
Bahattin Yücel
Turizm ve merdiven altı içki üretimi
Kültür ve Turizm Bakanlığı önümüzdeki günlerde başlayacak sezona ilişkin bir kez daha “pembe tablo” açıklayabilir. Gelecek turist sayılarını, günübirlik sınır ticareti amacıyla gelenler ve T.C yurttaşlarını da katarak bir başarı hikayesi sunabilir.
Bu durumu sektörün kredi kullanım oranları ve borç stoklarının yapısını inceleyerek, gözler önüne sermek kuşkusuz mümkün. Ancak şimdilik giderek artan ve miktarı büyüyen önemli bir tehlikeyi de gündeme almalıyız.
Hazine Bakanlığı’nın açıklamasında; Antalya’da düzenlenen operasyonda 272 bin şişe ve 2 milyon 81 bin litre kaçak içki ele geçirildiği bildiriliyor. Aslında bu konu “merdiven altı “ üretimi çok aşan, büyük bir tehlikenin kapımızda belirdiğini gösteriyor.
Tehlikenin bir yanı sözde kaçakçılığı önlemek amacıyla kısıtlanan, “etil alkol” satışından kaynaklanıyor. Bu durumda “merdiven altı üretici” kolayca bulunan, “metil alkol” ile ucuz içki üretiyor.
Diğer yanı ise Dünya’da benzerine pek rastlanmayan, olağanüstü yüksek ÖTV ve KDV oranları.
İçki fiyatlarını yükselten neden; ilk bakışta Hazine’ye kaynak sağlamak gibi gösteriliyor. Oysa gerçek neden; dini kaygılarla bir türlü önlenemeyen, içki tüketimini sınırlamak.
Son günlerde yılbaşından bu yana kamuoyuna pek yansıtılmayan, metil alkol ile üretilen içkilerden zehirlenerek ölenlerin sayıları da kimsenin ilgisini çekmiyor.
Henüz sezon başlamadan tümü T.C Yurttaşları, İstanbul ve Ankara’da yaklaşık 200 kişinin hayatlarını kaybetmelerine gereken tepki verilmiyor.
Ne var ki, kendi kamuoyumuzdan gizlemekteki başarıyı, özellikle Türkiye’nin Turizm Pazarını oluşturan ülkelerde gösteremiyoruz.
Almanya, İngiltere ve Rusya pazarlarında; her ölüm olayı ve kaçak alkol üretimi haber konusu yapılıyor. Sağlık Sigortası şirketleri Türkiye’ye gelen tatilci ve gezginlerin, sigorta poliçelerine uyarılar koyuyorlar.
Tazminatların alkol zehirlenmesi kaynaklı ölümlerde geçerli olamayacağını yazarak kendilerini güvence altına alıyorlar. Yetmiyor; Tur operatörleri tüketicilerini getirildikleri konaklama tesisler dışında alkol tüketmemeleri konusunda uyarıyorlar.
Ancak merdiven altının bir başka nedeni daha var. Uygulanan kuru baskılama politikası, “Türk Lirası “cinsinden girdileri sürekli artan işletmeleri zarara uğratıyor.
Bu yüzden Türkiye’nin rekabet üstünlüğünde en önemli kozu olan düşük fiyat yerini rakiplerinden daha pahalı konuma getiriyor.
Bir başka neden daha söyleyelim.
Kısıtlanan alkol tüketimini, kararnameler ya da vergi oranları ile gözetim altına almak çok kolay. Ancak giderek yaygınlaşan, sentetikler dahil uyuşturucu madde kullanımı sorunu ne alemde? Kimse üzerine gitmiyor.