Her ne kadar uzatma dakikalarında bulduğu golden dolayı sevinen Fenerbahçeliler olsa da Fenerbahçe’nin mutlak kazanması gereken, Galatasaray’a beraberliğin de yaradığı kritik bir derbi izledik dün gece.
1-1’lik skorla liderliğini koruyan Galatasaray, puan kaybetme ihtimali en yüksek ve kendisi için en zorlu geçecek deplasmandan 1 puan ile döndü.
Yenilmesi durumunda liderliği kaybedecek, psikolojik üstünlüğü Fenerbahçe’ye kaptıracaktı.
Bek rotasyonu Jakobs, Eren Elmalı, Singo, Kaan Ayhan ve Sallai’den oluşan Galatasaray’da bu oyuncuların tamamı yoktu!
Diğer oyuncuların sakatlık durumları da belirsizliğini koruyunca, 4-5 farklı taktiksel diziliş ve format çalışmak zorunda kalmıştı Galatasaray.
Tüm bu belirsizlik içerisinde 3’lü savunma oynamayı tercih etti Okan Hoca.
Lemina’yı stoperlerin arasına sokarak Davinson Sanchez’i sağ çizgiye yakın oynattı.
Doğrudan üretkenlik hedeflenmese de oyun kontrolünü ele alan bir dizilişi tercih etti Galatasaray.
Bunu da başardı aslında.
Zaten ürkek oynayan Fenerbahçe, ilk yarıda Galatasaray kalesine isabetli şut dahi atamadı.
Gerçi Galatasaray da tek isabetli şutunda rakibe çarpan top ile golü bulmuştu.
Her ne kadar alınan skor Galatasaray’a yarasa da Okan Buruk’un bence iki temel hatası vardı.
Davinson-Abdülkerim tandemini bozmak yerine sağ bekte Lemina’ya şans verebilirdi.
Bu ilk hataydı!
U.S Gilloise maçındaki hatasını tekrarlayarak Allah ne verdiyse sahaya sürmüştü Okan Hoca.
Maçta hamle şansı yoktu.
Bu da ikinci hata!
Nitekim uzatma dakikalarında Jhon Duran’ın attığı golde rakibini kontrol edemeyen isim oyuna sonradan alınan Arda Ünyay’dı!
Ancak Okan Hocanın hatalarından daha yoğun hata yapan isim Tedesco’ydu.
Jhon Duran, Fred ve Oğuz Aydın gibi isimler yedek bırakılmamalıydı bence.
Hamle oyuncusu olarak düşünülmüş olabilir oyuncular ancak en az bir tanesi ilk 11’de olmalıydı.
Fenerbahçe ev sahibi olması itibari ile taraftarının desteğiyle daha dominant oynayabilirdi.
Galatasaray’ı her zaman bu şekilde yakalayamazsınız.
Önemli bir fırsatı tepti belki de Fenerbahçe.
Her iki takımın da bizlere konuşulacak argüman üretemediğini söyleyebiliriz aslında.
Maçta iki takımdan daha çok, konuşulmayı hak eden isim ise hakem Yasin Kol’du.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun torpilli hakemi Yasin Kol, bariz hakemlik pozisyonlarının olmadığı bir maçta dahi oyunun önüne geçmeyi başardı.
Verdiği-vermediği fauller, verdiği ve vermediği kartlar evlere şenlikti!
Bağımsız ve tarafsız bir gözlemci izlese muhtemelen amatör lige yönlendirir arkadaşı ama kendisi göz göre göre Süper Lig’in en kritik maçlarına atanıyor!
Türk futbolu bu şekilde yönetilemez, bu şekilde yönetilmemeli!
Galatasaray her ne kadar gecenin kazananı olsa da 4 gün sonra evinde Samsunspor’u ağırlayıp, salı günü de Monaco deplasmanına gidecek.
Galatasaray için sezonun en önemli maçlarından birisi çünkü Galatasaray Monaco’yu yenerse Şampiyonlar Ligi’nde ilk 24’e kalmayı garantileyecek.
Eldeki kadro birkaç sakatlıkta error veriyor!
Ara transfer döneminde çok önemli iki veya üç transfer yapmaz ise Şampiyonlar Ligi’nde de Süper Lig’de de korkulu rüyalar görebilir!
Planlama ve genel değerlendirme bu şekilde yapılmalı…
