Meyhane ağzı

Fuat: Bu kaçıncı perşembemiz kimbilir, değil mi Ali? On yıldır biz hep aynı masada. Ama memleket her sefer biraz daha eksik.

Ali: Hem de ne eksik! Başta adalet. Eskiden de azdı ama yine de bir umudun olurdu. Şimdi hepten kayboldu.

Başka eksikler de var. Eskiden lakerda ısmarlardık. Arnavut ciğeri isterdik. Şimdi ne mümkün? Kavun, peynir, cacık, bir-iki ot. Hepsi bu.

“Meyhane ağzı” demiş seninki, kendisine ve Akapeye yönelik eleştirilere.

Fuat: Boşver. Haftada bir kez de olsa buraya gelip seninle dertleşmek bana iyi geliyor.

Neymiş meyhane ağzı? Boş mu konuşuyormuşuz? Haksız mıymışız? Memleket çok iyi idare ediliyormuş da biz mi ağzımızı bozuyormuşuz? Zaten yaşamı zehir ettiler. Şurada iki kadeh parlatacağız. Onu da zehir edecekler zahir. Bizi de tutuklasınlar bari. Bak tweet attı diye yine bir üniversiteliyi gözaltına almışlar. “Yeter artık. Boğuluyoruz” demiş tweet’inde. Toplumu galeyana getirme suçlamasıyla aldırmış savcı çocuğu. Toplumu galeyana getiren boğanlar değil de “Boğuluyoruz” diyen sanki.

Peynir al, çok güzel.

Ali: Sağol.

Biliyor musun, ben eskiden gözaltı haberi duyunca “Kim bilir ne yaptı?” derdim. Şimdi “Acaba hangi haksızlığa itiraz etti?” diye düşünür oldum.

Fuat: Ee, zaman değişti. Eskiden birine “suçlu” denince herkes geri dururdu. Şimdi biri susturulunca millet daha çok kulak veriyor. Bunlar yargıya güveni sıfırladılar. Artık herkes şafak vakti evi basılıp gözaltına alınabilir. Ama ne oldu? İnsanların korkusu dağıldı. “Alırlarsa alsınlar” havasında artık herkes. Yakında gözaltına alınmamış gence kız vermeyecekler haberin olsun.

Ali: Allah iyiliğini versin! Hiç güleceğim yoktu.

Bir kavun daha söylesek mi?

Fuat: “Ekonomi desen ayrı dert… İmamoğlu operasyonunun ardından döviz kurlarını dizginlemek için şu fakir milletin 50 milyar dolarını yaktılar. Bu paranın yarısıyla çiftçinin bütün borcu silinebilirdi. Ama bizim iktidar çiftçiyi, dar gelirliyi düşünmez, yandaş müteahhitleri kollar.

Ali: Toplumun geleceğini çaldılar canım. Benim oğlan hesaplamış. 50 milyar dolarla 500 bin sosyal konut veya 100 şehir hastanesi yapılabilirmiş. Düşün. Eğitimden sağlığa, konuttan tarıma, emekliden öğrenciye kadar herkesin hayatı değişebilirdi.

Fuat: Geçen gün pazarda bir amca gördüm. Asgari ücretli herhalde. Belki de emekli. İki tane mandalina aldı. O kadar. İki tane. İçim parçalandı.

Ali: Sonra bakıyorsun, biri çıkmış ‘‘Asgari ücretli memnun’’ diyor. Bir diğeri “Türkiye’de asgari ücret yüksektir” diyor. Alay ediyorlar vatandaşla utanmadan.

Dünkü mitingde yanımda yaşlı biri vardı. “Benim oğlum, kızım, torunum, hepsi burada. Ben evde mi otursaydım?” dedi. Adamın yüzü yorgun, sesi sakindi. Ama gözleri… Oradaki en yüksek sesi o gözler çıkarıyordu.

Fuat: Benim bakkal da benzer bir şey söyledi. “Yıllarca başımı eğdim. Şimdi sustukça ellerini cebime sokuyorlar” dedi. Millet nasıl uyanıyor görüyor musun?

Ali: Bir gün dönecek bu devran Fuat, inan bana. Geçen hafta Kadıköy’de bir yürüyüş vardı. Televizyonda gördüm. Halk TV’de tabii. TRT’de olacak değil ya! Bir kız çocuğu vardı elinde pankart: “Susmayacağım çünkü annem sustuğunda biz aç kaldık.”

Bak CHP Yozgat’ta miting yaptı. Normalde esamesinin okunmadığı şehirde alanı doldurdu. “Turpunan, şalgamınan devlet idare edilmez” lafına da bayıldım doğrusu.

Bu arada CHP’nin Filistin’e destek mitingine müdahale etmiş valilik. Bir de suç duyurusunda bulunacakmış. Bilal’e Galata Köprüsü’nde miting iznini aynı valilik vermişti.

Ankara’daki düğünü duydun mu? İçişleri bakan yardımcısının oğlunun düğünüymüş. 7-8 milyon liraymış fatura. Yolları filan kesmişler. Nasıl bir rezalet yahu?

Fuat: Duymaz mıyım? Herkes o düğünden bahsediyor. Babası devlet memuru. Kendisinin ne iş yaptığını öğrenemedik. O parayı nasıl buldular acaba? Takılacak altınlara güvenmişlerdir. Elbet sorulur hesabı bir gün.

Biliyor musun… Bir zamanlar “Biz neyiz ki? Ne yapabiliriz ki?” diyordum. Şimdi “Birleşe birleşe kazanacağız” diyorum. Ve bak, yarın daha çok kişi konuşacak. Meydanda, sokakta, meyhanede. Ve o sesleri kimse “meyhane ağzı” deyip küçümseyemeyecek artık. Çünkü o ses, halkın sesi Ali.

O ‘meyhane ağzı’ lafına da takılma. Kimlere “İki ayyaş” dedilerdi hatırla.

Hadi bakalım “Şerefe!” Atamın şerefine!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kaya Türkmen Arşivi