağız.” 

MÜLAKAT KANDIRMACASI

Bunlar sadece birkaçı. Yerel seçim yaklaşırken, Aile ve Gençlik Bankası yasa çalışması başladığı dile getirilse de henüz ortada bir şey yok. Cep telefonu ve internet hattı vaadi maliyeye takıldı. Ve iktidar masrafsız yapabileceği tek vaadini gerçekleştirmemek için direniyor. O da kamuda işe alımlardaki mülakat uygulaması. Belli meslekler dışında hiç de gerekli olmayan mülakat sistemi, ‘adam ayıklamanın’ Türkçesi. Niye vazgeçilmediği de ortada.

Gençler, iyi bir kıyaslama anı yaşıyor bizce…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi