Yüksek büyümenin analizi...

Büyüme rakamları açıklandı ve malumlarınız olduğu üzere oldukça yüksek çıktı. Rakamlar açıklanmadan önce meslektaşlarımızla beklentiler üzerine sohbet ederken şöyle bir aritmetik hesabı yapmıştık:
"Birinci çeyrek % 7 geldi, ikinci çeyrek % 25 gelse ve sonraki çeyreklerde de % 5 ve % 4 gerçekleşse, kabaca % 10 civarında bir büyüme ile yılı bitiririz."
Açıkçası ben herkesin iyimser olduğu yerde "temkinli" ve herkesin kötümser olduğu yerde de "temkinli iyimser" olduğum için bu görüşe bilerek katılmadım. Merkez Bankası'nın sürekli olarak cari fazla vereceğimizi söylemesi, dış talebe vurgu yapması 3. ve 4. çeyrekler için baz etkisine rağmen yüksek büyüme beklentilerini törpülememe yol açıyor. Hal böyleyken:
İlk çeyrek % 7, son açıklanan ikinci çeyrek büyümesi olan % 21,7 üzerine, 3. çeyrekte % 4 ve son çeyrekte % 2-3 civarında bir büyüme gerçekleşmesi ihtimali var. Bu durumda yine büyüme hızı % 8,5-9.0 civarında olabilir. Ancak, son iki çeyrekteki yavaşlama ve gelecek yıl iki çeyrekteki yüksek baz etkisi sebebiyle büyüme oranları hızla düşecek gibi gözüküyor. Yine de gelecek yılı % 5 civarında tamamlayabiliriz ki, yara sarmak için fırsat yaratabilir. Elbette bir erken seçim yaşamazsak.
"Yüksek enflasyon ve yüksek faizi büyümeyle bertaraf edemeyiz…"
Bundan başka son açıklanan rakamın ve yılın devamında büyüme beklentilerinin yüksek olması, Merkez Bankası'na faiz indirmek için sebep yaratmıyor. Eğer bir yandan "Bu yıl % 10 büyüyeceğiz" deyip diğer taraftan faiz düşürmeye kalkılırsa, döviz kurlarının yükselişine davetiye çıkarırız. Geçiş etkisi sebebiyle enflasyon da yükselir. Bu sefer ekonomik parametrelerin tamamen raydan çıkmasına sebep olabiliriz.
Şu ana kadar yaşanan maliyet enflasyonunun üzerine bir talep enflasyonu yaşarsak, bunun mutlaka ciddi bir faturası olacak. Yüksek faizi yüksek enflasyon ile "etkisiz" hale getirmek iyi bir fikir değil. Büyümenin sağlıklı olabilmesi için, enflasyon ve faiz etkileşimindeki gerçekleri kabul etmemiz gerekiyor.
Son olarak “hanehalkı tüketimi” ve ihracatın büyük katkısıyla gerçekleşen büyümede en çok payı alan “sanayi ve hizmetler” olmuş. Ancak geçen yılın baz etkisi arındırıldığında, benim öngörülerime yakın bir patika oluşabilme ihtimali arttı diye düşüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi