
Bahattin Yücel
Bir çocuğun 6 yaşında başlayan inanılmaz mücadelesi
“Altılı Masa” çevresinde birleşen Millet İttifakı partilerinin yöneticileri, muhafazakâr seçmene dönük söylemlerini hızlandırdılar. AKP çizgisine yakınlaşarak, bu İktidarı sonlandıracaklarına inandıkları izlenimi veriyorlar. Dar bir çevrede kararlaştırılan bu yaklaşımın, izledikleri siyasete dönük eleştirileri savuşturacağına güvendikleri anlaşılıyor. Bu tutumlarının başarısı sonuçta sandıkta ölçülecek.
Ülkenin içinden çıkılmaz hale gelen sorunlarına, radikal çözüm önerileri geliştirmek yerine “oy ver gerisini bize bırak” yaklaşımını çağrıştıran sloganların, Millet İttifakına beklediği desteği sağladığı bu aşamada söylenemez. 20 yıllık AKP İktidarının, toplumsal yaşam ve ekonomiye verdiği zararı giderecek, somut bir onarım programını seçmenle paylaşmaktan özenle kaçındıkları gözleniyor.
Salt muhafazakâr seçmeni etkilemeye dönük siyaset anlayışının, bu alanda üstünlüğü tartışmasız AKP karşısında, beklenen başarıyı kolayca getiremeyeceği -en azından kamuoyuna yansıtılan- seçmen eğilimlerinde ortaya çıkıyor.
Muhalefetin kendi özgün görüşlerini ve ekonomik krizden çıkış yollarını göstermek yerine, AKP ‘ye özenen siyasal çizgisini anlamak kolay değil. Örneğin CHP’nin “başörtüsü yasa önerisi”nin AKP yönetimine unutulmaz bir fırsatı sunması gibi.
İki yıl önce ortaya çıkan ve özenle gizlenerek, yargıdan kaçırılan 6 yaşındaki küçük bir çocuğun, türedi bir tarikatın varlığını sürdürmesi adına, 29 yaşlarında bir erkek ile evlendirilmesi, kamuoyunda muhalefetin şimdiye kadar beklemediği ölçüde tepkilere neden oldu.
AKP yoğunlaşan kamuoyu baskısını dengelemek amacıyla, bu tarikata verdiği desteği hızla geri çekerek, yasal süreci başlattı. Duruşma belirlenen tarihten 4 ay öncesine alındı. Sanıkların tutuklanmasını istendi.
AKP yönetimine alternatif olarak kurulan Millet İttifakı, kamuoyu tepkisinin nedenlerini ve AKP’nin hangi ölçülerde etkileneceğini ön göremedi.
CHP’nin muhafazakâr oyları kazanmak amacıyla getirdiği “başörtüsü” yasa önerisi karşısında, İttifakın diğer partileri belirgin bir tavır almadılar. Bu kabul edilemez çocuk evliliği karşısındaki tutumuyla, kamuoyu baskısı altına giren AKP, çıkışı başörtüsüne yasal güvence bahanesiyle bir anayasa değişikliği önermekte gördü. Bu girişim CHP ile birlikte Altılı Masa etrafındaki “muhafazakâr eğilimli” partileri, saflarını belirlemeye itti.
CHP, AKP’nin siyasal manevra alanını genişletmekle kalmadı. Demokratik hakların kullanımının çok ötesine geçen bir siyasal simgenin, anayasaya girebilmesinin yolunu açtı. Millet İttifakının diğer partilerini siyasal tercih yapmak zorunda bıraktı. Siyasetçi bir hekim arkadaşımın deyişiyle; toplumda kabuk bağlamış yarayı kaşıyarak enfekte etti.
Türkiye önümüzdeki seçimlerden sonra ya demokrasi yörüngesine geri dönecek ya da hızla Avrasya çizgisinde baskıcı bir sistemin kalıcılığını kabul etmek zorunda kalacak.
CHP Yönetiminin anayasa değişikliği konusunda AKP+MHP ortaklığından oluşan Cumhur İttifakını dışarıdan destekleyen Avrasyacı siyasal görüşleri bu açıdan değerlendirmesi yerinde olacaktır.
Millet İttifakı; Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilirken, kuruluşundan bu yana dış politikada sergiledikleri ABD yanlısı tutumu gözden geçirmek zorunda kalabilir. Bölgede oluşan yeni dengeleri gözeterek, somut bir dış politika belgesiyle iç ve uluslararası kamuoyunun karşısına çıkmaları gerekebileceğini unutmamalılar.
Özellikle bölgedeki yerimizi Ortadoğu’ya ait olarak tanımlayan, G.Fuller’ in, ABD çıkarlarını orta vadede -Kemalistler olarak nitelediği, -Atatürk’ün modern Türkiye düşüncesinin tasfiyesinde gören yaklaşımını destekledikleri izlenimi uyandıran muhafazakâr yaklaşımdan kaçınmalılar.
Seçimler sonucunda Cumhur İttifakının yeniden kazanması halinde, ABD’nin bölgedeki konumunun değişmeyeceği şimdiden belli. Ancak Millet İttifakı kazanırsa Putin’in kaybedeceği izlenimi uyandıran söylemleri sakınca yaratabilir.
Unutmayalım; 6 yaşındaki küçük bir kızın yaşatılanlara direnmesi ve başlattığı insanlık mücadelesi, son 20 yılda devlet destekli büyümesine gözyumulan bir suç örgütünü dize getirmekle kalmadı. AKP’ye de son dönemin en büyük darbesini vurdu.
Millet İttifakının yapması gereken bu gelişmeden ders çıkarmak ve anayasa değişikliğine sonuna kadar karşı çıkmaktır.
Bumerang
29 Mayıs 2025 Perşembe 07:00Lozan ve Kürt Sorunu
15 Mayıs 2025 Perşembe 07:00Turizm ve merdiven altı içki üretimi
30 Nisan 2025 Çarşamba 07:00Endonezya Cumhurbaşkanının ziyareti
17 Nisan 2025 Perşembe 07:0019 Mart ve 2 Nisan
03 Nisan 2025 Perşembe 07:00Rusya ve Batılı ülkelerin Ortadoğu ilgileri
19 Mart 2025 Çarşamba 07:00Bir çağrının ardından
05 Mart 2025 Çarşamba 07:00ABD ve Ortadoğu
19 Şubat 2025 Çarşamba 00:01Kent Lokantalarıyla ekonomiyi, İmamoğlu’nu yargılayarak Siyaseti kurgulamak
06 Şubat 2025 Perşembe 07:00Bir Otel Yangının Düşündürdükleri
22 Ocak 2025 Çarşamba 07:00



