NİSAN’DA RİZE DEPLASMANI..

Bu üç kelimeyi bir arada görüp tüyleri diken diken olmayan Fenerbahçe taraftarı yoktur sanırım. Film gibi gelse de bu takımın canına kastedildi 4 Nisan 2015’te. Üstünden geçen 7 seneye rağmen ne bir şüpheli var ne de soruşturmadan bir haber. İşin tuhafı başkan ve yönetimde bu işin pek peşinde koşmuyor. Akıl alır gibi değil. İşte maçın başına bu duygularla geçtim. Ne yalan söyleyim o kadar öfkeli oturdum ki televizyonun karşısına, maç umurumda bile değildi neredeyse. Belli ki bu konu yaşandığı gibi kapanacak…Belki de gerekli kamuoyu baskısını biz oluşturamadık. Gerçi memlekette ne suçlar cezasız kalıyor, belki de halk olarak kanıksadık artık, olağan geliyor bizlere.. Ne kadar acı…Bu duygularla izlediğim maçtan ne anladım pek bilmiyorum ama Arda'yı izlemek insana gerçekten çok keyif veriyor. Bu takımı ölmüş vaziyetten alıp buralara getiren Kartal'a da teşekkür etmek lazım. Ali Koç geldiğinden beri sanırım taraftarın en mutlu olduğu dönemdeyiz. Gerçi Başkan hiçbir başarısızlığının bedelini ödemedi ama İsmail Kartal bir süreliğine de olsa tepkileri yatıştırdı. Tüm taraftarların aklında aynı soru var, Kartal bu performansı baskı altında da gösterebilir mi? Sonuçta hem Avrupa’dan hem de Türkiye kupasından elenirken kendisi vardı takımın başında. O döneme adaptasyon süreci diyenler de olabilir tabi. Karar vermek çok zor, seneye tamam mı devam mı ama, emin olduğum bir şey var İsmail Kartal'a teşekkür borçluyuz. Hem bu zor dönemde elini taşını altına koydu hem de çok başarılı oldu. Bu arada şu Özil işini de bir an önce bitirip, gündemden düşürmek lazım. Özil'in bence bu takımda yeri yok, dünya devi de olsa uyum bozuyor egosuyla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İbrahim Can Arşivi