Günümüzde Ege’deki mavi yolculuğun en önemli istasyonu sayılan Göcek Koyu, eski çağlarda korsanların daha sonra Roma, Bizans ve Osmanlı donanmalarının kışlık durağıydı. Muğla’da yeşilin mavinin önünü kestiği, doğanın özene bezene işlediği koylardan oluşan Göcek, önceleri kimsenin adını bilmediği bir balıkçı köyüydü, 80’li yıllarda belediye oldu. Şimdi ise Fethiye’nin bir mahallesi.
Göcek üzerinde o kadar yoğun rant ve talan baskısı var ki; hem kıyılarına hem de denizine görgüsüzce saldırılıyor.
Ancak Göcek’te tüm bunlara direnen Göcek Halk Meclisi var. ‘Örgütlü güç yenilmez’ sözü burada hayata geçiyor.
Göcek Halk Meclisi Başkanı Onur Ugan’a kulak verelim;
GÖCEK’TE KAÇAK YAPILAŞMA NE BOYUTTA?
Göcek’te kamuya ait alanların işgal edilmesi ciddi sorun. Bu durum hem çevreyi hem diğer işletmeleri hem de yaşam alanlarını olumsuz etkiliyor. Bir bina ruhsat aldıktan sonra yeterince denetlenmiyor. Mesela bir ticarethane 10 metrekare ama kamu alanı kullanımı ile 100 metrekareye çıkıyor, bunları ilgililere anlatmak zorunda kaldık.
Çünkü her metrekare taşma, bizim ortak yaşam alanlarımızın işgal edilmesi anlamına geliyor. Yeşil alanımız kısıtlanıyor, küçülüyor, engellilerin yürüyeceği alanlar daralıyor. Diğer işletmelere karşı da haksız rekabete neden oluyor. Bu sorun, Göcek’in son yıllardaki en yoğun mücadele alanlarından biri oldu.
KOYLARIN KİRALANMASI NE DURUMDA?
Yassıcalarda, Osmanağa'da, Poruklu'da, İnce Burun ve Göcek adasında MUÇEV’in kiralamalar yaptığını öğrendik. Oldu bittiye getirilip kiralanmış. Bu kiralamalar; hem çevre hem ticari anlamda asla sürdürülebilir değil. Kiralamalar duyulur duyulmaz imza kampanyaları düzenledik, itirazlar yapıldı, bazı süreçler askıya alındı. Bölgede iş yapılacaksa öncelikli olarak o bölgedeki insanların haberi olmalı.
İKTİDARIN KONTROLÜNDE OLAN MUÇEV’E DEVREDİLEN BELEDİYE İSKELESİ NE DURUMDA?
Göcek’te en çok tartışılan sorun budur. Belediye iskelesinin MUÇEV’e devrinin iptal edilmesi için dava açtık. Ama dava açtığımızda gördük ki, belediye buraya yapı kullanma ruhsatı vermiş. Biz mahkemeye verdikten sonra yapı ruhsatı iptal edildi ve belediye mühürledi. Bir gün sonra çalışma yasal olmayan şekilde devam etti. Biz vatandaş olarak, belediye iskelesi ve Göcek kordonun belediyemizde kalması (özelleşmemesi) için dava açtık ve davamız halen devam ediyor.
KALİMÇE HARABELERİNİ KURTARAN İTİRAZ
Göcek’in yaşayan hafızası niteliğindeki Kalimçe Harabeleri, yapılmak istenen hudut kapısı projesi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Hudut Kapısı projesi kapsamında harabelerin olduğu bölgenin doldurulması planlanmıştı. Öğrendiğimizde itiraz ettik. Biz aslını öğrenmeden hiçbir uygulamaya karşı çıkmıyoruz. Mesela sahil güvenliğin binası yapıldığında karşı çıkmadık. Ancak Kalimçe harabelerinin üzerindeki 2 dönüm alan doldurularak hudut kapısı ve gümrük binası yapılmaya kalkışıldığında buna karşı çıktık.
Hudut kapısı yapılsın ama Kalimçe Harabelerinin üzerine yapılmasın. Dava süreci devam ederken Kalimçe harabeleri Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından tescillendi. Biz itiraz etmeseydik; bu kalıntıların üzerine dolgu yapılacak ve Göcek’in geçmiş hafızası yok edilecekti.
EN BÜYÜK TARTIŞMA: MAPA–ŞAMANDIRA PROJESİ
Göcek koylarına mapa-şamandıra adında koca bir marina ya da yat parkı yapıyorlar. Projeye itiraz ettik, iptal edilmesi için dava açtık. Davamız halen devam ediyor. Ama bir yandan da şirket mapa ve şamandıraları yerleştiriyor.
Endişemiz bu sistemin kısa süre sonra özel bir şirkete kiralanması halinde, günübirlik tur tekneleri olsun gerek Mavi Tur tekneleri olsun çok ciddi sıkıntı yaşanır.
Mapa şamandıra projesi bu haliyle uygulanırsa Göcek’in varoluş sebebi olan deniz turizmi ve mavi yolculuğa büyük zarar verecek. Proje faaliyete geçtiğinde, sadece mapa şamandıra işletmesini yürüten firma para kazanır. Göcek’in ekonomisini olumsuz etkiler. Göcek’in yerleşim olarak özelliği, mavi tur yolcularının denize çıkış ve dönüş kapısı olmasıdır. Bu projenin koylarda yapılaşmaya yol açacağı kaygısını da taşıyoruz.
