Maçtan bağımsız bir maç yazısı

Kasımpaşa maçına saatler kala ve maçtan, sonuçtan bağımsız yazıyorum bu yazıyı. Araba devrilmeden, yolu –dilimiz döndüğünce- bir kez daha göstermeye çalışalım. Ligin üç haftası sonunda, Trabzonspor’un hâlinin iç açıcı olmadığı ortada.

İlk hafta oynanan Antalya maçı, adeta ite kaka kazanıldı. İkinci hafta, yürüyen Galatasaray karşısında takım hiçbir şey oynamadı. Rize maçındaki oyunu anlayamadım bile… Sezonun yeni başladığının, Avrupa Kupalarında mücadele eden takımların bile henüz ritmini bulamadığının farkındayım. Şunun da farkındayım ki Trabzonspor’un oyunu, ilk üç hafta sonunda umut vaad etmiyor… Bunun bence birkaç sebebi var.

1-) Oyunculardaki mental performans düşüklüğü: Takımın en büyük probleminin bu olduğunu düşünüyorum. Takım tükenmişlik sendromu yaşıyor. Mücadele hiç yok. Tüm takım “idare” ediyor. Şampiyonluğun en büyük mimarlarından Uğurcan, vasat bir kaleci haline geldi. Yediği goller evlere şenlik. Teknik ekip içerisinde spor psikoloğu var mıdır bilemiyorum. Eğer varsa acilen başka bir spor psikoloğu ile anlaşılmalı. Yoksa da alanın en iyi spor psikoloğu, teknik ekibe dâhil edilmeli.

2-) Başarısız kadro mühendisliği: Transfer, başkan Ertuğrul Doğan’ın da dediği gibi yapılmak için yapılmaz. İhtiyaca göre, kulübün bütçesine yapılır. Teknik heyet alternatifli bir liste belirler; takımın yol haritası çizilir, hedefi belirlenir, yönetim de bu oyuncuları takıma kazandırmaya çalışır.

İki sezon önce 13. olan Galatasaray’ın geçen sezon ve bu sezonki kadro mühendisliği ortada. Peki, iki sene öncesinin şampiyonu, Trabzonspor’un kadro mühendisliği nasıl? Geçen sezon takıma alınan oyuncuları gördük. Gbamin gibi, Bardi gibi, Larsen gibi vasat oyuncular transfer edildi. Kalburüstü Bartha gitti, Trezequet ise bir türlü istenen performansı veremedi.

Hadi geçen sezon bu transferler yapılırken Ertuğrul Doğan başkan değildi. Peki ya bu sezon? Trabzonspor’un hedefi nedir bu sezon? Bu hedefe, yol haritasına uyan futbolcular transfer edildi mi? Kadro mühendisliği doğru yapılıyor mu? Örneğin kalburüstü bir forvet olan ama bir türlü Trabzonspor’un yararlanamadığı Gomez’in gitmesine niçin izin verildi? Takımın gol yükünü Umut Bozok mu çekecek? Ertuğrul Bey; “İş olsun diye transfer yapılmaz” diyorsunuz. Bu takımın transfere ihtiyacı hiç yok mu?

3-) Trabzonspor’un hedefini belirlememiş olması: Yine başkan Ertuğrul Doğan’a soralım; Trabzonspor’un 2023-2024 sezonundaki hedefi nedir? Bu sezonu kaçıncı bitirmek istiyor? Bordo-Mavili takım, geçen sezonu altıncı sırada bitirdi. Ligi ilk 4 sırada bitiren Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Adana Demirspor bu sezonu, Avrupa Kupalarında oynadıkları maçlar nedeniyle Temmuz sonu açtılar. Ülkemiz futbolunun en kötü hastalığı, sezonu erken açan takımların fizik performanslarının düşmesidir. Trabzonspor bu sezon Avrupa Kupalarına katıl(a)mıyor. Dolayısıyla haftada tek maç (Türkiye Kupasına kadar) oynayacak. Şampiyonlar Ligi ve Konferans Ligi’nde mücadele eden takımların, ligde fiziki düşüşlerinden yararlanabilecek mi Trabzonspor? Bu durum avantaja çevirebilecek mi?

Lig, otuz sekiz haftalık bir maraton. Bu maratonun doğru koşulması, her haftasının doğru planlanması gerekiyor. Transfer sezonu, sadece ligimizde oynayacak oyuncular için, 15 Eylül’de bitiyor. On beş günlük süre içerisinde en az dört oyuncunun ( forvet, 6 ve 8 numara ve 10 numara) transfer edilmesi gerekir. Araba devrilmeden yol göstermek, geç olmadan uyarmak bizim görevimiz. Kararı verecek olansa yönetim. Ertuğrul Doğan, kahraman mı olacak yoksa silinip gidecek mi buna kendisi karar verecek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi

Cemre

26 Şubat 2024 Pazartesi 07:00