
Emre Alkin
Revizyon öncelik idi, şart oldu, şimdiyse hayat memat meselesi
Merkez Bankası'nın 4 Temmuz ile biten haftada döviz rezervlerini artırdığını görüyoruz. Ancak hafta başı 40 TL'ye yükselirken dolara ne kadar müdahale edildiğini bu hafta öğreneceğiz. Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan'ın cumartesi yaptığı konuşma da merak konusu oldu. Hangi yatırımcı ile konuşsam tedirginlik yaşadığını ifade ediyordu. Barış işe ilgili mesajlar piyasaların tedirginliğini giderdi. Ülkemiz için hayırlı uğurlu olsun.
Şimdi ana meseleye geçelim: Uygulanan ekonomik programla alakalı olarak bazı revizyonlar gerekiyor. Ancak, şu anki siyasi ortamda söz konusu revizyonların hangi mecra üzerinden ulaştıracağı meçhul. Hiçbir ekonomist, bankacı veya iş insanı şu an itibariyle uygulanan reçetenin yanında değil. Herkes "inşallah daha beter olmaz" şeklinde yaklaşıyor. Ekonomi yönetimi iyiden iyiye içine kapandı. Merkez Bankası bloğundan da aynı şekilde gerçeklerle mesafeli matematiksel raporlar yayınlanıyor. Söz konusu rapor ve yazıların bilimsel süzgeçten geçip geçmediği konusunu meslektaşlarıma bırakıyorum.
Bu gelişmeler çerçevesinde makro-mikro ekonomi, çalışma ekonomisi, istatistik, sosyal siyaset, lojistik ve ticaret gibi konularda uzman olan bağımsız isimlerle beraber ivedilikle bir raporun hazırlanıp Külliyeye sunulması gerekiyor. Ancak, Kızılcahamam toplantıları sona erip, beklenen bakan değişimlerinden sonra bunun yapılması daha mantıklı olacak gibi gözüküyordu. Talepte bulunanlara bu şekilde telkinde bulundum. Büyüklerimiz "toz dumanda ferman okunmaz" der. Siyasi rüzgarlar sert eserken söz konusu raporlar gündemin içinde heba olacaktı.
YATIRIMCILAR SIĞINAK YAPTIRIYOR
Aslına bakılırsa küresel siyasetteki gelişmeler de ekonomiyi gölgede bırakıyor. Trump'ın tam olarak ne zaman söylediği bilinmeyen "Ukrayna'yı işgal ederlerse Moskova'yı bombalarım" sözü gerginliğin boyutunu farklı bir seviyeye çıkardı. Belki de tecrübeli yatırımcıların varlıklarını satarak nakde geçmelerinin sebebi, geleceğin iyice belirsizleşmesi. Akıllı insanlar "next big thing" yani gelecekteki öncelikli işin, meselenin, yatırımın ne olduğunu bulmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bir süre parayı istiflemek onları rahatsız edecek. Birçok yatırımcının dünyanın farklı yerlerinde kendilerine sığınak yaptırdığı da biliniyor. Bir süreliğine tecrit edilmiş bir yaşamdan sonra, neye sahip olmayı düşünerek aynı güce sahip şekilde geri dönecekleri konusundaki fikirlerini ben de merak ediyorum. Herkese iyi haftalar diliyorum…