Son 2 senedir birtakım güçlerin desteğiyle şampiyon olan rakibimiz ve hocası söylemesi üzücü ama her adil oyunda dökülüyor. Bakın rakamlar yanılmaz. Galatasaray, Avrupa’da son 30 maçında 11 kırmızı ve 43 sarı kart görürken, içerde ligde sadece 1 kırmızı ve 13 sarı kart gördü. Bunlar benim fikrim veya duygum değil, gerçek rakamlar. Avrupa’da son 20 maçında sadece 5 galibiyet aldı Avrupa Fatihleri, kendi liginde ise 2024 başından beri sadece 5 maçta puan kaybetti. Şimdi bunu “hocaları iyi” diye mi açıklayacağız? Öyleyse niye aynı hoca, niye fark yiyor Avrupa’da? Cevap basit, kendilerine çalışan bir yapının desteğiyle galibiyetler alıp iyi olduklarını iddia eden bir camia ile karşı karşıyayız. Sizi taşıyan yapı olmayınca, cezaların hepsini Adana maçından önce çektiğiniz gibi, ayarlama yapamıyor, Avrupa’da farkı yeyip oturuyorsunuz. Ondan sonra da Hocanız, soru soran gazetecilere akreditasyon sormaya, fırça atmaya başlıyor. Ayıp değil mi, senin işin mi? Devre arasında hakeme 'easy penalty' diye bağırıyor Buruk. O burada rahatça tehdit ettiğiniz hakemlerden değil ki, boşa bağırıyorsunuz. Zaten bir parçacık futbol bilen bir insan o pozisyona “Easy, kolay penaltı” diyemez. Ama işte alışırsan hileli zarlara hayat böyle şaşırtır seni.
Hakem demişken bizim maça neden Ali Şansalan’ı verdiler, anlamadık. Unutmadık yaptığı kötülükleri. İçimden geçenleri yazamayacağım çünkü Şansalan’ın avukatları vasıtasıyla kendisine hakaret ettikleri gerekçesiyle 3400 kişiye dava açtığını duymayan yok. Uzlaşma bedeli 25-30 bin, Allah ne verdiyse diyorlar. Keşke birileri bu iddiaları araştırsa da, biz de öğrensek doğru mu? Sahi bu atadan dededen Galatasaraylı olmakla övünen Hakem Küçük’ü niye beylerin maçına verdiler, onu da anlamadık? Ürktükleri bir şey mi var?.. Yoksa “'easy penalty” kendileri mi istiyor?