IRKÇILIK MÜCADELESİNİN NEFERİ BİR EFSANE YAŞAMA VEDA ETTİ: SIDNEY POITIER

Amerikan sinemasının ilk siyahi starı Sidney Poitier, geçen hafta yaşama veda etti. Büyük oyuncunun ölümü ülkemizde belli medya organları dışında çok yankı bulmadı. Aslında Poitier,  20. Yüzyılın sanatı olan sinemanın ve bu sanatın en güçlü temsilcilerinden birisi olan ABD’nin önemli oyuncularından biriydi. Poitier, aynı zamanda bir ara bizde meşhur olan bir tanımlama ile Amerika’nın “bağırsaklarını boşaltmasında” önemi olan filmlerde oynamıştı.

Amerika’nın Florida eyaletinde Miami’de doğan Poitier’in çocukluğu Bahama köyü Cat Island ve  Nassau’da domates üreticileri arasında geçti. Poitier'in babası Reginald James Poitier de, gezici bir domates satıcısıydı. Sidney, 10 yaşına geldiğinde ailesiyle birlikte gittiği Nassau'da Kiliseyle tanıştı. Poitier, 16 yaşında New York'a taşındı, bulaşıkçılık gibi sıradan işlerde çalıştı.

Amerikan sinemasının ilk siyahi starı Sidney Poitier, geçen hafta yaşama veda etti. Büyük oyuncunun ölümü ülkemizde belli medya organları dışında çok yankı bulmadı. Aslında Poitier,  20. Yüzyılın sanatı olan sinemanın ve bu sanatın en güçlü temsilcilerinden birisi olan ABD’nin önemli oyuncularından biriydi. Poitier, aynı zamanda bir ara bizde meşhur olan bir tanımlama ile Amerika’nın “bağırsaklarını boşaltmasında” önemi olan filmlerde oynamıştı.

1946’da Broadway’de tümü zencin oyuncularla bir “Lysistrata”*, ardından “Anna Lucasta”* ile dikkat çeken sanatçı, ilk kez 1950 yılında, Joseph Mankiewichz’in zamanı için çok ilerici, ırkçılık karşıtı polemikçi filmi No Way Out - Can Düşmanın (1957) ile perdeye geçti... O bir siyahi oyuncu olarak oynadığı pek çok önemli filmle, Amerika’nın geçmişinden günümüze en büyük defosu olan ırkçılığın aşılmasında önemli bir figür olmuştu.

“Rüzgar Gibi Geçti” (Gone With The Wind-1939) filminin oyuncusu ve ilk “Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar Ödülü” alan Hattie McDaniel’den sonra, Amerikan Sinema Sanatları ve  Bilimleri Akademisi’nin verdiği ve yaygın olarak bilinen ismiyle Oscar ödüllerinde, Amerika’da siyahi düşmanlığının ve ırkçılığın devam ettiği; siyahilerin ayakkabı boyacısı, şöför,  tren kondüktörü, hizmetçi gibi rollerde oynadığı yıllarda Sidney Poitier bir kırılma noktası yarattı, “Lilies of The Field” (1963) filmiyle  En İyi Erkek Oyuncu Dalında Oscar alan ilk siyahi oyuncu, star oldu.

Bir gurup Alman rahibeye İngilizce öğreten ve onların Shapel’ini inşa etmelerine yardımcı olan genç bir adamın öyküsünü anlatan bu film çok önemli olmasa da, Poitier’in ırkçılık karşıtı önemli filmlerinden Stanley Kramer’in yönettiği “Kader Bağlayınca (The Defiant Ones-1958), “Gecenin Sıcağında” (In The Heat of Night-1967), gene Stanley Kramer imzalı “Beklenmeyen Misafir” (Guest Who’s Coming To Dinner-1967) gibi filmlerle birlikte Poitier’in, Amerikan sinemasında da siyahilere yönelik ön yargıların kırılmasında ve Martin Luther King’in ırkçılık karşısında verdiği mücadelede, sanat aracılığıyla katkıda bulunduğu yapıtlardı. Ayrıca gene aynı yıl  Londra’da bir okuldaki disiplinsiz ve belalı bir sınıfın öğrencileriyle, öğretmenleri arasındaki sevgi nefret ilişkisini anlatan ve bir klasiğe dönüşen “Sevgilim Öğretmenim” (To Sır With Love- 1967) isimli filmde oynadı.

Poitier, 1974'te İngiltere Kraliçesi 2’nci Elizabeth tarafından şövalye ilan edildi, Bahama'nın Japonya büyükelçisi ve UNESCO elçisi olarak da görev yaptı. Ayrıca 1994'ten 2003'e kadar Walt Disney şirketinin yönetim kurulunda yer aldı. 2009 yılında, Poitier, Barack Obama tarafından ABD’nin en üst düzey ödülü olan Başkanlık Özgürlük Madalyası’na layık görüldü.

Sidney Poitier, 50’den fazla filmde oyunculuk, 9 filmde yönetmenlik yaptı. Ayrıca 1 filmin yapımcılığını ve 1 filmin de senaryo yazarlığını yapan Sidney Poitier, iki kez evlendi ve altı çocuğu oldu. Amerikan sinemasının bu efsane oyuncusu, aynı zamanda Hollywood’un en saygın oyuncularından biriydi. 1992 yılında Amerikan Film Enstitüsü tarafından Ömür Boyu Başarı Ödülü verilen ilk siyahi sanatçı ve 2002’de Oscar Onur Ödülü alan Poitier, 6 Ocak 2022'de Los Angeles'ta 94 yaşında yaşama veda etti.

  • (Aristofenes tarafından MÖ 411 yılında yazılmış oyunun 1946 yapımı Broadway uyarlaması)
  • (1948 yapımı Broadway oyunu)

KAYNAKLAR:

Atilla Dorsay, 100 Yılın 150 Oyuncusu, Remzi Kitabevi, 1999.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bülent Vardar Arşivi