Tolga Balcı
2 asker aşırı sıcakta spora çıkarıldıkları için mi öldü? Görevli komutanlara ne olacak?
Dün akşam saatlerinde İskenderun’da Deniz Er Eğitim Alayı’nda görev yapan 10 askerin zehirlendiklerine yönelik iddialar gündeme çok hızlı ve tartışmalı bir şekilde düştü. Eskişehir’deki orman yangınında kaybedilen 10 işçi, mağarada arama tarama işlemi yaparken hayatını kaybeden 12 askerin ardından bu durumun yaşanması kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.
Askerlerin İskenderun Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığına ilişkin görüntülerden sonra gıda zehirlenmesi iddiaları havada uçuşurken alayda yemeklerin içerde aşçılar tarafından yapıldığı bilgisine ulaştım. Sadece malzemeler dışardan ihale usulü ile temin ediliyormuş.
Türkiye burası elbette bu ihtimal gerçek olabilirdi ancak yemeklerin dışardan taşeron bir şirket üzerinden temin edilmemiş olması hatırı sayılır bir şekilde gıda zehirlenmesi ihtimalini azalttı.
Yaşanan olay sonrası aynı anlarda hastaneye kaldırılan 2 askerin acı haberi sosyal medyaya düşünce Milli Savunma Bakanlığı’nın nasıl bir açıklama yapacağını beklemeye koyulduk.
Milli Savunma Bakanlığı hayatını kaybeden askerlerin otopsi raporları ile birlikte bir açıklama yayınladı. Gıda zehirlenmesi iddialarını yalanlayan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“25 Temmuz 2025 tarihinde; İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığında temel askerlik eğitiminde bulunan yedi silah arkadaşımızın; yüksek ateş şikayeti ile tedavilerine Birinci Basamak Muayene Merkezinde başlanmış, müteakiben hastaneye sevk edilmişlerdir. Ancak hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen, kahraman silah arkadaşlarımız muhafız er Hayrullah Halit Karaman ve ikmal er Semih Erdoğan kurtarılamayarak şehit olmuşlardır. İlk otopsi raporunda ölüm nedenlerinin aşırı sıvı kaybına (dehidrasyon) bağlı kandaki sodyum düzeyinin sebep olduğu çoklu organ yetmezliği olduğu tespiti yapılmıştır. Hastanede tedavileri devam eden beş silah arkadaşımızın genel sağlık durumları iyidir. Konu ile ilgili idari tahkikat başlatılmıştır.
Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, tedavileri devam eden silah arkadaşlarımıza da acil şifalar dileriz."
MSB: İskenderun'da iki asker sıcak ve aşırı sıvı kaybından şehit oldu
Bu açıklama ile birlikte yine dün gece saatlerinde sosyal medyada yayılan ikinci bir iddia ise askerlerin öğlen sıcağında eğitim için spora çıkarıldığı ve sonrasında rahatsızlandığı yönündeydi.
MSB’nin bu açıklaması sonrası bu ihtimal kuvvetlenmiş oldu. Otopsi raporunda belirtilen aşırı sıvı kaybı nedeniyle yaşanan çoklu organ yetmezliği teşhisi çok önemli.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü olayın yaşandığı 25 Temmuz günü için Hatay ve İskenderun hakkında aşırı sıcaklık uyarısı yapmıştı. 30 dereceyi aşan sıcaklarlar öğle saatlerinde 40 dereceden fazla hissedileceği uyarısına rağmen böylesi bir ihmale neden açan görevli komutanlar hakkında ne yapılacağı konusunda bir açıklama yok.
MSB olayla ilgili tahkikat başlattığını açıklasa da henüz somut bir adım atılmış değil.
Eski asker Üçok: Askerde konsantrasyon kaybı var
Emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok ise böylesi durumlarda askerin eğitime çıkarılmaması gerektiğini sıvı kaybının önlenmesi için askerle ayran verildiğini belirtti. "30 derecenin üstünde askerler eğitime çıkartılmamalı hele hele İskenderun gibi yerlerde" ifadelerini kullanan Üçok özellikle 15 Temmuz sonrası yaşanan değişimde bazı subayların boşluklar doldurulsun çabasıyla hızlandırılmış eğitim aldığını son zamanlarda yaşanılan olaylarda bunun etkili olabileceğini ifade etti. Üçok, yaşanılan olayda yetkisi olan komutanlar hakkında inceleme başlatılması gerektiğini son dönemde orduda konsantrasyon kaybının yaşandığını aktardı.
Üçok'un söyledikleri üzerine; Komutanlar yeteri kadar tecrübeli ve eğitimli mi? Askerler 30 dereceyi aşan bu sıcaklarda eğitime çıkarıldı mı? Çıkarıldıysa sıvı takviyesi yapıldı mı? Hakkında inceleme başlatılan komutanlar kimler? Hangi önleyici tedbirler alındı? gibi sorular ortada duruyor.
Yaşanılan durumdan sonra muhalefet de tepki göstermeye başladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Hayrullah Halit Karaman ve Semih Erdoğan… 20 yaşında, hayatlarının baharında, bu ülkenin yoksul ailelerinin çocuklarıydılar. Bedelli askerlik yapma imkânı olmayan, kısa süreli de olsa askerlik görevlerini yerine getirmek üzere Türk Silahlı Kuvvetleri'ne emanet edilmişlerdi. Devlete, millete emanettiler! Onlara gözümüz gibi bakmamız gerekiyordu! Üstlerine titrememiz gerekiyordu! Ama bu çocuklar susuz kaldılar, sodyum dengesizliği nedeniyle çoklu organ yetmezliğinden hayatlarını kaybettiler! Kabul edemiyorum, hiç kimse kabul etmemeli! Bu bir ihmal değilse, vicdansızlıktır ve kasıttır! Bu evlatlarımızın ölümüne sebep olanlar kimse; bu ihmale göz yumanlar kimse; komutanından sağlık personeline, denetlemekle görevli kim varsa, hepsi yargılanmalı, en ağır cezayı almalı ve ordudan derhal ihraç edilmelidir. Ben bir milletvekili olarak bu sürecin takipçisi olacağım. Bu çocukların hesabını sormadan, bu işin peşini bırakmayacağım"
Askerliğini yapmış kişilerin kışlada yaşadığı absürt hikayelerin anlatımı bu topraklarda meşhurdur. Herkesin etrafında vardır bu tarz hikayeler anlatan insanlar. Komutanların mantıksız istekleri, erlere uygulanan şiddet ve askerler arasında yaşanan kavgalar… Bunun tam tersi olduğunu söyleyen eskinin katı uygulamalarının kalmadığını iddia eden ve bir dönemin kapandığı ifade eden kişi sayısı da az değil.
Bedelli parasını karşılayamayan yoksul ailelerin çocukları bu zorunlu görevi yapmak zorunda kaldığı bir ortamda şu yaşanılan duruma bakılırsa eskinin tuhaf uygulamaları hala devam ediyor. Tüm uyarılara rağmen o askerler spora çıkarıldıysa ve yaşanan facia bu yüzden olduysa konuşacak daha çok şeyimiz var.
Türkiye yeni bir sürece girerken anlaşılan ordunun da bu süreçte kendini yenilemesi gerekecek. Artık bu tarz uygulamalara da dur denmeli.
PKK ile yürütülen sürece ilişkin iktidar asker ölümlerinin son bulacağını, anaların ağlamayacağını ifade etse de son 1 ayda 14 askerin hayatını ihmaller yüzünden kaybetmesi tartışılması gereken bir konu.