10 Ekim’in yıl dönümü: Hizbullah Santa Maria saldırısında tutuklanan IŞİD’li ile sempozyum düzenliyor

İstanbul’da IŞİD tarafından Sarıyer’de bulunan Santa Maria Klisesi’ne 28 Ocak 2024 tarihinde Pazar ayininde bir saldırı olmuş ve saldıra bir yurttaş hayatını kaybetmişti.

Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 30 adrese eş zamanlı operasyon düzenleyen ekipler, 51 şüpheliyi gözaltına almıştı. Şüphelilerden olayla bağlantısı olmadığı belirlenen bazıları işlemlerinin ardından sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezine teslim edilmişti.

İddianamede, saldırıyı gerçekleştiren tutuklu şüpheliler David Tanduev ile Amirjon Kholiqov ve bu şüphelilerle bağlantılı oldukları tespit edilen Edelkhan Inazhaev ve eşi Zharaidat Esmurzieva'nın "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", DEAŞ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak", "tasarlayarak kasten öldürme", 11 kişiye karşı "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" ve "ateşli silah ve mermi bulundurmak" suçlarından toplam 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 218 yıl 7'şer aydan 349 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Şüphelilerden 18'inin ise sadece DEAŞ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisleri istendi.

Buraya kadar her şey beklenildiği gibi. Yargılamanın ilk ayağında bazı tutuklamalar yaşandı. Faillere ve ilişki ağlarına bakıldığında Türkiye’deki IŞİD yapılanmasının Suriye’deki Doğu Türkistan kökenlilerle ilişkisi olduğu ortaya çıkmıştı.

aydinlik2-jsce.webp
Hidayetullah Oğuzhan ve Mahmud Muhammed

Saldırıyı yapan IŞİD’lilerin, Türkiye’de faaliyet gösteren Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Başkanı Hidayetullah Oğuzhan’ın ekibinden olduğu iddia edilmişti. Soruşturmaya göre saldırganların saldırı öncesi kullandığı araçlardan biri Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin yönetim kurulu üyesi Mahmud Muhammed’e ait olduğu ortaya çıkmıştı. Bu haberle birlikte derneğin faaliyetleri de gazeteciler tarafından incelendi ve iktidarla yakın ilişkileri olduğu ortaya çıktı. Hatta dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bile ziyaret etmişti.

dogu-turkistanda-islami-cagristiran-her-sey-terorle-yaftalaniyor2c.jpg
Kilise saldırganının aracını kullandığı Muhammed Mahmut

Muhammed Mahmut’ta soruşturma çerçevesinde tutuklandı. Mahkemeye gönderilen sevk yazısında Muhammed Mahmut’un Türkiye’nin terör örgütü olarak tanımladığı Türkistan İslam Partisi üyesi olduğu belirtildi.

Muhammed Mahmut ABD Dışişleri Bakanlığına bağlı Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosunun kayıtlarına göre Muhammed, Çin'in Sinciang eyaletinin başkenti Urumçi'de “tanınmış ve etkili bir imam”. Muhammed’in Urumçi’den Suriye’ye hangi tarihte geldiğini henüz bilmiyoruz ama Suriye’deki faaliyetlerinin Çin ve Suriye hükümeti nezdinde rahatsızlık yarattığı raporlarda görülüyor. İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu’nun 2010 yılında yayımlanan 2009 İnsan Hakları Uygulamaları Ülke Raporu’nun Suriye başlıklı bölümünde, Muhammed’in “İslami araştırmalar için Suriye’de olduğu” belirtiliyor. Ayrıca Muhammed’in Suriye’de gözaltına alındığı daha sonra Türkiye’ye geçtiği belirtiliyor.

Muhammed bu arada Türkiye vatandaşlığı aldığı da iddialar arasında.

Peki ne oldu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Muhammed’e “Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme, DEAŞ Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Tasarlayarak Kasten Öldürme , Tasarlayarak Kasten Öldürmeye Teşebbüs” suçlamaları yöneltilmişti. Savcılık iddianamesine göre Muhammed’in IŞİD hükümlüleri ve IŞİD üyeleri ile para transferi olduğu vurgulanmıştı.

Muhammed’i H.K.G. davasında Yusuf Ziya Gümüşel’i savunan avukat savundu.

Yargılamalar sonucu IŞİD’e üyelik ve yardım yataklıktan tutuklanan Muhammed 2025’in Ocak ayında serbest bırakıldı.

Muhammed şu sıralar Doğu Türkistan Alimler Birliği'nde yönetici. Bu birliğin de iktidarla arası sıkı fıkı. İstanbul Valisi Davut Gül'e ziyaret etmişlikleri var.

539221743-1354210166511678-8454999315168502945-n.jpg

Hizbullah ile sempozyum

10 Ekim Gar Katliamı’nın 10. Yıldönümünde Hizbullah’ın kurucularının kurduğu İttihadul Ulema olarak adlandırılan Alimler ve Medreseler Birliği tarafından Diyarbakır’da düzenlenen Alimler buluşmasında konuşmacı olarak yer aldı.

Konferans 11-12 Ekim tarihleri arasında “İslami kimliğimiz üzerine kurgulanan ideolojik girişimler” başlığı altında yapılacak.

Alimler ve Medreseler Birliği’nin kurucusu ise Hizbullah’ın lideri Veli Gümüş’ten sonra Türkiye liderliğine getirilen Mehmet Beşir Varol var.

Kendisini Molla Muhammed Beşir Varol olarak tanıtan bu kişi mahkemelere göre 2000 yılında Beykoz’daki baskında öldürülen Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun yerine örgütün başına geçen isim.

Ayrıca örgütün bir dönem İran kolunu yöneten Enver Kılıçaslan da konuşmacılar arasında. Konuşmacılar arasında TRT’de program yapınca geçmişi kamuoyu tarafından öğrenilen Hizbullah sorumlusu Abdülkudüs Yalçın da var. Konuşmacılar arasında HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da bulunuyor.

g22knrkxsaarf4p-1.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
Tolga Balcı Arşivi