Şok bir puan kaybıyla yine sosyal medyada, Youtube’da falan futbol alimleri İsmail Kartal'ın yanlışlarını, nerede ne yapması gerektiğini takır takır sıralıyor, Hocayı ipe çekiyor. Ne hikmetse, bu arkadaşlar Fenerbahçeli gözükseler de gözlerinden alev fışkırarak “Fenerbahçe puan kaybetsin de ben İsmail Kartal'ı bir güzel eleştireyim” diye bekliyor. Bir önceki hafta söylediklerini lapır lapır yutmakta, tükürdüklerini yalamakta bir beis görmeyen arkadaşlar, skora göre yorum yapma işini çok iyi beceriyor.

Geçmişe dönük, maç bittikten sonra yorum yapmak ne kolay. Dün akşamki puan kaybında İsmail Kartal'ın hataları da vardır ama, 2.76 gol beklentisi yaratıp, tek gol atabilen oyuncuların hiç mi hatası yok ? Çok kolay geçebilecek bir maçta, pozisyonları bol bol harcayıp sonrasında bu maçı buralara getiren, son dakikalarda bile pozisyonları maç bitmeyecekmiş gibi harcayan oyunculara hiç mi laf etmeyeceğiz? Dün akşam, İsmail Hoca panikle değil öfkeyle değişiklikler yaptı ikisini karıştırmamak lazım. Yaptığı doğru muydu tartışılır, ama panik değildi, bu kadar gol kaçıran oyunculara öfkeliydi.

Eğer son dakikalardaki pozisyonlardan biri girseydi, İsmail Kartal'a bu kadar laf eden "yorumcular", utanmadan şöyle iyi böyle iyi hoca demeye devam edeceklerdi. Sözün özü, dün akşamki maç en hafif tabirle taraftarlar için çok kalp kırıcıydı. Lakin, ortada kaybedilmiş bir şey yok. Hala lideriz, hatta puan farkının 2 ya da 0 olması da bir şey değiştirmiyor. Ama internete baksanız sanki lig bitti, şampiyonluk gitti.

Enseyi bu kadar karartmanın bir manası yok, bu takımı buralara getiren Hocaya, oyunculara birazcık güvenin. Hem nereden bileceğiz, belki de bu kaybedilen 2 puan hem oyuncuların hem de taraftarın rehavete kapılmasını önleyerek bizi şampiyon yapacak. Sakin olup, önümüzdeki maçlara bakacağız. Bu sene bu takım şampiyon olacak! Siz o "yorumculara" bakmayın.