AK Parti’de süreç anketleri: İhtiyatlı iyimserlik artıyor

Ankara'da siyasetin bir görünen yüzü bir de arka planı var. İktidar ve muhalefet partilerine, Meclis kulislerine, bakanlık koridorlarına bundan sonra bir de “PENCERE’den” bakacağız. Kulislerde konuşulanları aktararak güncel gelişmelerin perde arkasına ışık tutmaya çalışacağız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim'de Meclis'te yaptığı çağrı ile başlayan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “silah bırak” çağrısı ile devam eden süreçte gözler örgütün fesih kongresine çevrildi. Fesih kararının bu hafta içinde kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor. Karar açıklandıktan sonra ise silah bırakma süreci izlenecek. AK Partili yetkililer geçmiş çözüm süreçlerine getirilen eleştirilere işaret ederek, “O süreçlerin toplumda yarattığı travmalar var. Ama barışa şans vermeliydik, o adımları atmalıydık. Eğer onları yapmasak bugün yürüyen bu süreç olmazdı” diyor. Tecrübeleri dikkate alarak yeni bir süreç yürütüldüğünü anlatan AK Partili yetkililer, “Geçmiş travmaları yaşamayacağız. Toplumun hafızasında travma yaratacak bir şeye izin vermeyeceğiz. Bu nedenle kamuoyu tepkisini sürekli ölçüyoruz” ifadelerini kullanıyor. AK Partililerden edinilen bilgiye göre Bahçeli’nin ilk çağrıyı yaptığı ekim ayından bu yana yapılan anketlerde olumlu bir seyir var. AK Parti ve MHP seçmeninde görülen “ihtiyatlı iyimserlik” her geçen ay artıyor. CHP seçmeni ise biraz daha mesafeli. Geçtiğimiz hafta sonu yeni bir anket için yine sahaya çıkıldığını anlatan yetkililer, “Toplum örgütün silah bıraktığını duymadan, görmeden bu sürece inanmayacak, tam anlamıyla kredi de vermeyecek. Bu gerçekleşirse o zaman önümüzü göreceğiz. Yapılabilecek kimi düzenlemeleri de ancak silah bırakmanın getireceği iklim değişikliği ortamında konuşabiliriz. Bu nedenle her gelişmeyi ölçmeye devam edeceğiz” değerlendirmesi yapıyor.

İNFAZ KANUNU İÇİN YENİ ÖNERİ

AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın “Terörsüz Türkiye” adını verdiği süreçte PKK silah bırakırsa kimi yasal düzenlemelerin gündeme gelebileceği konuşuluyor. AK Partililere göre ele alınacak ilk kanun ceza infaz düzenlemesi olabilir. Mevcut ceza infaz sistemine göre, süreli hapis cezası alanlar cezalarının yarısını cezaevinde geçirdiğinde koşullu salıverilmeden yararlanabiliyor. Ancak bu oran suç tipine göre değişiyor. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, adam öldürme, devletin güvenliğine ve terör suçlarına ilişkin infaz oranı daha yüksek. Örneğin, terör suçlarında 10 yıl ceza alan biri, cezanın dörtte üçünü yatmak zorunda. Bu 7.5 yıl cezaevinde kalmaları anlamına geliyor. Ancak iktidarda tüm suç tipleri için infaz oranının eşitlenmesi gerektiği görüşü var. Cezaların zaten suçun ağırlığına göre farklılık taşıdığını söyleyen yetkililer bir de ayrı infaz oranları ile iki kez cezalandırmanın doğru olmadığını savunuyor. AK Partili birçok hukukçuya göre cezaların infaz oranı her suç tipi için yarısı kadar olmalı. Ancak ilk etapta bu yapılamasa da farklı seçenekler de var. Edinilen bilgiye göre daha önce Adalet Bakanlığı infaz oranlarında değişiklik içeren bir taslak çalışma yaptı. Bu çalışmada yüksek infaz oranlarının birer kademe aşağı çekilmesi önerildi. Yani terör suçlarında infaz oranı dörtte üç iken bu üçte ikiye, üçte iki olanlar ise yarıya inebilir. Yetkililer örgüt silah bırakırsa bu taslağın da raftan inebileceğini düşünüyor.

AK PARTİ KAYYIMDAN VAZGEÇMİYOR

OHAL döneminde getirilen belediye başkanlarının yerine kayyım atanması düzenlemesi 7 yılı geride bıraktı. Söz konusu düzenleme ile başta HDP olmak üzere bugüne kadar yaklaşık 150 belediyeye kayyım atandı. Belediye başkanları hakkında “terörle iltisak veya terör örgütlerine destek verme” suçlamaları sonrası atanan kayyımlara muhalefet tepkili. TBMM’de yer alan 14 partiden 10'u "kayyım uygulamasının" sonlandırılması için 5 ay önce kanun teklifi verdi. Ancak teklif gündeme alınmadı. Ankara kulislerinde PKK’nın silah bırakması durumunda gündeme gelebilecek konulardan birinin kayyım atamayı durduracak yasa değişikliği olabileceği konuşuluyor. Muhalefetin bu konuda beklentisi yüksek. Ancak AK Partili yetkililer “Gündemimizde böyle bir konu yok” diyor. Gerekçesini de “CHP tek bir noktadan bakıyor, bu doğru değil. Hadi PKK feshedildi, örgüt sonlandı diyelim. Ama radikal sol örgütler ya da aşırı başka yapılar yok mu? Bunlar belediyeleri ele geçirip bir şey yapmaya çalıştığında yasal anlamda bir şey yapmayalım mı? CHP buna evet mi diyecek. PKK gider ama yarın başka nedenlerle de buna ihtiyaç duyulabilir” sözleriyle açıklıyorlar.

İMAMOĞLU’NA GECE YARISI ZİYARETİ: BENİ ALACAKSINIZ SANDIM

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluğu 1.5 ayı geride bıraktı. Silivri Cezaevi’nde üç kişilik bir koğuşta tek başına tutulan İmamoğlu’nu başta CHP yöneticileri, avukatları ve belediyedeki çalışma arkadaşları olmak üzere her gün onlarca kişi ziyaret ediyor. CHP yöneticileri ve milletvekillerinin ziyaretlerinde mesai saati sınırlaması da yok. 19 Mart’ta yapılan operasyondan bu yana Meclis çalışmalarından mitinglere, adliyelerden cezaevlerine yoğun bir çalışma içinde bulunan CHP’li yöneticiler geç saatlerde de İmamoğlu’nu ziyaret ediyor. Öyle ki gece yarısı ziyaretler yapılıyor. İmamoğlu’nu gece 23.30’da ziyaret eden bir CHP yöneticisi bu geç ziyaret nedeniyle yaşanan renkli diyaloğu anlattı. CHP’li yönetici gece yarısı görüşe çıkan İmamoğlu’nun gülerek, “Bu saatte geliyorsunuz, beni alacaksınız sanıyorum. Heyecan yaratmayın. Bu saatte gelmeyin” dediğini aktardı.

ÖCALAN’A GİDECEK GAZETECİLER NASIL BELİRLENECEK?

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, geçtiğimiz Ramazan bayramında amcası Abdullah Öcalan ile görüşmesini anlatırken, “İmralı’da görüşmelerin sürmesi gerekiyor. Talep edeceği gazeteciler var. 5-10 tecrübeli, yaşları çok ileri olan gazeteciler… Hasan Cemal, Cengiz Çandar şimdilik bunları söyleyeyim” demişti. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ekim ayında yaptığı çağrı ile başlayan süreçte çok sayıda gazetecinin Öcalan ile röportaj için Adalet Bakanlığına başvuru yaptığı biliniyor. Adalet Bakanlığının PKK’nın silah bırakma kararı alması durumunda bu taleplerin bir kısmına onay vermesi bekleniyor. Ancak DEM Partililer Öcalan’la gazetecilerin olası bir görüşmesi için başvuran isimlerin dışında başka gazetecilerin de gündeme gelebileceğini söylüyor. DEM Partili bir yetkili, Öcalan’ın yürüttüğü süreci toplumun farklı kesimlerine anlatmak isteyeceğini bu nedenle muhalif gazetecilerin dışında iktidara yakın medya organlarında çalışan gazetecilerle de görüşmek isteyeceğini söyledi. Görünen o ki İmralı’da bir röportaj izni çıkarsa bu röportajda dikkat çekecek kimi isimler görebiliriz.

KABİNE DEĞİŞİMİ YENİDEN GÜNDEMDE

AK Parti kongresinin ardından beklenen kabine değişimi için Meclis Başkanlık Divanı seçimlerinin yapılacağı haziran ayı işaret edilmişti. Bakanların iki yıllarını dolduracak olması nedeniyle de özlük haklarına kavuşacakları, değişimin de böyle daha uygun olacağı konuşulmuştu. Meclis’in ikinci devre seçimleri için takvim belli oldu. Kurtulmuş’un görevine devam etmesi bekleniyor. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler de değişmeyecek. Meclis komisyon başkanlıklarında ise iki değişim bekleniyor. Biri son kongrede MYK üyesi olan Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, diğeri ise milletvekilliği sürecinde "faydalı olamadığını" söyleyen ve dönemin sonunda aktif siyaseti bırakacağını açıklayan İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu. Meclis’teki seçimler tamamlandıktan sonra kabinede değişim bekleniyor. Kulislerde Aile ve Sosyal Hizmetler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Kültür ve Turizm, Ticaret ve Ulaştırma Bakanlıklarında değişim olabileceği konuşuluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Perde Arkası Arşivi