Şampiyon Galatasaray Ege’nin incisi İzmir’deydi. İzmir’in 14 Haziran 1925 tarihinde, vapur iskelesi yanındaki Mez Gazinosu'nda toplanan Göztepe semtinin ileri gelenleri tarafından kurulan, Türkiye’ye Avrupa’da ilk başarıyı getiren, Avrupa'da en başarılı olan 3. Türk takımı olma özelliğini hâlen koruyan, 100 yıllık çınarı Göztepe’nin misafiriydi.
Uzun yıllar inişli çıkışlı bir grafik çizen Göztepe şirketleşme süreci sonrasında Süper Lig’de kalıcı bir takım haline geldi. Mehmet Sepil, takımın %70’ini de Southampton’un sahibi Sport Republic şirketine sattı. Artık profesyonel bir ekip Göztepe.
Çok büyük yatırım ve transferler olacağını düşündüğümüz Göztepe, bu şirket ortaklığına rağmen transfere sadece 4,5 Milyon Euro para harcadı. Şirketin ve %30’luk pay sahibi olan Mehmet Sepil’in uzun vadede neler düşündüğünü ve neler yapabileceğini zamanla göreceğiz ancak Göztepe’nin inişli çıkışlı bir grafik sergilemeyeceğini, borç harç içerisinde olmayacağını söyleyebiliriz. Asırlık çınarın artık olağanüstü bir stadyumu da var. Türk futbolunun ihtiyacı olan bir kimliğe büründü diyebiliriz Göztepe için.
Galatasaray’a gelecek olursak, şampiyon apoletiyle konuk olduğu İzmir’e 6 önemli futbolcusunu götürmemişti. Herkes genç oyuncuların süre alabileceğini düşünüyordu ama benim “genç oyuncu takıntısı” olduğunu düşündüğüm Okan Buruk ile ilgili endişelerim vardı.
Endişelerimi haklı çıkardı Okan Hoca. Hiçbir şekilde Galatasaray seviyesinde olmayan ve o seviyeye çıkması imkansız olan ne kadar futbolcu varsa sahaya sürmüştü.
Frankowski, Cuesta, Berkan Kutlu, Kerem Demirbay, Ahmed Kutucu…
Amaç ne? Maksat ne?
Çözmek imkansız!
“Satış ihtimali” dersen; Hiçbir kulüp sezon boyunca ilk 11’e girememiş bir oyuncuyu 2 maçlık performansı ile transfer etmez!
“Yeni sezona hazırlamak” maksatlı dersen; Şampiyonlar Liginde mutlak başarının düşünüldüğü bir takımda bu isimleri kadroda düşünmek bile takıma ihanet!
Okan Hocayı anlamak (özelikle genç oyuncular konusundaki tutumunu anlamak) mümkün değil! Eğer varsa bir amacı çıksın anlatsın, şahsen ben anlamıyor ve anlamlandıramıyorum!
Sahaya sürülen kadro Süper Lig’de anca Göztepe ile kafa kafaya oynar! Nitekim de öyle oldu. Kafa kafaya bir maçtı. Top bir o sahada bir bu sahadaydı. Göztepe 5, Galatasaray 3 isabetli şut attı. Göztepe şanssız, Galatasaray şanslıydı.
Kaan Ayhan -Sneijder ve Hagi-vari bir gol attı. Çatala, 90’a taktı. Tabiri caizse filenin tozunu aldı. Olağanüstü bir goldü.
Genç oldukları için sezon boyunca Okan Hoca’dan ambargo yiyen Eyüp Aydın ve Yusuf Demir oyuna girdikten sonra oyunun kalitesi yükseldi.
Galatasaray’ın üst üste geliştirdiği organize ataklarından birisini Alvaro Morata sonuçlandırdı.
Sonuç 2-0 olsa da tercihler ve oyun şampiyon takıma yakışmadı.
Şimdi şampiyonluk kutlamaları ve ligin son maçı olan Başakşehir maçı kaldı.
Büyük keyif yaratması dileğiyle…
